

Sodyum, kolaylıkla bulunabilen bir element olduğu için nadir metaller gerektirmemekte; bu durum, teknolojiyi hem ekonomik hem de çevre dostu hale getiriyor.
Geçmişte karşılaşılan sınırlı menzil ve düşük performans, artık geride kalıyor. Jawaharlal Nehru İleri Bilimsel Araştırma Merkezi’nden gelen büyük bir gelişme, pil anotunda nanopartiküller, karbon katmanları ve alüminyum gibi ileri düzey malzemelerin kullanılmasıyla elde edilen bir çözümü ortaya koyuyor. Bu teknoloji, hızlı şarjı yüksek güvenlik ve dayanıklılık ile bir araya getiriyor.
Pilin 3000’den fazla şarja dayanabileceği ve bu sayede aracın diğer bileşenlerinden daha uzun ömürlü olabileceği ifade ediliyor.
Şu an için, bu teknoloji özellikle hafif ve uzun menzil gerektirmeyen küçük elektrikli araçlar ile şehir içi sürüş için en uygun çözüm olarak öne çıkıyor. Ancak piller, lityum iyon pillerden daha ağır ve fazla yer kapladığından büyük araçlar için bir dezavantaj oluşturabiliyor. Yine de, otomobil üreticileri bu yeni teknolojiye büyük bir ilgi gösteriyor ve maliyetleri daha da düşürmek amacıyla planlar yapmaya başladılar.