reklam
reklam
DOLAR39,3015% 0.01
EURO44,9978% 0.04
STERLIN53,4200% 0.05
FRANG47,9171% -0.1
ALTIN4.248,08% 0,27
BITCOIN101.699,51-3.188
reklam

Sinan Ateş’in Ailesi, Anayasa Mahkemesi’ne Bireysel Başvuruda Bulundu

Yayınlanma Tarihi : Google News
Sinan Ateş’in Ailesi, Anayasa Mahkemesi’ne Bireysel Başvuruda Bulundu
reklam

Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş suikastine dair, eski MHP Milletvekili Olcay Kılavuz ve Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım dahil olmak üzere 22 kişi hakkında verilen takipsizlik kararına itirazın reddedilmesi sonucunda, Ateş ailesinin avukatları Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuruda bulundu. Aile, hak ihlallerinin giderilmesi ve yeniden soruşturma ve yargılama süreçlerinin başlatılmasını talep etti.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Sinan Ateş suikastı hakkında, Olcay Kılavuz ve Ahmet Yiğit Yıldırım’ın da aralarında bulunduğu 22 kişi hakkında “kasten öldürme” ve “kasten öldürmeye azmettirme” suçlamalarıyla yürütülen soruşturma sonucunda takipsizlik kararı vermişti. Aile avukatlarının bu karara itirazı ise geri çevrilmişti.

Bu olumsuz kararın ardından Sinan Ateş’in annesi Saniye Ateş, kardeşleri Sevda Ateş ve Selma Ateş, avukatları Şeyda Şahin, Şeyma Nur Tefenli ve Onur Altuntaş aracılığıyla AYM’ye bireysel başvuruda bulundu.

“BAŞVURABİLECEK BAŞKA BİR HUKUKİ YOL KALMAMIŞTIR”

Başvuruda, 22 şüpheli ile ilgili dosyadaki gizlilik kararının hukuka aykırı bir şekilde sürdürüldüğü ve delillere erişimin engellendiği ifade edildi. Başvuruda, “Yeni delilleri de kapsayan itirazlarımız Ankara 1. Sulh Ceza Hakimliğinin kesin kararı sonucunda sona eren soruşturma süreci nedeniyle başvurulabilecek başka bir hukuki yol kalmamıştır” denildi.

“SUİKAST ETKİLİ BİR ŞEKİLDE SORUŞTURULMADI”

Yaşama hakkı, adil yargılanma hakkı ve etkili başvuru hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle yapılan başvuruda, “Şiddet tehdidi altında olan bireyleri korumamak yükümlülüğü ihlal edilmiştir. Hayati risk taşıyan ortamlarda gerekli önlemler talep edilmesine rağmen alınmamıştır. Suikast etkili bir şekilde soruşturulmamıştır” ifadeleri yer aldı.

Ateş’in Ülkü Ocakları üyeleri tarafından defalarca tehdit edildiği ve bu şikayetlerin sonuçsuz kaldığı hatırlatılarak, “Yargı makamlarının takipsizlik kararları ve gösterdikleri eylemsizlikler nedeniyle bu suikastın önlenemediği, tehdidin gerçekçi olduğu ancak Sinan Ateş’in öldürülmesiyle anlaşılmıştır. Aşırı milliyetçi bir grubun provoke ettiği olayların sonucu olarak Sinan Ateş, bu grup tarafından bilinçli bir şekilde hedef haline getirilmiştir” denildi.

TOLGAHAN DEMİRBAŞ’IN OLCAY KILAVUZ’UN YANINDA YAKALANMASINA RAĞMEN DELİLLER KARARTILDI”

Etkin soruşturma yükümlülüğünün ihlali konusundaki başvuruda, “Savcılık, siyasi pozisyondaki bazı şüpheliler hakkında gereken araştırmayı yapmamıştır. Tolgahan Demirbaş, dönemin MHP Mersin milletvekili Olcay Kılavuz’un yanında yakalanmasına rağmen, emniyet güçleri tarafından deliller karartılmıştır” açıklaması yapıldı.

“ADİ BİR CİNAYETMİŞ GİBİ KAMUOYUNA ALGISI OLUŞTURULMAYA ÇABA GÖSTERİLMİŞTİR”

Adil yargılanma hakkının ihlaline ilişkin yapılan başvuruda, “Olayın azmettiricisi Tolgahan Demirbaş’ın, Sinan Ateş ile ilgili tüm bilgileri aktardığı Ülkü Ocakları Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım ve azmettirici olduğu öne sürülen Olcay Kılavuz’un ifadeleri dahi alınmamıştır. Olay, siyasi kimlikten çıkarılarak adi bir cinayet gibi algılatılmaya çalışılmıştır. Ancak toplumsal kabul görmemiş ve yargıya olan güveni bir kez daha sarsmıştır” denildi.

“İTİRAZ DİLEKÇELERİMİZİN SONUÇLARI TARAFIMIZA TEBLİĞ OLUNMUYOR”

Soruşturma makamlarının siyasi etkiler altında kaldığı vurgulanarak, “Olayla ilgili bazı azmettiren şüpheliler, soruşturmayı istedikleri gibi şekillendirmiştir. Bu durum, soruşturmanın zamanında yapılmadığını ve makul sürede gerçekleştirilemediğini göstermektedir” ifadeleri kullanıldı.

Dilekçede, etkili başvuru hakkının ihlal edildiği belirtilerek, “Savcılığa sunduğumuz itiraz dilekçelerinin sonuçları tarafımıza tebliğ edilmemektedir. Bu, itirazlarımızın sonuçlarını takip etme fırsatımızın elimizden alınması anlamına gelmektedir. Hukuk sisteminin süreye tabi olduğu gerçeği göz önüne alındığında, bu durum hak ihlallerine yol açabilir” denildi.

Ateş ailesi, hak ihlallerinin giderilmesi için yeniden soruşturma ve yargılama süreçlerinin başlatılmasını talep etti.

reklam

YORUM YAP