

Türk lirasının (TL) reel değerini gösteren reel efektif döviz kuru endeksi, mayıs ayında tüketici fiyat endeksi (TÜFE) bazında 1,05 puanlık bir düşüşle 71,11 seviyesine gerilemiştir.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, ocak ayında 75,25 ile Mart 2020 sonrası beş yılın zirve değerine ulaşan endeks, şubat, mart, nisan ve mayıs ayları boyunca üst üste dört ay boyunca gerileme kaydetmiştir.
Bu durum, TL’nin reel değerinin son dört ayda toplamda yüzde 5,5 oranında düştüğü anlamına gelmektedir.
Genel bir bakışla, bu süreçte döviz kurlarındaki artışın, tüketici enflasyonundan daha yüksek olduğu görülmektedir.
Ocak ayını 35,73 seviyesinde kapatan dolar/TL kuru, mayıs sonunda 39,13’e yükselmiştir. Bu dönemde dolar kurundaki artış yüzde 9,5 olarak gerçekleşmiştir.
Euro/TL kuru ise aynı dönemde, yüzde 19,2’lik bir artış ile 37,21 seviyesinden 44,35 seviyesine ulaşmıştır.
Söz konusu dört ayda resmi TÜFE artışı ise yüzde 9,6 oranında gerçekleşmiştir.
Reel efektif döviz kuru endeksinde üst üste dört aylık düşüş, en son 2023 yılının Nisan-Temmuz döneminde görülmüştü. Mayıs seçimleri öncesinde rezerv satışı ile kontrol edilmeye çalışılan döviz kurları, seçimlerin ardından serbest bırakılmıştır.
Reel Efektif Döviz Kuru Nedir?
Nominal efektif döviz kuru (NEK), Türkiye’nin dış ticaretinde önemli bir paya sahip ülkelerin para birimlerinden oluşan bir sepetin TL’nin ağırlıklı ortalama değerini ifade etmektedir. Ağırlıklar, ikili ticaret akımları kullanılarak belirlenmektedir.
Reel efektif döviz kuru (REK) ise NEK’deki nispi fiyat etkileri arındırılarak hesaplanmaktadır. TCMB, Türkiye’deki fiyat düzeyinin, dış ticaret yapılan ülkelerin fiyat düzeylerine oranının ağırlıklı geometrik ortalamasını alarak reel efektif döviz kuru endekslerini hesaplamaktadır.
Strateji Değişti Mi?
Ekonomi yönetiminin son iki yılda yabancı sıcak para çekme stratejisi, TL’de yüksek faiz ortamında reel değerlenme vaadini içermekteydi.
Nitekim TL, son iki yıl boyunca sıcak para yatırımcılarına en yüksek carry trade getirisini sunan para birimi olmuştur.
Ancak, ABD’nin önde gelen bankalarından Goldman Sachs, geçtiğimiz haftaki raporunda stratejide bir değişiklik olabileceğine işaret etmiştir.
Goldman Sachs’a göre, TCMB, strateji değişikliğine giderek TL’nin dolar karşısında daha hızlı bir değer kaybına uğramasına izin vermiş ve alışılmışın dışındaki bir kur politikasına yönelmiştir.
Bu adımın ardındaki neden, sıcak para girişlerini sınırlamak ve döviz kuru nedeniyle rekabet gücü zayıflayan ihracatçıların şikâyetlerine yanıt vermek olabilir.
Goldman Sachs ekonomistleri Clemens Grafe ve Başak Edizgil tarafından yayımlanan notta, “TCMB’nin carry trade kaynaklı yabancı girişlerle rezerv biriktirmeye odaklanmaktan vazgeçtiği öngörülmektedir. Bu sebeple, liranın değer kaybı, kısmen bu paranın ülke dışında tutulmasına yönelik bir politika olabilir” ifadelerine yer verilmiştir.
Yatırımcıların, düşük faizli para birimlerinden borç alarak daha yüksek faizli para birimlerine yatırım yapmasına “carry trade” denir.