

Zafer Partisi’nin Genel Başkanı Ümit Özdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik yaptığı, “Son bin yılda gerçekleşen hiçbir Haçlı Seferi, Erdoğan’ın ve AKP’nin Türk milletine ve Türk devletine verdiği zararı vermemiştir” açıklamasının ardından 19 Ocak’ta Ankara’da gözaltına alındı.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen Özdağ, daha sonra İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi ve ‘halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme’ suçlamasıyla tutuklandı.
Özdağ’ın dosyası ise 17 Şubat’ta tefrik edildi.
18. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada Özdağ, ‘halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik ve aşağılama’ suçlamasıyla yargılandı. Savcının daha önce açıkladığı mütalaaya ekleyerek ceza talebini ‘4.5 yıldan’ ‘7 yıl 10 aya kadar’ olarak güncellediği bildirildi.
Mahkeme heyeti, 2 yıl 4 ay 3 gün hapis cezasına hükmederek, göz önünde bulundurarak Özdağ’ın tahliyesine karar verdi.
Tahliye olduktan sonra kameraların karşısına geçen Özdağ, “Demokrasi ve hukuk devleti nöbetindeydik. Bugün tahliye oldum; fakat tahliye olurken 2 yıl 4 ay hapse çarptırıldım. Bunun istinafı ve Yargıtay süreci var. Görün, beraat edeceğim. Türk halkı bu kararı vicdanında onaylamıyor. Hukukun, muhalefeti baskı altına almak için düşman gibi kullanıldığını gördük.” şeklinde konuştu.
Ümit Özdağ, “Beş ay boyunca tek kişilik hücrede tutulduğunu” da ekledi.
Zafer Partisi’nden yapılan ilk açıklamada yalnızca “Baba tahliye” ifadesi yer aldı.
Zafer Partisi Sözcüsü Azmi Karamahmutoğlu, mahkeme kararına ilişkin siyasi yasak sorusunu yanıtladı. Dosyayı üst mahkemeye taşımayı planladıklarını belirten Karamahmutoğlu, “Bu dosyanın istinafta ya da Yargıtay’da bozulacağına dair inancımız tam.” şeklinde ifade etti.
Duruşmada Neler Yaşandı?
Duruşmayı takip edenler arasında Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da yer aldı. Jandarma eşliğinde salona getirilen Ümit Özdağ, alkışlarla karşılandı. Mahkeme başlamadan önce İstiklal Marşı okundu.
‘Suç Zincirleme Şekilde İşlendi’
Duruşma, saat 11:01’de kimlik tespitiyle başladı. Savcı, esas hakkındaki mütalaasını ‘suçun zincirleme şekilde işlendiği’ ifadesiyle tekrar etti ve istemi 4 yıl 6 aydan 7 yıl 10 aya yükseltti.
Özdağ: Kamuoyundan Gizleyemeyecekler
Özdağ, savunmasında şu ifadeleri kullandı:
– “Savcının mütalaası bir hukuk cinayetidir! Savcılık, kim tarafından yazıldığı belli olmayan bir belge ile beni suçluyor.”
– “Kayseri olayları benim paylaşımlarım sebebiyle değil, bir sapığın 7 yaşındaki yeğenini taciz etmesi nedeniyle yaşandı. Bu durum kamuoyundan gizlenemez.”
– “Benim paylaşımlarım kesinlikle şiddeti teşvik etmiyor. İddianame, yıllar önce yaptığım paylaşımları içermektedir.”
‘Vicdansızlığı Temsil Ediyor’
Özdağ, “Hiçbir X paylaşımım halkı kin ve düşmanlığa teşvik etmiyor. Savcılığın hukukun sınırlarını aşmakla kalmayıp vicdansızlığı temsil ettiğini belirtmek istiyorum.” dedi.
‘Allah’tan Korkuyor Musunuz’
Özdağ, savcılara hitaben, “Bir hukuk insanı, suçsuz birini suçlu olarak gösterebilir mi? Suçsuz olan birine ceza verildiğinde nasıl huzur içinde uyuyabilir?” diye sordu.
‘İşiniz Hiç Kolay Değil’
Özdağ, “Bu, sizin için çok zor bir dava. Eğer iktidar yanlısı olsaydım, burada olmazdım. Size baskı var, bunu biliyorum.” dedi.
‘Tek Bir Kararla İnsanlara Mesaj Verebilirsiniz’
Özdağ, mahkemeden adil bir beraat kararı vermesini isteyerek, bunun Türk milletine bağımsız yargı umudu vereceğini vurguladı.
İlk Duruşmada Neler Olmuştu?
Özdağ’ın tutuklu bulunduğu davanın ilk duruşması 6 gün önce, 11 Haziran’da 18. Asliye Ceza Mahkemesi’nde gerçekleştirilmişti. Özdağ, 51 sayfalık bir savunma yapmış ve savcılığın tutukluluğunun devamı yönündeki mütalaasına itiraz etmişti.
Salonda “Yuh!” sesleri yükselirken, dışarıda “Hükümet istifa”, “Ümit Özdağ yalnız değildir” sloganları atıldı, Andımız okundu.