ABD Başkanı Donald Trump’ın akademik kurumlara yönelik sert tedbirleri, dünya genelindeki birçok üniversiteyi harekete geçirdi. Japonya’dan Çin’e, Avrupa’dan Hong Kong’a kadar birçok ülke, ABD’deki baskılardan etkilenen öğrencilere kapılarını açma yoluna gidiyor. Bu girişimler, kendi ülkelerine akademik yetenekleri çekmeyi ve ABD’nin 50 milyar dolarlık uluslararası öğrenci pazarından pay almayı hedefliyor.
Japon Üniversitelerinden Destek Paketi
Reuters’ta aktarılan habere göre, Japonya’nın önde gelen eğitim kurumu Osaka Üniversitesi, ABD’deki baskılardan etkilenen öğrencilere öğrenim ücreti muafiyeti, araştırma bursları ve seyahat desteği sağlamaya başladı. Benzer programlar, Kyoto Üniversitesi ve Tokyo Üniversitesi tarafından da değerlendiriliyor.
Osaka Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Masaru Ishii, “Bu durum yalnızca ABD için değil, tüm insanlık için bir kayıp” diyerek uygulamaların küresel bilimsel ilerlemeye zarar verdiğini ifade etti.
Çin ve Hong Kong Hareket Geçti
Hong Kong yönetimi, üniversitelerine ABD’den gelecek yetenekli öğrencileri çekme çağrısında bulunurken, Çin’in Xi’an Jiaotong Üniversitesi, Harvard Üniversitesi’nden ayrılmak isteyen öğrencilere “hızlandırılmış” kabul süreçleri ve “kapsamlı” destek sunma vaadinde bulundu.
Trump yönetimi, araştırma fonlarında önemli kesintilere gitmiş, Çinli öğrenciler başta olmak üzere yabancı öğrencilere verilen vizeleri kısıtlamış ve seçkin eğitim kurumlarına yönelik vergi artışı planlarını duyurmuştu.
Harvard Krizi ve Vize Belirsizliği
Geçtiğimiz hafta Trump yönetimi, Harvard Üniversitesi’nin yabancı öğrenci kaydetme yetkisini iptal etti. Ancak bu karar bir federal yargıç tarafından engellendi. Bu gelişmeler, dünya genelinde ABD’de eğitim almayı planlayan öğrencilerde ciddi endişelere yol açtı.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Çinli öğrencilere yönelik vizelerin “agresif biçimde” sınırlandırılacağını açıkladı. ABD’de 275 binden fazla Çinli öğrenci bulunmakta ve bu grup, üniversiteler için önemli bir gelir kaynağı ve teknoloji şirketleri içinse değerli bir yetenek havuzu olarak öne çıkıyor.
Avrupa ve Asya Pasifik Alternatif Olarak Yükseliyor
Londra merkezli Quacquarelli Symonds (QS) analiz firmasının CEO’su Jessica Turner’a göre, Almanya, Fransa ve İrlanda Avrupa’da; Yeni Zelanda, Singapur, Hong Kong, Güney Kore, Japonya ve Çin ise Asya-Pasifik regionunda öne çıkan alternatifler arasında yer alıyor.
QS verilerine göre, “Study in America” (Amerika’da Eğitim) çevrimiçi rehberine yapılan ziyaretlerde geçen yıla göre yüzde 17,6 oranında bir düşüş yaşandı, Hindistan’dan gelen ilgi ise yüzde 50’den fazla azalmış durumda.
Uluslararası Öğrencilerin Endişesi Büyüyor
Chengdu’da yaşayan ve ABD’de yüksek lisans yapmayı planlayan 25 yaşındaki Çinli öğrenci Dai, “ABD hükümetinin politikaları bana bir tokat gibi geldi” diyerek İngiltere’deki alternatif teklifleri değerlendirmeye başladığını belirtti.
Kanadalı Harvard öğrencisi Ella Ricketts, bursla eğitim gördüğünü ve zorunlu bir okul değişikliği durumunda finansal açıdan zorlanabileceğini vurguladı. “Eğer Harvard yabancı öğrenci kayıt edemez hale gelirse, Toronto Üniversitesi’ne başvururum” dedi.
Uzun Vadeli Reputasyon Kaybı Korkusu
Oxbridge Applications danışmanlık şirketine göre, şu anda ABD üniversitelerinde eğitim gören birçok uluslararası öğrenci, Kanada, İngiltere ve Avrupa’ya transfer seçeneklerini araştırıyor. Şirketin gerçekleştirdiği bir ankette katılımcıların yüzde 54’ü, bu yıl itibarıyla ABD üniversitelerine başvurma konusunda “daha az istekli” olduklarını ifade etti.
Trump’ın politikalarının, ABD üniversitelerine yalnızca kısa vadeli ekonomik kayıplar değil, aynı zamanda uzun vadeli itibar kaybı riskleri getirdiği öne sürülüyor. Harvard öğrencisi Caleb Thompson, “Amerika bu parlak ve yetenekli öğrencileri geri çevirirse, onlar kendilerine başka yerlerde yer bulacaktır” diyerek beyin göçünün kalıcı etkilerine dikkat çekti.
