Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, partisinin Kocaeli İl Başkanlığı'nın yeni ofisinin açılışını gerçekleştirmek üzere Kocaeli'ye geldi. Burada yaptığı açıklamalarda Özdağ, şu ifadeleri kullandı:
– “Bazı kişiler, 'umudumuzu kaybediyoruz. Durum çok kötü, baskılar her geçen gün artıyor. Ekonomik kriz derinleşiyor, geleceğe dair umutlarımız azalıyor' diyorlar. Ben bu kişilere yanıt veriyorum; değerli dostlar, bu ülke işgal altında iken ordumuz terhis edilmiş, silahlarımıza el konulmuş, donanma dağıtılmış ve tersanelerimiz işgal edilmişken, arabası Havza yolunda bozulan Mustafa Kemal, 'Dağ Başını Duman Almış' marşı ile yola devam ettiyse; biz de Zafer Partililer olarak, Atatürk çizgisinde Türk vatandaşları ve Türk milliyetçileri olarak Türk milletinin büyük zaferine olan inancımızı kaybetmeden zafere kadar yürümeye devam edeceğiz.
“Bu İttifakla Birlikte Önümüzdeki Günlerde Neler Yapacaklarını Göreceğiz”
– Kocaeli'ye gelirken AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasını dinledim ve Erdoğan, AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi ve DEM Parti'nin ittifakını açıkladı. Bu ittifakla birlikte önümüzdeki günlerde neler yapacaklarını hep birlikte göreceğiz. Biz, yapacaklarını biliyoruz. Onlar harekete geçmeye başladıkça Türk milleti de bu durumu görecek. Size söz veriyorum; tek başıma kalsam bile, sonuna kadar bu ittifakın yapacaklarının karşısında duracağım.
– Ancak yalnız kalmayacağım. Türk milletinin büyük bir kısmı bizim yanımızda olacak. Vatansever AK Partililer de bizim yanımızda olacak. Vatansever Milliyetçi Hareket Partililer de yanımızda olacak. Bu mücadele ile Türkiye'nin birliğine el sürdürmeyeceğiz. Bunu bilin. Asla umutsuzluğa kapılmayın. Aziz Atatürk'ün dediği gibi; 'umutsuz durum yoktur, umutsuz adam vardır'. Biz umutsuz değiliz. Geleceğe umutla bakıyoruz.
“77 Milyon İnsanımız 26 Bin Liranın Altında Gelirle Yaşamaya Çalışıyor”
– Son bin yıl içinde Anadolu topraklarında pek çok zorluk atlattık. Bundan sonra da karşılaştığımız engelleri aşacağız inşallah. Türk milleti hak ettiği refaha kavuşacak. Türk milleti, hak ettiği adalete erişecek. Bu düşman ceza hukuku uygulamaları sona erecek. Açlık seviyesi 26 bin lira, bugün 77 milyon insanımız 26 bin liranın altında bir gelirle hayat mücadelesi veriyor. Yani açlıkla mücadele ediyorlar.
– Ama küçük bir grup, bunların büyük çoğunluğu rantiye olmak üzere, iki kişi haftalık bir milyon lira tutan beş yıldızlı otellerde tatil yapabiliyorlar. Bu zulümdür. Adaletsizliktir. Bu, halka yapılan bir haksızlıktır. Bir kilo kıymayı evine götüremeyen milyonlarca emekli, işsizlikle mücadele eden gençler ve harçlıkla dışarı çıkmaya utanan milyonlarca insan varken, birkaç kişinin inanılmaz bir servet içinde yaşaması kabul edilemez. Bu, bir sömürü düzenidir.
“Suriyelileri de Afganları da Ülkelerine, Türkiye'nin Dostları Olarak Geri Yollayacağız”
– Sanayi ve yerli teknolojide büyük bir atılım dönemine girmek zorundayız. Eğer yirmi birinci yüzyılın paryası olmak istemiyorsak, ayaklar altında kalmamak için; başı dik ve önde gelen uluslar arasında, zenginlikte ve teknolojide, yerli teknolojide önde gelen ülkeler arasında yer almak istiyorsak bu hamleyi gerçekleştirmek zorundayız. Biz, mevcut zenginliği nasıl paylaştırırız diye düşünen kadrolar değiliz. Biz, mevcut zenginliği nasıl artırırız, üretimi nasıl artırırız diye düşünen kadrolarız.
– Suriyelileri, Afganları ülkelerine, Türkiye'nin dostları olarak geri yollayacağız. Bunu hukuka uygun bir şekilde gerçekleştireceğiz. Bakın, İran-İsrail savaşından sonra MOSSAD'ın üslenmiş olduğu elemanların İran'da yüzde altmışı Afgan'dır. Şimdi İran, bu kısa süre içinde 500 binden fazla Afgan'a vatandaşlık verirken sınır dışı ediyor. İlla aynı durumun bizim başımıza gelmesini mi beklememiz gerekiyor? Biz bu hataya düşmeyeceğiz ve istikrar adası oluşturduğumuz bölgelere bu insanların dönmesini sağlayacağız ve bunu gerçekleştireceğiz.
