

Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, Amasya’da gerçekleştirilen CHP’li Belediye Başkanları Toplantısı’na katıldı.
Toplantıda, CHP’li belediye başkanlarının performansına dair değerlendirmelerde bulunan Özcan, CHP’nin belediyelere özel hazırladığı ‘Memnuniyet Karnesi’ndeki başarıyı aktardı.
“KENDİ BELEDİYELERİ YAKINDA MAAŞ ÖDEYEMEYEBİLİR”
Tanju Özcan, değerlendirmesinde şu ifadelere yer verdi:
“Benim görevde 6’ncı yılım ve 2’nci dönemim. 2019’un sürpriz şehirlerinden biri olarak Kırşehir ile beraber biz zorlu bir süreçten geçtik. 30’dan fazla denetim geçirdik, yaptığımız her işlem denetlendi; ama şükür ki şu anda görevimizle ilgili herhangi bir dava bulunmuyor. Bu dönemde çok farklı bir durumla karşılaştık. CHP’li belediyeler açık bir farkla seçimleri kazandığı için müfettiş baskısından etkilenmiyoruz; ancak yıllardır biriken vergi ve sigorta borçlarımızı aniden kesmeye başladılar. Daha önceden taksitler halinde kestikleri paraları, sadece bizi zor durumda bırakmak için İl Bank payından direkt kesmeye başladılar. Eğer bu uygulamayı dengeli bir şekilde sürdürüyorlarsa, yakında kendileri maaş ödeyemez hale gelecek çünkü CHP’li belediyelerin fazla borçlanma imkanı yok. İl Bank taraflı davranıyor ve hiçbir zaman tarafsız olmadı. Şu an kaynakları kısıp CHP’li belediyeleri zora sokmaya çalışıyorlar. Önceden İl Bank payımızı bir ay önceden hesaplayabiliyorduk, çünkü Hazine 30 yıldır her ay internet üzerinden vergi gelirlerinin gerçekleşme oranlarını duyuruyordu; ancak son 3 aydır bu bildirilmiyor. Zorlu bir süreç başımızda.”
TANJU ÖZCAN CHP’LİLERİN OY ORANLARINI AÇIKLADI: “ORADA GÖRDÜM”
“Geçen toplantımızda her belediye başkanına ‘Memnuniyet Karnesi’ dağıttılar. Orada genel bir memnuniyet vardı. Belediye başkanlarının neredeyse tamamı, geçen yıl aldıkları oydan daha fazla oy alabilecek durumda. Yerel başarı tek başına yeterli olmuyor. Ülke yönetimini almak için hala belirli konularda toplumu ikna etmemiz gerekiyor. Hala halkın bir kısmı, bu bizimle ilgili değil elbette, Cumhuriyet Halk Partisi’nin ülkeyi yönetemeyeceğini düşünüyor ve oy verip vermemekte tereddüt ediyor. Güzel örneklerle topluma bunu anlatmamız gerekiyor. AKP’den daha yüksek oy alıyoruz ankette; ama şöyle bir soru soruluyor: ‘Ekonomiyi kim daha iyi yönetir?’, yüzde 23-25 arası ‘En iyi AKP yönetir’ diyorlar. Bu oran CHP’de ise yüzde 15-17 arasında. Oturup bunu düşünmeli, insanlara sadece ‘Bu sorunun var, biliyoruz’ demek yerine ‘Bu sorunun var, biliyoruz ve bunu şöyle çözüme kavuşturmalıyız’ dememiz gerekiyor. Ve bunu gerçekçi bir şekilde ifade etmemiz şart. Biz AKP’nin 23 yıllık eğitim politikasını 1 senede düzeltemeyiz. 23 yıllık sağlık sorunlarını ve ekonomik meseleleri 1 senede çözemeyiz. Bunu anlatmak için gerçekçi süreler vererek topluma ulaşmalıyız.”