reklam
reklam
DOLAR40,2540% 0.12
EURO46,8403% 0.29
STERLIN54,0108% 0.27
FRANG50,2610% 0.19
ALTIN4.323,41% 0,61
BITCOIN117.791,740.604
reklam

Yalan İhbardan Gazilik Unvanı Geri Alındı: Danıştay'ın Kararı

Yayınlanma Tarihi : Google News
Yalan İhbardan Gazilik Unvanı Geri Alındı: Danıştay'ın Kararı
reklam

Danıştay Başsavcılığı, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında yaralanarak gazi unvanı almış bir kişinin, gerçek dışı ihbar ile elinden alınan haklarının düzeltilmesi amacıyla mahkemeye başvurdu.

Başsavcılık tarafından hazırlanan “kanun yararına bozma istemli düşünce”ye göre, Kızılcahamam'da öğretmen olarak görev yapan davacı, darbe girişimi sırasında bir tankın üzerindeyken düşerek belinden yaralanmıştı. Yaralanması dolayısıyla, İçişleri Bakanlığı'ndan 13 bin 289 lira tazminat almıştı.

BERAAT ETTİ, DAVA AÇTI

CİMER'e yapılan bir başvuru ile “okuldaki atölyede geçirdiği kaza” gerekçe gösterilerek davacıdan ödenen tazminat, yasal faiziyle birlikte geri alındı. Ayrıca davacı hakkında “dolandırıcılık” suçu ile dava açıldı.

Daha sonra beraat eden davacı, kendisine yalan ihbarda bulunan kişiye karşı “iftira” davası açtı ve ihbarcı, 1 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı.

TEMYİZE GİTTİ

Beraat kararının ardından, davacı yeni görüntüler elde ederek mahkemeye başvurarak yeniden “gazi” unvanı alması için yargılama yapılmasını talep etti.

Yerel mahkeme talebi reddetti ve davacının istinaf başvurusu da Ankara Bölge İdare Mahkemesi tarafından kabul edilmedi, böylece karar kesinleşti.

Bu gelişmelerin ardından davacı, kesinleşen kararın kanun yararına bozulması için temyiz başvurusunda bulundu ve Danıştay Başsavcılığı'na müracaat etti.

KARARIN BOZULMASI İSTENDİ

Başsavcılık, başvuruyu değerlendirerek davanın kabul edilmesine dair “kanun yararına bozma istemli düşünce”yi hazırlayarak Danıştay 12. Dairesine iletti.

Kanun yararına bozma isteminde, davanın reddi sonrası davacının olay günü tanktan düşüşü sırasında çekilen görüntülerin yeniden yargılama talebine sunduğu, söz konusu görüntülerde davacının belini tutarak yanındaki arkadaşına “Morarma var mı?” sorusunu sorduğu belirtildi.

İhbarın “dayanıksız” olduğunun anlaşılması üzerine, “zorlayıcı sebepler nedeniyle elde edilemeyen bir belgenin kararın verilmesinden sonra temin edildiği” kaydedildi. Böylece yargılamanın yeniden yapılmasının gerekliliği vurgulandı.

Yerel mahkeme ile istinafın yargılamanın yenilenmesi talebini reddetmelerinin hukuka aykırı olduğu ifade edilerek, “Nakdi tazminat ödenmesi gereken davacıya yapılan tazminatın iptali ve geri istenilmesi için hukuki bir dayanağın kalmadığı sonucuna varılmıştır” denildi.

Kanun yararına bozma kararları, kesinleşmiş hükmü değiştirmese de yargılama sürecinde yaşanan hukuka aykırılıkların tespit edilmesini sağlamaktadır.

reklam

YORUM YAP