TEİS Başkanı: Eczacılar desteklenmek yerine cezalandırılıyor

Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) Genel Başkanı Nurten Saydan, 14 Mayıs Eczacılık Günü dolayısıyla bir basın açıklaması yaptı.

Saydan, Türkiye’deki 30 bin eczanenin sağlık sisteminin birinci basamağı olduğuna ve ilaca erişimin en kritik aşamasını oluşturduğuna dikkat çekerek, eczacıların artan ekonomik yükler, azalan kâr marjları ve gelecek kaygısıyla başa çıkmakta zorlandığını vurguladı.

‘ACİL DÜZENLEMELERE İHTİYAÇ VAR’

Eczacılık hizmetinin sürdürülebilirliğinin sağlanması için acil düzenlemelere ihtiyaç duyulduğunu belirten Saydan, şu ifadeleri kullandı:

“Eczacılar yalnızca ilaç temin eden kişiler değil; hastaları bilgilendiren, tedavi süreçlerine destek olan ve sağlık okuryazarlığını artıran profesyonellerdir. Ancak mesleğimizin sağlık sistemi içindeki önemi yeterince anlaşılamamakta ve kamu rolümüz göz ardı edilmektedir. Eczacılık hizmetlerinin halk sağlığına katkısı çok değerlidir, ancak desteklenmek yerine cezalandırılmaktadır.

Eczaneler, İlaç Fiyat Kararnamesi ve kamu kurumlarından alınan indirimler nedeniyle ekonomik açıdan zor duruma düşmektedir. Sabit Euro kuru, artan giderler ve düşen kâr marjı yüzünden birçok eczane zararına hizmet vermek zorunda kalmaktadır.

Bu nedenle, TEİS olarak talebimiz, ilaç kâr oranlarının güncel ekonomik koşullara göre artırılması ve reçete ile kutu başına sabit bir ‘meslek hakkı’ ücretinin tanımlanmasıdır. Bu düzenleme, hem eczacının emeğini karşılayacak hem de sağlık hizmeti kalitesini yükseltecektir.”

‘TÜM YÜK ECZACIYA YÜKLENİYOR’

Nurten Saydan, eczanelerin kamu adına görev yapan sağlık kuruluşları olduğunu vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı:

“Eczaneler, kâr amacı güden işletmeler değil, kamu adına hizmet veren özel sağlık kurumlarıdır. Ancak tüm yük eczacılara yüklenmekte ve devletin sunduğu hizmetlerden faydalanmamaktadırlar.

TEİS olarak çağrımız şudur: Eczanelerin SGK işveren primlerinde indirim yapılmalı ve elektrik, su, doğalgaz, internet gibi temel giderler için kamusal sübvansiyon sağlanmalıdır. Devlet, kamu hastanelerinin giderlerini karşıladığı gibi eczaneler için de destek sağlamalıdır.”

‘FAKÜLTE KONTENJANLARI SINIRLANDIRILMALI’

Saydan, Türkiye’de plansız olarak artan eczacılık fakülte sayısının mesleki kaliteyi düşürdüğünü ve mezunların işsizlik ya da yoksulluk riskiyle karşılaştığını belirtti.

“Genç eczacıların gelecek umutlarını kaybetmemesi için fakülte kontenjanları acilen sınırlandırılmalı; eczacılık lisans programına kabul için başarı sıralaması barajı 50 bine yükseltilmeli, yeterli öğretim üyesi ve teknik altyapıya sahip olmayan eczacılık fakülteleri kapatılmalı ya da öğrenci alımları durdurulmalıdır. Mezuniyet sonrası kariyer desteği ve yönlendirme mekanizmaları oluşturulmalı, eczacılık alanındaki insan gücü planlaması bilimsel verilere dayandırılmalıdır.

14 Mayıs Eczacılık Günü, yalnızca bir kutlama değil, aynı zamanda toplumsal farkındalık ve değerlendirme günüdür. TEİS olarak, halk sağlığını ön plana çıkaran bir anlayışla mesleğimizin geleceği için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Ancak bu çabanın sürdürülebilir olabilmesi için eczacıların yalnız bırakılmaması gerekmektedir. Devletin ve ilgili kamu otoritelerinin desteğiyle, eczacılık mesleğini daha güçlü, daha itibarlı ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşturmak mümkündür.”