

Bitkilerin erkek gametleri olarak bilinen polenler, özellikle bahar mevsiminde ortaya çıkarak alerjisi olanların hapşırmasına ve tıksırmasına yol açmaktadır.
The Conversation’a görüş veren Mississippi Eyalet Üniversitesi’nde ormancılık alanında araştırma görevlisi Christine Cairns Fortuin, polen yoğunluğu yüksek olduğunda alerjisi olmayan kişilerin bile hapşırma ya da gözlerde yaşarma gibi tepkiler verebileceğini dile getiriyor. Zira bu havadaki küçük parçacıklar, solunum sistemini tahriş edici özellik taşıyor.
Peki, polenlerin bu denli artmasının nedeni ne? Neden her gün daha da kötüleşiyor gibi görünüyor?
BİTKİLERİN POLEN DAĞITIM YÖNTEMLERİ
Fortuin, bitkilerin polenlerini dağıtmak için iki yöntem kullandığını belirtiyor: canlı taşıyıcılar ve rüzgar. İlk yöntemde ağaç polenleri, arı gibi canlı bir ajan tarafından başka bir bitkiye taşınıyor.
Ancak bu ajanı çekebilmek için bitkilerin renkli çiçekler açması, güzel kokması ve nektar üretmesi gerekiyor. Dolayısıyla bu süreç maliyetli olsa da etkili bir yöntemdir.
İkinci yöntem olan rüzgarla taşımada ise enerji harcaması daha azdır, ancak polenin doğru yere düşme olasılığı daha düşüktür. Bu nedenle bitkiler, şanslarını artırmak adına büyük miktarda polen üretmek zorunda kalır.
ALERJİLERİN ASIL KAYNAĞI RÜZGARLA TAŞINAN POLENLER
Rüzgarla taşınan polenler, göz, boğaz ve akciğerlere ulaşarak bağışıklık sisteminin bu maddeleri zararlı olarak algılamasına neden olur ve alerjik tepkilere yol açar.
Diğer taraftan, hayvanlar tarafından taşınan polenler daha ağır ve yapışkan olduğundan havaya karışmaz ve alerjiye sebep olmaz. Yani alerjilerin nedeni arılar değil, rüzgarlardır!
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN ETKİSİ
Fortuin, bitkilerin polen salınımını mevsimsel sıcaklık ve ışık koşullarına göre düzenlediğini ifade ediyor. Ancak, küresel ısınma bu sürecin daha erken başlamasına ve daha uzun sürmesine neden olabiliyor.
Uzmanına göre, 1990-2018 yılları arasında polen sezonu ortalama 20 gün uzadı ve polen yoğunluğu ortalama %21 arttı.
Ayrıca atmosferdeki karbondioksit artışı, bitkilerin daha fazla polen üretmesine yol açabiliyor.
ŞİDDETLİ RÜZGARLAR POLENLERİ DAHA TEHLİKELİ HALE GETİRİYOR
Küresel ısınma, bilinen hava olaylarının çok daha şiddetli şekilde gerçekleşmesine neden olabiliyor. Rüzgarların daha sık ve güçlü olması, polenin havada daha uzun süre kalmasına ve daha uzaklara taşınmasına sebep oluyor. Bu da havadaki polen yoğunluğunu artırıyor.
Ayrıca şiddetli fırtınalar, polen tanelerinin parçalanarak daha küçük hale gelmesine neden oluyor. Bu küçük parçalar, akciğerlerin derinliklerine kadar girebilme potansiyeline sahip, bu da alerjik tepkilerin daha da şiddetli hal almasına yol açabiliyor.