Trump, Powell’a Yine Yüklendi: Neden Fed’in Faiz Indirmesini İstiyor?

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell üzerinde baskı oluşturmaya devam ediyor.

Özellikle 2 Nisan’da karşılıklı ek gümrük tarifelerinin sonrasında Trump, Fed’in faiz indirmesi yönünde ısrarcı hale geldi. Fed Başkanı, bu taleplere karşı koyarak, geri adım atması durumunda Fed’in bağımsızlığının tehlikeye girebileceği konusunda uyarılarda bulundu.

Trump, tavrını sürdürerek Powell’ı hedef almayı sürdürdü ve göreve gelişinin 100. gününde, tüm dünyada etki yaratan yeni ekonomi politikalarını savunmaya devam etti.

Düşük faiz ve enflasyona rağmen, Powell’ın işini yeterince iyi yaparak faizi düşürmediğini belirten Trump, ayrıca ilginç bir şekilde, Powell için “Faiz oranlarını benden az biliyor” ifadesini kullandı.

Trump, “Aslında Fed’i eleştirmemek ve işini yapmasına izin vermek gerekiyor. Ama faiz oranları konusunda ondan çok daha fazla bilgim var.” dedi.

Peki, Trump neden faiz indirimi istiyor ve isteği neden karşılık bulmuyor?

Trump, Fed’in bağımsız bir kurum olması gerektiğini savunsa da, sıkça Jerome Powell’ı sosyal medya ve kamuoyu üzerinden eleştiriyor.

Trump’ın Fed’e yönelik siyasi baskılarını şu şekilde özetleyebiliriz:

Faiz indirimi çağrıları: Trump, Powell’ı faizleri “hızla artırmak” ve “yavaş indirmekle” suçladı.

Açık tehdit: 2019 yılında Powell’ı görevden alma konusunu kamuoyuna taşıdı.

Borsa takıntısı: Faizlerin düşmesiyle birlikte borsa endekslerinin yükseleceğini düşünen Trump, bunu kendi başarısı olarak göstermek istiyor.

Fed, bu siyasi baskılara rağmen görece bağımsız kararlar almış olsa da, bağımsızlık algısı ciddi şekilde zedelenmiş durumda.

Trump döneminde Fed’in hareket alanı daralmışken, piyasalar “Trump ne derse Fed onu yapacak mı?” düşüncesiyle hareket etmeye başlamıştı.

Öte yandan, Joe Biden döneminde Fed’in bağımsızlığına saygı gösteren bir yaklaşım sergilendi ve bu durum, Fed’e olan güveni yeniden tesis etti.

Biden, özellikle 2021–2023 döneminde enflasyonun arttığı süreçte Fed’e doğrudan baskı yapmadı ve “Fed işini yapar, benim görevim ekonominin diğer yönlerini yönetmek.” açıklamasıyla kurumsal sınırları vurguladı.

BIDEN, TRUMP’IN ATADIĞI POWELL İLE YOLA DEVAM ETTİ

Trump tarafından atanan Powell, 2021’de yeniden göreve sağlanarak “parti farkı gözetmeksizin liyakat” mesajı verildi. Bu durum, piyasalarda olumlu bir karşılık buldu ve Fed’in bağımsız kararlar alabileceği bir ortam yaratıldı.

Biden’ın Fed’e yaklaşımı ile Trump’ın yaklaşımının sonuçları farklılık gösterdi.

Fed, 2022–2023 döneminde hızlı faiz artışları ile enflasyonu kontrol altına aldıktan sonra 2024 sonu itibarıyla faiz indirim sürecine girmeye başladı.

Bu süreçte piyasa, Fed’in kararlarının veriye dayalı olduğuna güvenmeye başladı ancak Trump’ın baskısı sonrasında, alınacak indirim kararı doğru bulunsa bile, Powell’ın baskıya boyun eğdiği biçiminde değerlendirileceği için Fed Başkanı üzerindeki baskı artmış durumda.

Anketler, seçmenlerin Trump’ın ekonomi politikalarından endişeli olduklarını ve gümrük vergilerinin resesyon ve enflasyon konusundaki kaygıları artırdığını ortaya koyuyor.

Dün açıklanan nisan ayı Conference Board tüketici güveni verisi de son beş yılın en düşük seviyesine geriledi. Trump ise anketlerin tarafsız olmadığı görüşünü savunarak, gümrük tarifelerini yaklaşan vergi yasasının maliyetini dengelemek için gerekli bir adım olarak nitelendirdi.