reklam
reklam
DOLAR38,7001% -0.19
EURO43,4886% 0.26
STERLIN51,5999% 0.22
FRANG46,1485% 0.21
ALTIN3.953,32% -0,20
BITCOIN102.295,63-1.554
reklam

Zaman Daralıyor: Çağla Tuğaltay’ı Kim, Neden Öldürdü?

Yayınlanma Tarihi : Google News
Zaman Daralıyor: Çağla Tuğaltay’ı Kim, Neden Öldürdü?
reklam

5 Haziran 2000 tarihinde, İstanbul’un Şişli ilçesindeki Fulya semtinde, okuldan döndükten sonra ağabeyinin odasında hayatını kaybeden 15 yaşındaki lise öğrencisi Çağla Tuğaltay’ın ölümü hâlâ bir muamma olarak kalıyor.

Çağla’nın kim veya kimler tarafından öldürüldüğü ve cinayetinin arka planındaki nedenler, üzerinden geçen 25 yıla rağmen hala aydınlatılamadı.

‘Tanıdık Biri’ Şüphesi

O dönem yapılan haberlerde öne çıkan bazı bilgiler şu şekildeydi:

– “Levent Kız Meslek Lisesi öğrencisi Çağla Tuğaltay’ı ‘tanıdık birinin’ öldürmüş olabileceği ifade edildi.

– Korkunç olay, Çağla’nın annesinin eve telefon etmesiyle ortaya çıkmıştı.

– Telefonun uzun süre yanıtlanmaması üzerine, evin anahtarını verdiği komşusuna telefon eden Gülnur Hanım, komşusundan içeri girmesini rica etti. Nilgün Çemberli adlı komşu kadının evin içine girmesiyle dehşet verici bir manzarayla karşılaşması uzun sürmedi.

– Henüz 15 yaşındaki Çağla’nın boğazı kesilmiş halde bulundu ve komşu kadın hemen polisi aradı.

– Tecavüz bulgularına rastlanmadı fakat küçük kızın iç çamaşırının çıkarıldığı kayıtlara geçirildi.

– Giriş kapısında zorlama izi bulunamayan polis soruşturmasında, cinayeti işleyen kişinin lavaboda ellerini yıkadığı ortaya çıktı.”

Savcılık tarafından başlatılan soruşturma çerçevesinde, bugüne kadar Çağla Tuğaltay’ın erkek arkadaşı ve ağabeyi İlker Tuğaltay dahil yaklaşık 65 kişinin ifadesi alındı.

Ağabey İlker Tuğaltay, cinayet günü üniversite eğitimi almak için yerleştiği Ordu’da bulunduğunu belirtti.

Tuğaltay, katıldığı televizyon programlarında olayın kendisine ilk olarak iletilmediğini, anneannesinin vefat ettiğini bu sebeple acilen İstanbul’a gelmesi gerektiğini, kardeşinin öldüğünü şehirler arası otobüsün radyosundan duyduğunu, bu durum üzerine otobüste bir sinir krizi geçirdiğini ifade etti.

Zaman Aşımının Kıyısından Dönüldü

Dosya 5 Haziran 2020’de zaman aşımına uğrayacakken son anda bir gelişme yaşandı.

Soruşturmayı yürüten faili meçhul suçlar bürosunun, olay tarihinde kapıcılık yapan bir kişinin ifadesini aldığı ve bu kişinin, cinayetten sonra apartmanda bulunan kan ile Çağla’nın tırnağından alınan doku örneğinin karşılaştırılmasını istediği öğrenildi.

Ancak Aralık 2024’e kadar başka bir gelişme yaşanmadı.

Aile Üyelerinin Yazılı İfadesi Alınmamış

“Dosya kapanıp gitti, bu cinayet bir sır olarak kaldı” düşüncesi hâkimken, geçen aylarda avukat Ümit Altay, faili meçhul suçlar bürosu savcılığına başvurarak 14 maddelik bir dilekçe sundu.

Bunun ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Çağla Tuğaltay’ın ağabeyi İlker Tuğaltay’ın ifadesini aldı.

Altay şunları belirtti:

– “Ailenin 24 yıldır çıktığı tüm programların metinlerini derledik. Analiz ettik ve bir dilekçe haline getirdim. Bunu da İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na ilettim.

– Dosyada daha önce aile üyelerinin hiçbir şekilde yazılı ifadesi alınmamış.”

Kolluk ve Savcılığın İhmali Var

– “Direkt şüpheli değil, tanık olarak da ifade alınmamış. Çok fazla eksiklik var. Deliller gerektiği gibi toplanmamış. Bizce bu noktada kolluk ve savcılığın ihmali var.

– Dilekçemizi savcılığa ilettikten sonra 16 Ekim’de İlker Tuğaltay’ın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Faili Meçhul Suçlar Bürosu Savcılığı’nda ifadesi alındı.

– 24 sene sonra atıl olan faili meçhul bir dosyada tekrar harekete geçildi.”

Bu gelişmenin ardından birçok sosyal medya kullanıcısı, Çağla Tuğaltay cinayetinin aydınlatılması için özel bir ekip kurulmasını talep etti.

Gözler, konuyla ilgili atılacak yeni adımlarda.

reklam

YORUM YAP