30 Aralık 2022 tarihinde Ankara’da silahlı bir saldırıya uğrayarak hayatını kaybeden eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı Sinan Ateş’in davasında istinaf süreci tamamlandı.
Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi, davada sanık olan tetikçi Eray Özyağcı ile olaya karışan motosiklet sürücüsü Vedat Balkaya, cinayet mahallinde keşif yapan Suat Kurt, Doğukan Çep ve Tolgahan Demirbaş’a ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası vermişti.
Özel Harekat Polisi Aşkın Mert Gelenbey, polis memuru Murat Can Çolak ve Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Emre Yüksel’e ise 18’er yıl hapis cezası verilirken, sanık Mustafa Uzunlar’a 15 yıl hapis cezası uygulanmış; başka bir sanık olan Alper Atay, “suçluyu kayırma” suçundan 2 yıl cezalandırılmıştı. Diğer 10 sanık hakkında beraat kararı verilmişti. Yerel Mahkeme, iki sanığın dosyasını ayırmıştı.
Tahliye Taleplerini Reddetti
Cumhuriyet Savcısı ve taraf avukatlarının verilen cezalara itirazlarını inceleyen Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararlarını hukuka uygun buldu.
Daire, sanık Eray Özyağcı’nın maktulü tasarlayarak kasten öldürme, katılan Selman Bozkurt’u kasten öldürmeye teşebbüs ve 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçlarından; sanıklar Vedat Balkaya ve Suat Kurt’un maktulü tasarlayarak kasten öldürme ve Selman Bozkurt’u öldürmeye teşebbüse iştirak, sanıklar Doğukan Çep ve Tolgahan Demirbaş’ın maktulü tasarlayarak kasten öldürmeye azmettirme; sanıklar Mustafa Uzunlar, Aşkın Mert Gelenbey, Murat Can Çolak ve Emre Yüksel’in maktulü tasarlayarak kasten öldürmeye yardım; sanık Alper Atay hakkında ise suçluyu kayırma suçlarından verilen hükümlerde hukuka aykırılık bulunmadığına hükmetti.
Daire, Cumhuriyet Savcısı ile sanıklar ve müşteki vekillerinin istinaf başvurularındaki gerekçeleri yerinde görmedi ve CMK’nın 280/1-a maddesi çerçevesinde başvuruları esastan reddine ve kararların onanmasına karar verdi.
Ayrıca sanıklar Emre Yüksel, Tolgahan Demirbaş, Aşkın Mert Gelenbey, Murat Can Çolak, Mustafa Uzunlar, Vedat Balkaya ve Suat Kurt’un tahliye talepleri de reddedildi.
Mahkeme, suçların CMK’nın 100/3. maddesinde yer alan katalog suçlardan olduğu, sanıklar hakkında kaçma şüphesinin bulunması ve adli kontrolün yetersiz kalacağı düşüncesiyle tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.
