CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Silivri (Marmara) Cezaevi önünden yayınladığı bir videoda İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu ile Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer‘i ziyaret ettiğini duyurdu. Tanrıkulu, “Her ikisinin de sağlıkları iyi ve soran dostlarına, yurttaşlarımıza selam ve sevgilerini ilettiler” şeklinde konuştu.
Tanrıkulu, Türkiye’nin hukuksuzluklarla dolu bir dönemden geçmekte olduğunu vurgulayarak, “Zulüm ve adaletsizlik o kadar yoğun ki, her tarafa sinmiş durumda. Her gün yeni operasyonlar, yeni tutuklamalar. Bunları hep beraber takip ediyoruz, dayanışma gösteriyoruz, mücadele ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Adaletin bir gün mutlaka sağlanacağına inandığını belirten Tanrıkulu, “Şuna da kesinlikle inanıyoruz, bu düzen değişecek, bu adaletsizliklerin hesabı mutlaka sorulacak” dedi.
Aynı kampüs içerisindeki duruşma salonunda İstanbul Barosu Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu ve yönetim kurulu üyelerinin yargılandığını hatırlatan Tanrıkulu, bu davanın dönemin sembol davalarından biri olduğunu ifade ederek, şu şekilde konuştu:
“Bu dava da bu döneme damga vuran davalardan bir tanesi. Hukuksuzluk ve insan hakları ihlalleri bakımından tarihe geçecek bir örnek dava.”
İbrahim Kaboğlu’nun duruşmadaki savunmasına değinen Tanrıkulu, “Gerçekten enfes bir savunma yaptı. Ders verir gibi konuştu. ‘Savunma vermeyeceğim’ dedi. ‘Bu savunma değil.’ dedi. ‘Ancak açıklama olur ve ders olur’ şeklinde belirtti.”
Duruşmaya Türkiye Barolar Birliği ve birçok barodan çok sayıda avukatın müdafi ve izleyici olarak katıldığını kaydeden Tanrıkulu, “İstanbul Barosu’na karşı açılan bu çapta bir dava tarihte tek olduğunu söyleyebilirim.”
Tanrıkulu, iddianameyi hazırlayanları da eleştirerek, “Bu iddianameyi kaleme alanlar hakkında, bunlar mutlaka tarihe geçecek belgeler olacak. Bizler için ancak onur belgesi niteliğinde olabilir bu iddianameler.”
Açıklamasını umut dolu sözlerle tamamlayan Tanrıkulu, “Bunları hep beraber aşacağız. Mutlaka adaletin gerçekleşeceği günleri hep birlikte getireceğiz.” ifadelerini kullandı.
