

TGC Yönetim Kurulu, TGC internet sitesinde yayımladığı yazılı açıklamada önemli ifadeler kullandı:
“Basın özgürlüğü açısından giderek artan sorunlar, gazetecilere ve medyaya yönelik baskılar, demokrasiyi tehdit ediyor. İktidarın kamu yararına olmayan eylemlerini, hak ihlallerini rapor eden gazetecilere karşı haksız gözaltı ve tutuklama uygulamaları devam ediyor. RTÜK ise, yine iktidarın sansür aracı olarak radyo ve televizyon kanallarını cezalandırıyor.”
‘Kararda Emniyet Müdür Yardımcısının Görüşü Yok’
Son olarak T24 muhabiri Can Öztürk, Boğaziçi Üniversitesi’ndeki protestoyu izlerken basın kartını göstermesine rağmen gözaltına alındı ve sekiz saat boyunca ters kelepçeli olarak tutuldu. Basın kartı parçalandı. Meslektaşımız adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Youtube’da yayın yapan Furkan Karabay isimli gazetecimiz Cumhurbaşkanına hakaret ve terörle mücadelede görev almış kişileri hedef gösterme suçlamalarıyla gözaltına alındıktan sonra tutuklandı. RTÜK, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in saldırıya uğramasıyla ilgili haberde, ‘Aracı otoparka alınmadı’ bilgisine doğrulatmadan yer verdikleri gerekçesiyle Halk TV ve Sözcü TV’ye yüzde 3’er idari para cezası verdi. Kararda, kanalların Emniyet Müdür Yardımcısı’nın görüşünü almadığı vurgulandı.
40 Cezanın 35’i Aynı Kanalara
RTÜK tarafından yine yüzde 3 para cezası verilen TV kanallarından biri de Tele1 oldu. Gerekçe olarak, Gazeteciler Masası programında Kıbrıslı gazeteci Ayşemden Akın’ın röportaj yaptığı Halil Falyalı’nın çalışanı Cemil Önal’ın iddialarının ekrana getirilmesi gösterildi. RTÜK, yapılan röportajda Hakan Fidan ve Binali Yıldırım’ın çocuklarının özel hayatının ihlal edildiğine karar verdi.
NOW TV’ye ise Disney+ platformunun gizli reklamını yaptığı iddiasıyla yüzde 3 idari para cezası verildi. CHP kontenjanından seçilen RTÜK Üyesi Tuncay Keser’in açıklamasına göre, 2025 yılında RTÜK, 40 cezanın 35’ini bu dört kanala uyguladı.
‘RTÜK Hukuksuz Ceza Dağıtmaktan Vazgeçmelidir’
Tüm bu olaylar, anayasal bir hak olan basın özgürlüğünün ihlal edildiğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Unutulmamalıdır ki, yargı sisteminin gazetecileri baskı altına alma ve sindirme amaçlı kötüye kullanılması, yurttaşların habere erişimini kısıtlamaktadır. Adli kontrollü, tutuklu, RTÜK cezalı gazetecilik anlayışı kabul edilemez!
TGC olarak, bir kez daha iktidara çağrımızı yinelemek istiyoruz. Gazeteciler tutuksuz yargılanmalı, cezaevindeki meslektaşlarımız bir an önce özgür bırakılmalıdır. #Gazeteciliksuçdeğildir. Gazetecilik, tutuklama nedeni olmamalıdır. RTÜK, medya kuruluşlarına ağır para cezaları ile baskı yapmaktan, hukuksuz ceza dağıtmaktan vazgeçmelidir.”