TZOB Genel Başkanı: Bazı Ürünlerden Vazgeçmek Zorunda Kalacağız

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Sakarya’nın Karasu ve Kocaali ilçelerinde zirai don nedeniyle etkilenmiş bahçe ve tarlalarda incelemelerde bulundu. Bayraktar, 10-13 Nisan tarihleri arasında hava sıcaklıklarının -15 dereceye kadar düşmesiyle Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde zirai don yaşandığını ve bunun sonucunda tarımsal üretimde büyük kayıplar yaşandığını ifade etti. Bu yıl, kokarca böceği ve don olayının ardından fındık üretiminde verim elde etmenin mümkün olmayacağını dile getiren Bayraktar, tarıma daha fazla destek verilmesi gerektiğini vurguladı.

“Bazı Ürünlerden Vazgeçmek Zorunda Kalacağız”

Mevsimsel değişimlerin tarım sektörünü olumsuz etkilediğini belirten Bayraktar, şu ifadeleri kullandı:

– “Türkiye’nin farklı bölgelerinde bazı ürünlerden vazgeçmek zorunda kalacağız. Su ihtiyacı olan bazı ürünlerimizi bırakmak zorunda olacağız. Nisan ayında kış koşulları yaşadık ve sonrasında gelen don olayı ürünlerimize büyük zarar verdi. Son 30 yılın en düşük sıcaklık değerleriyle karşılaştık. Bu duruma birçok ürünümüz dayanamazdı.

– Don olayı ve kokarca zararlısı, rekolteyi düşürecek gibi görünüyor; yani beklediğimiz üretim gerçekleşmeyecek. Kışlaklarda kokarca ile mücadelenin verildiği, tarım müdürlükleri, ziraat odaları ve belediyelerle ortak bir çalışma gerçekleştirildi.”

“Mücadeleye Devam Edilmezse Tahminimizin Üzerinde Zarar Söz Konusu”

Bayraktar, tarıma daha fazla destek verilmesi gerektiğini belirterek, şunları söyledi:

– “Hava sıcaklıkları yükseldiğinde kokarca mahsullere yayılmaya başlayacak. Eğer buradaki mücadeleye devam edilmezse tahminimizin üzerinde zarar oluşacak. Bu bahçelerde tuzaklar ve kimyasal ilaçlarla bu mücadeleye devam etmek zorundayız. Bu yıl kokarca yüzünden fındık üretimi zarar görecek ve şimdi bir de don olayı yaşandı.

– Özellikle rakımı yüksek bölgelerde yüzde 100’e varan zararlar söz konusu. Hesapladığımız zararlar göz önünde bulundurulduğunda, bugün fındık üretimimizde beklediğimiz rekoltenin gerçekleşmeyeceği aşikar. Bu süreçten sonra tarım faaliyetlerimize yönelmemiz ve tarıma pozitif ayrımcılık tanımamız gerekiyor. Aksi takdirde bu ülkeyi besleyemez, gıda güvenliğini sağlayamayız.”