CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç, çiğ süt üreticisinin artan maliyetler karşısında zor durumda kaldığını vurgulayarak, Ulusal Süt Konseyi’nin haziran ayında yapacağı fiyat değerlendirmesi öncesinde açıklamalarda bulundu.
Ulusal Süt Konseyi’nin 19 Mart’taki toplantısında, 17,15 TL olarak belirlenen çiğ süt tavsiye fiyatının, üretim maliyetlerini karşılamadığını dile getiren Aşkın Genç, “Bugün üreticinin her litre sütte 3 ila 4 lira zararı var. Süt satışı artık kazanç değil, zararın bir yansıması haline geldi. Artan hayat pahalılığı ve yüksek girdi maliyetleri nedeniyle üreticiler krediyle hayatta kalmaya çalışıyor. Bu durum, sadece kırsaldaki üretimi değil, aynı zamanda gıda güvenliğini de tehlikeye atıyor” şeklinde konuştu.
‘Üretici Zamla Yarışıyor’
Genç’in hazırladığı 2020-2025 yılları arasındaki çiğ süt fiyatı ile üretim maliyetleri verilerini içeren karşılaştırmaya göre, tavsiye edilen fiyat ile maliyet arasında yıllardır devam eden büyük bir fark dikkat çekiyor.
Aşkın Genç, bu tablo hakkında, “Son beş yıl içinde tavsiye edilen fiyat yüzde 645 oranında artarken, aynı dönemde üretim maliyetleri yüzde 720 oranında yükseldi. Üreticiler sadece girdi enflasyonuna çalışıyor. Artan fiyatlar, üreticiye değil, aracıya kazanç sağlıyor. Kağıt üstünde fiyatlar yükseliyor gibi görünse de, gerçekte üreticinin kazancı her geçen yıl daha da azalıyor. Bu makas, çiftçiyi üretimden uzaklaştırıyor” diye değerlendirdi.
‘Haziranda Fiyat Güncellenmezse Çöküş Gelir’
Ulusal Süt Konseyi’nin çiğ süt tavsiye fiyatını üçer aylık periyotlarda değerlendirdiğini anımsatan Genç, haziran ayında yapılacak toplantının kritik bir öneme sahip olduğunu belirtti. “Haziran ayı yalnızca fiyat belirleme değil, üreticinin geleceğini tayin edecek bir tarihtir. Fiyatlar maliyetin altında kaldığı takdirde yalnızca süt üreticisi değil, et ve yem piyasası da çöker. Zincirleme bir çöküşten kaçınmak için fiyatların gerçek maliyetler üzerinden belirlenmesi gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
‘Girdi Desteği Yoksa Süt de Yok’
Süt üretiminin en büyük giderini oluşturan yem maliyetinin son bir yılda yüzde 50’den fazla arttığını belirten Genç, mazot, gübre, enerji ve işçilikteki yükselişlerle birlikte üreticilerin çıkmaz bir durumda kaldığını söyledi. “Yem desteği yoksa üretici yoktur. Mazotu vergiyle, gübreyi dövizle satarsanız çiftçinin rekabet etme şansı kalmaz. Bugün süt tedarik zinciri değil, borç zinciriyle işletilmektedir” şeklinde konuştu.
