

1 Mart 2024 tarihinde İstanbul Eyüpsultan’da Oğuz Murat Aci’nin hayatını kaybettiği kazaya dair önemli bir gelişme yaşandı. Aci’nin eşi Şükriye Aci, kazaya karışan Timur Cihantimur ve oğlunu yurt dışına kaçıran annesi Eylem Tok hakkında şikayetini geri çekme kararı aldı ve bu yöndeki dilekçeyi mahkemeye sundu.
Şükriye Aci, yaşadığı süreci ve aldığı kararın nedenlerini açıkladı.
“Tazminatı Alıp Bunlarla Uğraşmak İstemiyorum”
Murat Aci’nin eşi Şükriye Aci, 3-4 yıl sonra çıkacak bir sonucu öne çekmek istediğini belirtti ve şunları ifade etti:
– “Uzlaşmaya pek sıcak bakmıyordum. İki ay boyunca görüştüğüm avukatlar, alacak olduğum miktarın oldukça düşük olduğunu söylemişti. Şikayetimi geri çeksem de kamu davasının devam edeceğini bildirmişlerdi. Ancak ben mücadeleme bu şekilde devam etmeyi uygun görmedim.
– Bu aşamaya gelene kadar eşimin ailesiyle zor günler geçirdim. Artık onlarla ve eşimin ailesiyle uğraşmak istemiyorum. Ceza davası sonunda tazminatımı alıp, 3-4 yıl bu durumla uğraşmak istemiyorum; tamamen çocuğumun hayatıyla ilgilenmek istiyorum.
– Onu iyi bir şekilde yetiştirmek için enerjimi harcamak istiyorum ve bu doğrultuda bir karar aldım.”
“100 Milyon Lira Onların Talepleriymiş”
Şükriye Aci, Murat Aci’nin babası Özer Aci’nin kendisine yönelik iddiaları hakkında da konuştu:
– “Her şeyin başından beri planlı olduğunu biliyordum. Röportaj vermekte ben pek aktif değildim. Onlar süreci tamamen yönettiği için, ne zaman röportaj vermemi isterlerse öyle yapıyordum, istemediklerinde ise hiç haberim bile olmuyordu.
– ‘Evde dur, sen görüşme, böyle daha iyi olur’ diyorlardı. Dolayısıyla, ne istedilerse onu gerçekleştirdim. Bana yönelttikleri iftiralar, aslında 100 milyon lira talep ettikleri maddeler. Ben anlaştığımda, bu miktarın benimle alakalı olduğunu düşündüler. Neyse ki onlar kadar açgözlü değilim ve böyle bir para pazarlığına girmedim.
– Sadece avukatlarım aracılığıyla bir protokol yapıldı, ben onlarla yüz yüze bile gelmedim. Şu anda kendi yaptıklarını üzerime yıkmaya çalışıyorlar.”
“Manevi Zararım Nasıl Karşılanabilir?”
Şüphelinin yargı önüne çıkmasını isteyen Şükriye Aci, “‘Bu, onları affettim demek değil; ben burada uzlaştım demek. 3-4 yıl sonra onlara maddi veya manevi tazminat davası açma hakkımdan feragat ediyorum’ demek anlamına geliyor. Maddi bir şey yok, peki manevi anlamda yaşadığım zarar nasıl karşılanacak? Bu hukuki bir usul dilekçesi, farklı yerlere çekilemez. Eşimle çok mutlu bir aileydik; eşimi benden alıyorlar ve çocuğumla tek başıma kalıyorum. Onu tek başıma büyütmeye çalışıyorum. Bunun nasıl bir karşılığı olabilir?” şeklinde konuştu.