Bu haftanın 29 Nisan tarihinde, ABD Başkanı Donald Trump’ın yeni döneminin 100. günü tamamlanacak.
Son üç ay boyunca, Trump ve ekibi pek çok beklenmedik adımlar atarak dikkat çekti.
Beyaz Saray kaynaklarına göre, Trump, tarihin tüm başkanlarından daha fazla yürütme eylemi gerçekleştirdi ve vaadlerinin pek çoğunu hızla hayata geçirdi.
Bu süreçte Trump’ın en önemli başarılarından biri iki temel kampanya vaadini yerine getirmesi oldu.
Bunlar arasında sınır güvenliği ve enflasyonun sona erdirilmesi öne çıkıyor.
Foreign Policy dergisine göre, ilk 100 günde dikkat çeken eylemlerden ilki, Elon Musk’ın hükümet verimliliği departmanının federal bürokrasiyi hızlı bir şekilde şekillendirmesi olarak kaydedildi.
ABD’nin birçok ticaret ortağına yüksek gümrük vergileri uygulandı.
Bunlarla birlikte, Washington’un müttefikleri ve düşmanlarıyla olan ilişkileri de yeniliklere sahil oldu ve ABD’nin uluslararası alandaki algısı, özellikle Avrupa için belirgin değişimler gösterdi.
Trump’ın ilk 100 gününde, Başkan Yardımcısı JD Vance’in de katılımıyla Ukrayna Devlet Başkanı Zelensky, Beyaz Saray’dan beklenen anlaşmayı imzalamadan ayrıldı.
Başkan Trump, bu hafta sonu Vatikan’da Papa’nın cenazesinde görüntülendi.
Ukrayna’ya, Rusya için somut kazanımlar içeren bir “son teklif” barış çerçevesi sundu.
Mike Waltz’a göre, Ukrayna ile değerli madenler alanında bir anlaşma da yapılacak.
Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Rusya’ya karşı uygulanan yaptırımların savaşı uzattığını ve barış müzakerelerine zarar verebileceğini dile getirdi.
Pratikte ise, Amerikan Hazine Bakanı IMF çerçevesinde Washington’da bulunan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e, Rusya’nın finansal sisteminin kötüye kullanılmasına karşı tedbirler üzerinde durdu.
Rubio’ya göre, iki tarafla da diyalog kuran tek ülke ABD olarak anılıyor.
ABD yönetimi, Çin ile olası bir ticaret savaşında ilk adımı attı. Çin, ABD’ye yönelik birçok ürün için %145 oranında gümrük vergisi ile karşı karşıya kaldı.
Bu yeni düzenlemeler, Rubio’ya göre, Çinli şirketlerin ABD’de serbestçe faaliyet gösterirken, Amerikalı şirketlerin ise Çin’de çeşitli kısıtlamalarla uğraşmasına neden oluyor.
On gün önce, Nisan ayının Büyük Buhrandan sonraki en kötü Nisan olarak nitelendirildiği ifade edildi. Ancak bu hafta teknoloji odaklı Amerikan borsası Nasdaq, Nisan ayında yükselişe geçti.
Trump, %145’lik gümrük tarifesinin kalıcı olmayabileceği ve buradan müzakerelere gitme taktiği olduğunu belirtti. Şu an için Çin geri adım atmıyor. Meta, Amazon, Tesla gibi hisseler bu trende nasıl devam edecek, belirsizliğini koruyor.
Hazine Bakanı, ABD’nin doğal kaynaklar ekonomisinin öncüsü olduğunu ifade etti. Ancak bu süreçte işçi sınıfı Amerikalılar zor durumda kalıyor.
Trump, Latin Amerika ülkeleriyle göçmenlik uygulamaları üzerine anlaşmalar yaparak dikkat çekti. Bu anlaşmalardan en önemlisi, ABD’den sınır dışı edilen yüzlerce kişinin yargı sürecine tabi olmadan El Salvador tarafından kabul edilmesi oldu.
ABD Yüksek Mahkemesi, 15 Mayıs tarihinde Trump yönetiminin ABD’de doğan çocuklara otomatik vatandaşlık verilmesini engellemeye yönelik kararını değerlendirecek. Mahkeme, bu kararın anayasaya uygunluğuna dair değil, alt mahkemelerin bu kararı durdurma yetkisine bakacak.
Medyada yer alan bilgilere göre, 4, 7 ve 2 yaşındaki üç Amerikalı çocuk sınır dışı edildi. Yönetim, yalnızca yasadışı olarak ülkede bulunan annelerin sınır dışı edildiğini savunuyor. Çocuklar, anneleriyle birlikte ayrıldı.
Yönetim, “Ebeveynler bu seçimi yapar”</strong şeklinde beyanat verdi. Fakat, yasadışı anne sınır dışı olduğunda ve vatandaş baba çocuğun kalmasını istediğinde, annenin çocuklarını da birlikte götürmek istemesi durumunda çocuklar anneye veriliyor.
İlk 100 günde, alkollü araç kullanma suçundan ceza almış ve üniversitelerde İsrail karşıtı eylemler yapmış olan öğrencilerin öğrenci vizelerinin iptali ve sınır dışı süreci başlatıldı.
Ancak, okullara gelen uluslararası öğrencilerin güveninin sarsılacağı endişesi sebebiyle bu kararın geri alındığı bildirildi.
İlk 100 günde medya açısından da birçok ilginç olay yaşandı.
Associated Press muhabirleri, Oval Ofis’teki basın toplantılarına katılmaları için rotasyona bile dahil edilmediler.
Beyaz Saray’ı takip eden gazetecilerin derneği olan Beyaz Saray Muhabirleri Derneği’nin etkisi azaldı.
Washington’daki Beyaz Saray Muhabirleri Derneği’nin akşam yemeği ise bu yıl başka bir atmosferde geçti.
Yaklaşık 2.500 kişinin katıldığı etkinlikte, Başkan Trump ve yönetimden kimse yer almazken, genelde bu tür organizasyonlarda yer alan komedyen de bulunmadı.
Etkinlikteki pankartta, basın ve ifade özgürlüğünü koruyan Anayasa maddesine atıfla “Birinci Değişiklik Kutlaması” yazıyordu.
Washington Post’a göre, bu yıl basın özgürlüğü ve medya ilişkileri açısından fazla bir şey kutlanamadı.
Etkinlik, bu yıl oldukça sade geçti. 1921 yılından bu yana gerçekleştirilen bu organizasyon, zamanla büyük bir şenlik haline gelmişti, bu yıl ise etkileyici katılım düştü.
Post’a göre, bu yılki etkinlik, basın özgürlüğü kaygılarına dikkat çeken, göz alıcı bir organizasyon olmaktan çok daha derin anlamlar taşıyan bir etkinlik olma özelliği göstermiştir.
Trump, ilk 100 gün boyunca Türkiye’yi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı övdü, Suriye’deki gelişmeleri vurguladı.
Rahip Brunson’un serbest bırakıldığını ve Rümeysa Öztürk olayından haberdar olmadığını belirtti.
Kimilerine göre Erdoğan, “ne derse dinlediği için” Trump’ın övgülerine mazhar oldu.
Trump, 29 Nisan’da “tarihteki en başarılı 100 günü” kutlaması kapsamında Michigan’daki Macomb County’de bir konuşma gerçekleştirecek.
Trump yönetimi, bu ilk aylarda ve öncesinde Donald Trump şahsında hukuksuzluk ve Anayasa ihlali iddialarıyla karşı karşıya kaldı.
Buna rağmen, Trump bu süreçte güçlü bir kaçış stratejisi izledi ve kendisine yönelik davaları siyasi olarak nitelendirerek, “Yargı darbesi” ifadesini kullandı.
Trump’ı yalnızca bir savcı mahkûm etti.
Yazar E. Jean Carroll, Trump’a karşı iki haksız fiil davasında galip geldi ve bu davaların tazminatları hâlâ temyiz aşamasında bulunuyor.
E. Jean Carroll’un avukatları, Adalet Bakanlığı’nın Trump’ın kendisine 83.3 milyon dolar ödül verilmesine dair jüri kararının temyizinde yer almasına izin verilmemesi gerektiğini belirtiyorlar.
Bu arada, Trump’ın ilk 100 günü yaklaşırken Harvard mezunu iki hukukçu, Trump’ı “hukuksuzluk” dersi vermeye davet etti.
“Seni hukuka bağlamak, bir yılanı kelepçelemeye çalışmak gibi bir şey!”</strong diyen hukukçular, Trump’ı Harvard Hukuk Fakültesi'nde böyle bir derse konuk etmek istediklerini ifade ettiler.
Daha önce Anayasa’nın 2. Maddesi’nin kendisine her istediğini yapma yetkisi verdiğini söyleyen Trump, bu yorumuyla aslında iyi bir orijinalist olduğunu da göstermiş oldu.
Warning: Undefined array key "basin_ilanno" in /home/izmirme1/karsimedya.com/wp-content/themes/theHaberV8/thewp/single_resmiilanlar.php on line 54