CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, tutuklu olan İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu‘nu Silivri (Marmara) Cezaevi’nde ziyaret etti. Ziyaretin ardından basına açıklamalarda bulunan Tanrıkulu, İmamoğlu ve avukatlarının katılmadığı bilirkişi davasının duruşmasına dair görüşlerini paylaştı.
Son dakika… İmamoğlu’nun “Bilirkişi Davası” ertelendi
Tanrıkulu, ilk duruşmanın Çağlayan Adliyesi‘nde yapılmasının planlandığını fakat 24 saat içinde duruşma yerinin Silivri (Marmara) Cezaevi’ndeki yerleşkeye alındığını belirtti. Bu yüzden İmamoğlu ve avukatlarının duruşmaya katılmadığını hatırlattı.
Tanrıkulu, Silivri’deki yargılamaların adil yargılama hakkını ihlal ettiğini ifade etti:
“Duruşmanın yeri, yapıldığı ortam adil yargılama hakkının bir parçasıdır aynı zamanda. Adaletin gerçekleşmesi yetmez, bunun görülmesi de gerekir. Bu nedenle, Silivri’de cezaevi kampüsü içerisinde gerçekleşen duruşmalar, görünüşte bile olsa adil yargılanma ilkelerine aykırıdır. Avukatların katılmakta zorluk çektiği ve aleniyetin sağlanamadığı ortamlarda duruşma olamaz.”
Bu uygulamaların arkasında AKP iktidarının olduğunu öne süren Tanrıkulu, “Hafızam beni yanıltmıyorsa, bu kampüs içerisindeki ilk duruşma 20 Ekim 2008 tarihinde yapıldı. O zamandan bu yana Ergenekon, Gezi, 15 Temmuz gibi birçok siyasi dava burada görüldü. Bu yargılamaların tamamında savunma hakkı ciddi şekilde ihlal edildi. Tüm bu uygulamaların sorumlusunun AK Parti’nin politikaları olduğu açıktır” ifadelerini kullandı.
İmamoğlu hakkındaki davanın da siyasi olduğunu vurgulayan Tanrıkulu şu sözleri dile getirdi:
“Ekrem İmamoğlu’nun dostları, başkanlarımız ve siyasetçiler, hukuki nedenlerden dolayı değil, tamamen siyasi kaygılarla yargılanıyor, tutuklanıyor ve gözaltına alınıyorlar. Bu yargılamaların tamamı siyasidir. AK Parti’nin siyasi ajandasına uygun olarak yargı süreci yürütülmektedir.”
İBB çalışanlarına yönelik soruşturmaları da hatırlatan Tanrıkulu, son 82 günde 262 kişinin gözaltına alındığını, 154 kişinin tutuklandığını ve Türkiye’nin çeşitli cezaevlerine gönderildiğini belirtti. Bu durumun hukuka aykırı olduğunu kaydeden Tanrıkulu, şunları ifade etti:
DEMİRTAŞ’I HATIRLATTI
“Tutuklu veya hükümlü olan yurttaşların, yakınlarının bulunduğu yere en yakın cezaevinde tutulması gerekmektedir. Eğer tutuklu ise yargılamasının yapıldığı yerde bulunması gerekir. Ancak bu uygulamalar geçmişten beri sürmektedir. En belirgin örnek olarak, halen Edirne’de tutuklu bulunan Selahattin Demirtaş’tır. 8,5 yıldır ailesi Diyarbakır’da, yargılaması Ankara’da olduğu halde, Türkiye’nin en uzak yerinde, Edirne’de tutuluyor ve ailesi, yakınları ve avukatları her hafta Edirne’ye seyahat etmek zorunda kalıyorlar.”
AİHM KARARLARINI HATIRLATTI
Tanrıkulu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Anayasa Mahkemesi(AYM) tarafından bu konudaki kararları da hatırlattı:
“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin ‘Gülmez/Türkiye’ kararı, Anayasa Mahkemesi’nin en belirgin kararı olan ‘Karaca kararı’ 2023 yılında verilmiştir. Tüm bu kararların var olmasına rağmen, yurttaşlarımız hakları ihlal edilerek başka cezaevlerine sürgün edilmektedir. Buradan 3 temel hak ihlali doğmaktadır; 1, kötü muamele ve işkence yasağı. 2, adil yargılama ilkelerine aykırıdır, savunma hakkı kısıtlanmaktadır. 3, özel yaşam ve aile yaşamlarına müdahale vardır.”
