Yatılı Elit Okulda 47 Yıllık Kâbus: Kurbanlar Konuştu, Ülke Sarsıldı

Fransız parlamentosu, yatılı eğitim veren Notre-Dame de Bétharram isimli özel Katolik okulunda 1957 ile 2004 yılları arasında çocuklara yönelik uygulanan şiddet, tecavüz ve cinsel saldırı suçlarını araştırıyor.

Pireneler'deki Lourdes yakınlarındaki bu Katolik okulunda eğitim görüp saldırıya uğrayan bireyler, bir süredir ifade vermekte. Eğitim Bakanı Élisabeth Borne, durumu “#MeTooSchools” hareketi çerçevesinde değerlendiriyor.

DAYAKTAN DUYMA YETİSİNİ KAYBEDENLER VAR

Şu ana kadar ifade veren kurbanların hikayeleri ürkütücü. 14 yaşında Katolik yatılı okula gitmek için ailesine ısrar eden Pascal Gélie, İngiliz gazetesi The Guardian'a verdiği demeçte şunları aktarıyor:

“İlk gece korkunç bir hata yaptığımı anladım. Yurtta 40 çocuk, eski ve yıpranmış döşeklerde uyumak zorunda kaldık. Tuvalete gitmem için bir diğer çocuktan tuvalet kağıdı istediğimde gözetmen, yüzümü tutarak terası işaret etti. Biri bana ceketimi almamı söyledi; çünkü soğuk ve rutubet içinde saatlerce dışarıda kalmaya zorlanıyorduk. Tüm gece dışarıda bırakıldım.”

“Ama bu sadece başlangıçtı. Başımıza atılan yumruklar, bazılarına o kadar sert vuruluyordu ki kafaları kanayıp bilinçsiz kalıyorlardı. Birine o denli sert vuruldu ki duyma yetisinin %40’ını kaybetti. Geceleyin, sadece birinin fısıldadığı için saatlerce yataklarımızın başında ayakta beklemek zorunda kalıyorduk.”

PROFİL AYNI: SAVUNMASIZ ÇOCUKLAR

51 yaşındaki Boris, organizatör olarak görev yaparken “Bétharram, cinsel tacizciler için bir süpermarket gibiydi. Aramızda cinsel istismar ve tecavüze uğrayanların profili hep aynıydı: Ailesi ayrı ya da ölen savunmasız çocuklar” şeklinde konuştu.

Boris, fakir ve tek ebeveynli bir aileden gelerek 13 yaşında Bétharram okuluna gönderilmiş. 12 yaşında Bordeaux'da bir taciz çetesi tarafından hedef alınan Boris, ironic bir şekilde annesinin onu korumak amacıyla bu okula göndermesini anlattı.

“Annem, Bordeaux'da kalmamı istemiyordu ve biz de okul yönetimine yer vermeleri için yalvardık” diyen Boris, “Onları ikna etmek için maruz kaldığım istismarı anlattım. Tacizcilerin bana saldırdıktan sonra içinde 50 frank bulunan bir zarf verdiklerini söyledim” dedi. Ancak 14. doğum gününde Bétharram'daki bir rahip tarafından cinsel saldırıya uğradı. Rahip, saldırıdan sonra kendisine yine içinde 50 frank olan bir zarf vermişti. Boris, “Bu alaycılık ve zalimlik değil mi…” şeklinde ekledi.

BABASININ CENAZESİNDEN HEMEN ÖNCE CİNSEL SALDIRIDA BULUNMUŞ

Aynı rahip, 11 yaşındaki başka bir öğrenciyi de cinsel istismara maruz bırakmakla suçlanmakta. Babası bir trafik kazasında ölen çocuk, annesine teslim edilmeden önce bu rahip tarafından saldırıya uğramıştı. Annesi Martine, oğlunun yaşadığı istismarı kendisine anlatmadığını, ama krematoryumda “Babamın yanına gitmek istiyorum” dediğini aktardı.

10 yıl sonra 1997 yılında 21 yaşına gelen genç, teşhircilik suçlamasıyla tutuklandı. Çocukken yaşadığı istismarı gözaltında anlatmasının ardından rahip hakkında bir soruşturma açıldı. Rahip, başlangıçta gözaltına alındı; ancak iki hafta sonra serbest bırakıldı ve Roma'ya taşınmasına izin verildi. 2000 yılında yeni bir soruşturma açıldığında, rahip tekrar mercek altına alındı ve bu kez intihar etti.

Anne Martine, “Benim çocuğumun hayatını mahvetti. Şimdi 49 yaşında, ne ailesi ne de işi var. Defalarca psikiyatri servislerine yattı. Sürekli ovalaması yüzünden cildi perişan halde” dedi.

Yarın, soruşturmanın sonuçları ve eğitimde şiddetin önlenmesine yönelik 50 tavsiye yayımlanacak. Raporda Fransız devletinin çocukları korumadaki başarısızlığı da kınanması bekleniyor.