

YURDAGÜL UYGUN / NEFES
Türkiye, kuruluşundan bu yana kalkınmayı tarımla sağlama hedefinde önemli bir yol kat etmiş olsa da, tarımsal üretim alanlarında yaşanan sorunlar bu süreci zorlaştırıyor. Son çeyrekte sektör küçülmeye devam ederek yüzde 2 oranında daraldı. Hükümetin çiftçilere yeterli destek sağlamaması ve girdi fiyatlarının yükselmesi, çiftçilerin maliyetlerini artırarak üretim yapmalarını güçleştiriyor. Çiftçiler, gerekli desteğin yalnızca dörtte birini alabiliyor.
Son iki yıl içerisinde tarım girdi fiyatları neredeyse iki katına çıkmış durumda. Artan maliyetler nedeniyle çiftçiler artık üretim yapamaz hale geldi.
Tarımın en önemli maliyet kalemlerinden biri olan gübre fiyatları sürekli olarak artış göstermeye devam ediyor. Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin (TZOB) verilerine göre, üre gübresinin fiyatı son iki yılda yüzde 98 yükselerek 19 bin 635 liraya ulaştı. Bir yıllık artış oranı ise yüzde 46 olarak kaydedildi.
İlaç Fiyatları Yükseldi
Hayvancılıkta da durum pek iç açıcı değil. Besi yemi fiyatı bir yıl içinde yüzde 27 artış göstererek 10 bin 403 liradan 13 bin 231 liraya çıktı. İki yıl içinde besi yemi fiyatı toplamda yüzde 83 oranında yükseldi. Süt yemi fiyatları ise bir yılda yüzde 26, iki yılda ise yüzde 84 artarak 14 bin 369 liraya yükseldi.
Tarım girdi fiyatlarındaki en büyük artış mazot fiyatlarında yaşandı. Mazot fiyatları, bir yıllık süreçte yüzde 14 artış gösterirken, iki yıl içinde fiyat artışı yüzde 138 olarak belirlendi.
Zirai ilaç fiyatları da iki yılda neredeyse iki katına çıkarak bir yılda yüzde 15, iki yılda ise yüzde 91 artarak 900 liraya kadar yükseldi. Elektrik fiyatları da bir yılda yüzde 47, iki yılda ise yüzde 76 oranında artarak 377.21 kwh/kuruş olarak belirlendi.
Namık Kemal Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Okan Gaytancıoğlu, Cumhuriyet’in kalkınmanın ancak tarımla mümkün olacağını belirterek, tarımsal girdi ve ürün piyasalarında her zaman üreticilerin yanında olduğunu ifade etti.
Cumhuriyet Tarımı Destekledi
Prof. Gaytancıoğlu, Cumhuriyet’in Toprak Mahsulleri Ofisi, Çaykur ve Şeker Fabrikaları gibi önemli kuruluşlarla tarımsal ürünleri etkin hale getirdiğini vurgulayarak, “Cumhuriyet, tarımsal girdi sanayisini de destekleyerek, kimya sanayisinde makine-kimya endüstrisini kullanarak bazı kimyasalların üretiminde önemli rol oynadı” şeklinde konuştu.
Çiftçinin Hakkı 95 Milyar Değil, 400 Milyar Lira
Prof. Okan Gaytancıoğlu, şu anda gübre fiyatlarının yüksek olmasının devletin yeterince sübvansiyon sağlamamasından kaynaklandığını ifade etti. Gaytancıoğlu, “Fiyatlar tamamen ithal piyasalara bağlı olarak belirleniyor. Gübrede ithal ikameci politikalar uygulandı. Türkiye’de gübre dışarıdan temin ediliyor; hammadde üretimine önem verilmedi” dedi.
Devlet Çiftçileri Desteklemiyor
Okan Gaytancıoğlu, Tarım Kanunu’nun 21’inci maddesini hatırlatarak, “Bu kanuna göre çiftçilere verilecek destek, gayri safi milli hasılanın %1’inden az olamaz. Türkiye’nin gayri safi milli hasılasının 2024 için 1 trilyon dolar olacağını düşündüğümüzde, yaklaşık 10 milyar dolarlık bir desteğin verilmesi gerekiyor. Bu da 400 milyar TL yapar. Ancak verilen destek yalnızca 95 milyar. Siz 95 milyarı artırmadığı sürece çiftçi haklarını alamaz” diye belirtti.