

Birkaç yıl öncesine göre, TSMC’nin her yeni fabrikasının faaliyete girmesi büyük bir olaydı. Ancak bugün Tayvan’da 15, ABD’de altı, Japonya’da iki ve Almanya’da bir tesis inşaatı sürerken bireysel projelerin yankısı giderek azalıyor.
Şirket ayrıca, çip üretim ve araştırma merkezlerinin geliştirilmesiyle küresel etki alanını daha da genişletiyor.
TSMC’nin büyüme oranı da oldukça dikkat çekici. 2020 yılına kadar şirket, yılda ortalama üç fabrika inşa ederken, 2021-2024 yılları arasında bu rakam beşe yükseldi ve 2024’te TSMC, eş zamanlı olarak dokuz yeni tesisin inşasına başladı. Bir fabrikanın yapım sürecinin 3-4 yıl sürdüğü göz önünde bulundurulduğunda, şu an 24 projeyi bir arada yürütüyor.
Analistlere göre, önümüzdeki yıllarda ne Intel ne de Samsung’un TSMC ile gerçek bir rekabet oluşturması mümkün görünmüyor. Intel, projelerini büyük ölçüde durdurmuş durumda, Samsung ise teknolojik zorluklarla boğuşuyor.
Ayrıca TSMC, 2 nanometre teknolojisi (N2) ile yüksek verim oranına sahip çiplerin piyasaya sürüleceğini açıkladı ve seri üretime geçişin yılın ikinci yarısında gerçekleştirilmesinin planlandığını bildirdi.
Şirketin şu anda karşılaştığı en büyük zorluk personel ihtiyacı olmaya devam ediyor. 2019 yılında 51 bin olan çalışan sayısının, 2024 yılı sonunda 83 binin üzerine çıkması bekleniyor ve 2025 yılı başında 1.300 kişinin daha eklenmesi öngörülüyor. Şirketin bu yıl 90 bin, gelecek yıl ise 100 bin çalışan sınırını aşması öngörülüyor.
TSMC, hızlı büyümesine rağmen yüksek kalite standartlarını korumayı başarıyor. Arizona’daki tesisi (Fab 21), 4nm teknolojisi (N4) kullanarak kullanılabilir çipler üretme sürecinde Tayvan fabrikalarını hızla yakaladı ve Japonya’daki tesis, 22nm ürünler üretme konusunda Tayvan’ın Fab 15A tesisinin performansını dahi geride bıraktı.
Analistler, TSMC’nin ileri teknolojilere ve küresel altyapıya yaptığı yatırımlar neticesinde, uzun yıllar boyunca çip pazarında önemli bir oyuncu olmaya devam edeceğinden ve rakipleri için neredeyse ulaşılamaz bir konuma yükselebileceğinden emin.