

ABD Başkanı Donald Trump’ın Orta Doğu’ya yapacağı ziyaret öncesinde Suudi Arabistan ve Çin arasında enerji işbirliğini güçlendirmeye yönelik atılan adımların, küresel güç dinamiklerini değiştireceği tahmin ediliyor.
Küresel süper güç olma hedefinde olan Çin, son zamanlarda Suudi Arabistan’daki rafinaj ve petrokimya alanlarına yaptığı büyük yatırımlarla bölgedeki etkisini artırıyor; Suudi Arabistan da Asya pazarındaki gücünü genişletmeye devam ediyor.
Bu bağlamda atılan önemli adımlardan biri, Çinli petrol şirketi Sinopec’in Suudi Arabistan’ın ulusal petrol şirketi Aramco ile yaptığı ortak girişim anlaşmasıdır.
Yeni Ortak Girişim Şirketi Kuruldu
9 Nisan tarihinde Suudi Arabistan’da bulunan Yanbu Aramco Sinopec Rafineri Firması’nda petrokimya genişleme projelerine destek vermek amacıyla bir Yatırım Ortaklığı Çerçeve Anlaşması imzalayan şirketler, 28 Nisan’da yeni ortak girişim şirketi olan Fujian Sinopec Aramco Rafineri-Petrokimya Firması’nın resmen kurulduğunu duyurdu.
Söz konusu ortak girişim ile ilgili planlamaların 2022 yılında başlamış olması dikkat çekici. Bu gelişmenin Trump’ın 13 Mayıs’ta başlayacak Orta Doğu ziyareti öncesine denk gelmesi, ilgilerin Pekin-Riyad enerji ortaklığına yoğunlaşmasına neden oldu.
Uzmanlar, bu durumun Suudi Arabistan’ın Çin ile devam eden ticaretini sürdürerek kaynak çeşitliliğini artırma çabasının stratejik bir hamlesi olduğunu değerlendiriyor. Riyad ve Pekin arasındaki işbirliklerinin derinleşmesinin ise ilerleyen dönemlerde küresel dengeleri sarsabileceği öngörülüyor.
ABD’nin Küresel Liderliği Tehlikede
Londra merkezli enerji danışmanlık şirketi Facts Global Energy (FGE) Orta Doğu Petrol Piyasası Uzmanı Palash Jain, Trump’ın Suudi Arabistan’ı ilk durak olarak seçmesinin bölgenin stratejik önemini gösterdiğini belirterek, “ABD’nin Orta Doğu’daki etkisinin zayıflaması ve Çin’in bölgedeki varlığını artırması, Washington’un jeopolitik çıkarları açısından uzun vadeli sonuçlar doğurabilir.” dedi.
Jain, bölgeye yapılan ziyaretlerin sadece diplomatik jest değil, aynı zamanda ABD’nin ekonomik ve enerji menfaatleri açısından da kritik öneme sahip olduğunu vurgulayarak, “Trump için Orta Doğu ile güçlü ilişkilerin sürdürülmesi petrol fiyatlarını kontrol altında tutmak ve enerji piyasasında istikrar sağlamak açısından büyük önem taşıyor.” ifadelerini kullandı.
Suudi Arabistan’ın uzun yıllardır ABD’nin Orta Doğu’daki en güvenilir müttefiklerinden biri olduğunu hatırlatan Jain, ülkenin Çin ile geliştirdiği ilişkilerin Washington için risk oluşturduğuna dikkat çekti.
“Riyad’ın Çin ile derinleşen ilişkileri, yakından izlenmesi gereken bir durum. Çin’in Suudi rafinaj ve petrokimya sektörlerine yaptığı büyük yatırımlar, uzun vadeli stratejik hedefleriyle örtüşüyor. Ancak bu yakınlaşma, ABD’nin küresel liderliğine ve doların rezerv para statüsüne gölge düşürebilir.” ifadelerini kullandı.
Suudiler ABD ile İlişkilerini Güçlendirmeyi Hedefliyor
Araştırma şirketi Energy Aspects Jeopolitik Araştırmalar Bölümü Başkanı Richard Bronze, Suudi Arabistan’ın ham petrolü için güvenli pazarlar yaratmak amacıyla dünyada yeni yatırım alanları geliştirdiğini belirtirken, bu bağlamda Asya’daki Çin ile ilişkilerin derinleştirildiğini vurguladı.
Bronze, “Çin sadece dünyanın en büyük ikinci ekonomisi değil, aynı zamanda Suudi petrolünün en büyük alıcısı. Riyad, bu ilişkiyi güçlendirirken US ile askeri anlamda hayati önem taşıyan bağlarını da korumak istiyor.” dedi.
Bunun yanı sıra, Trump’ın Orta Doğu ziyareti sırasında büyük ölçekli yatırım taahhütleri ile ilgili önemli görüşmeler bekleniyor. Suudi Arabistan’ın mevcut durumda 600 milyar dolarlık yatırım vaadinde bulunmuş olduğunu hatırlatan Bronze, Trump’ın bu rakamı 1 trilyon dolara çıkarma isteği ile daha yukarı çıkabileceğini belirtti.
Riyad’ın Sivil Nükleer Programı Gündeme Gelecek
Washington Arap Körfez Ülkeleri Enstitüsü Misafir Öğretim Üyesi Kate Dourian, Çin’in otomotiv, yarı iletken, metal ve temiz enerji gibi alanlarda yaptığı yatırımlar ile Suudi Arabistan’daki en büyük yabancı yatırımcı konumuna geldiğini vurgulayarak, bu yatırımların Suudi Arabistan’ın petrol dışı ekonomik hedefleriyle örtüştüğünü dile getirdi.
Dourian, düşük petrol fiyatlarının gelirleri azalttığı bu dönemde Riyad’ın daha fazla yabancı yatırım çekmeye ihtiyaç duyduğunu ancak ülkenin ABD ile olan tarihi ittifakına da derin bir değer atfettiğini kaydetti.
Trump’ın ziyareti sırasında gündeme gelecek diğer konular arasında küresel jeopolitik gerginlikler, İran ile müzakereler, petrol piyasasındaki gelişmeler ve Suudi Arabistan’ın ABD’ye yönelik yatırım planları bulunacak. Dourian, özellikle Riyad’ın sivil nükleer enerji programı üzerinde durulması gerektiğini belirtti.
“Riyad’ın uranyumunu zenginleştirme arzusu süreci uzatıyor. Ancak ABD Enerji Bakanı Chris Wright, Suudi Arabistan ziyareti sırasında yaptığı açıklamada, enerji alanında geniş kapsamlı bir anlaşmanın yılın ilerleyen döneminde imzalanacağını belirtti. Bu anlaşmanın nükleer enerjiyi de kapsayacağı öngörülüyor.” diye ekledi.