

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) “Merkezin Güncesi” adlı blog sitesinde yayımlanan “Parasal Sıkılaşma, Temerrüt Riski ve Firmaların Konut Satışı” başlıklı analizde, son dönem parasal sıkılaşmanın reel sektör üzerindeki etkileri ve firmaların temerrüt riski ile başa çıkma stratejileri ele alındı.
Altan Aldan, Kadir Gürci ve Ünal Seven tarafından kaleme alınan analize göre, firmalar bu döneme göreceli olarak düşük borç düzeyleri ve yüksek kârlılık ile giriş yaptı. Bu durum, onları olumsuz koşullara karşı daha dayanıklı hale getirdi. Özellikle 2023 yılı sonu itibarıyla firmaların mali borç oranları tarihi ortalamanın altında kalırken, faaliyet kâr marjları yüksek seviyelerini korudu.
Reel sektördeki bu güçlü başlangıç, temerrüt göstergelerine de olumlu bir şekilde yansıdı.
GÖSTERGELERDE HAFİF BİR ARTIŞ GÖZLEMLENDİ
Parasal sıkılaşmanın ilk dönemlerinde karşılıksız çek oranı artsa da bu oran tarihsel ortalamanın altında kalmaya devam etti. Takipteki kredilerin oranı ise 2023 yılı sonunda en düşük seviyelere geriledi. Son dönemde bu göstergelerde hafif bir artış söz konusu olsa da, genel olarak temerrüt riskinde belirgin bir yükseliş gözlemlenmedi.
Analiz, firmaların temerrüt riskini azaltmak amacıyla varlık satışlarına yönelip yönelmediğini anlamak için tüzel kişilerin konut satışlarına olan payını inceledi. Veriler, 2025 yılı itibarıyla firmaların konut satış oranlarında kayda değer bir artış olmadığını ve toplam satışlardaki paylarının düştüğünü gösterdi. Bu durum, firmaların sıkılaşma döneminde temerrütten kaçınma adına konut gibi varlıkları hızla elden çıkarmadıklarını ortaya koydu.