Ankara'da ikamet eden Ebru Ünal, 2018 yılında sırt, böbrek ve karın ağrıları şikayetiyle özel bir hastaneye başvurdu. H.B. isimli doktor tarafından muayene edilen Ünal'a, böbreğinin üzerinde bir kitle bulunduğu ve bunun tehlikeli olabileceği bildirilerek acil bir ameliyat önerildi. Panik içinde ailesiyle istişare eden Ünal, ameliyat olma kararı aldı. Bir süre sonra hastaneye yatırılan Ünal'ın sol böbreği robotik bir müdahale ile alındı ve patolojik inceleme için gönderildi. Tedavi sürecinin ardından taburcu edilen Ünal, yapılan patolojik incelemede rahatsızlığının, böbreğin alınmasına gerek olmadan kemoterapi ile tedavi edilebilen lenfoma kanseri olduğu bilgisini edindi. Tek böbrek ile yaşamak zorunda kalan Ünal, 'yanlış teşhis' koyduğunu iddia ettiği doktor H.B. aleyhine Ankara 3’üncü Tüketici Mahkemesi'nde 'malpraktis' davası açtı.
‘AMELİYAT ÖNCESİNDE HASTADAN RIZA BELGESİ ALINDI’
Davanın görüldüğü Ankara 3’üncü Tüketici Mahkemesi'nde Ebru Ünal'ı avukatı ve ağabeyi Emin Ünal temsil etti. Avukat Ünal, kardeşinin ihmal ve hatalı tanı sonucu böbreğinin alındığını ve yaşamını tek böbrekle sürdürmek zorunda kaldığını belirtirken, davalı doktor H.B.'nin avukatları, ameliyat öncesinde hastadan rıza belgesi alındığını ve yapılan müdahalenin uygun olduğunu savundu. Avukatlar, böbrekte bir kitle varsa bunun cerrahi yöntemle alınmasının en iyi çözüm olduğunu vurguladı ve müvekkillerinin herhangi bir kusuru olmadığını öne sürdü.
DAVA 5 YIL SÜRDÜ
Yaklaşık beş yıl süren yargılama sonucunda, Ankara 3’üncü Tüketici Mahkemesi davacı tarafın patoloji, PET taraması ve biyopsi gibi raporlarını inceledikten sonra, 'hatalı bir ameliyat' sonucu böbreği alınan Ünal'a, 31 Ocak 2018 tarihinden itibaren faizleriyle birlikte 30 bin TL maddi ve 200 bin TL manevi tazminat ödenmesine hükmetti. Ayrıca mahkeme harcı ve avukatlık masrafı için 94 bin TL'lik vekalet ücreti ile 15 bin TL mahkeme harcı ve diğer yargılama giderlerinin kısmen davalılardan alınmasına karar verildi. Doktorun avukatı bu karara itiraz edince dava dosyası istinaf mahkemesine taşındı.
‘HEM BEDENİM HEM RUHUM ÇOK YIPRANDI’
Yanlış teşhis sonucu tek böbrekle yaşamak zorunda kalan Ebru Ünal, yaşadıklarını DHA mikrofonuna şu şekilde aktardı:
“2018 yılında rahatsızlandım. Tomografi sonucunda böbrek üstünde bir kitle tespit edildi. Kanser teşhisi konuldu ve acil ameliyat önerdiler. Böbreğimi aldılar. Sonrasında anladık ki bu durum kanser değil, lenfoma imiş. Oysa lenfoma kemoterapi ile tedavi edilebilen bir hastalık. Yani böbreğimin alınması gereksizdi. Şimdi tek böbrekle yaşıyorum ve bununla mücadele ediyorum. Kemoterapi süreci hiç kolay değil. Hem bedenim hem ruhum çok yıprandı. Günlük yaşamımda yürümekte bile zorlanıyorum. Enerjim çok düşük. Ameliyat sonrası böbreğimin ne yapıldığını kimse açıklamadı. Bu durum beni çok rahatsız ediyor.”
‘TEK BİR DOKTORLA YETİNMEYİN, İKİNCİ GÖRÜŞ ALIN’
Ebru Ünal, yaşadığı travmayı henüz atlatamadığını dile getirerek, “Herkese çağrıda bulunuyorum; lütfen tek bir doktorun sözleriyle ameliyata girmeyin. İkinci, üçüncü görüş alın. Çünkü bu hayati bir konu. Benim hayatım bir doktor hatası yüzünden tamamen değişti. Evet, tazminat davasını kazandım, ancak kaybım çok daha büyük çünkü artık organım yok. Sağlığım geri gelmiyor. Manevi olarak da çok yıprandım. Beni en çok üzen, yaşadığım mağduriyetin duyulmasını istemem. Başka kimse aynı acıyı yaşamasın.” şeklinde konuştu.
