‘Saygın iş insanı’ uyuşturucu baronu çıktı

Muhammed Asif Hafeez, dışarıdan bakıldığında saygın bir iş insanı olarak kabul ediliyordu. Londra’daki prestijli Ham Polo Kulübü’nün uluslararası elçisi olan Hafeez, İngiliz aristokrasisiyle kurduğu yakın ilişkileriyle dikkat çekiyor, Prens William ve Prens Harry ile birlikte görüntüleniyordu.

Ancak gerçek, ABD’li yetkililer tarafından “dünyanın en üretken uyuşturucu kaçakçılarından biri” olarak tanımlanan bir suç imparatorluğunun lideri olduğuydu. Hafeez, Pakistan ve Hindistan merkezli operasyonlar ile tonlarca eroin, metamfetamin ve esrarı uluslararası pazara sürüyordu.

RAKİPLERİNİ İHBAR EDİYORDU

BBC’de yer alan habere göre Hafeez, rakip karteller hakkında Birleşik Krallık ve Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki yetkililere bilgi vererek bunu “ahlaki bir sorumluluk” olarak nitelendiriyordu. Bu katkıları nedeniyle İngiliz Büyükelçiliği ve İçişleri Bakanlığı’ndan teşekkür mektupları aldığı belirtildi. Ancak mahkemeler, bu ihbarların aslında piyasa üzerindeki rakiplerini ortadan kaldırmayı amaçladığını ifade etti.

16 YIL HAPİS CEZASI ALDI

2017 yılında Londra’nın St John’s Wood bölgesindeki lüks dairesinde yakalanan Hafeez, İngiltere’de yüksek güvenlikli Belmarsh Hapishanesi’nde altı yıl geçirdi. ABD’ye iadesini önlemek amacıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de dahil olmak üzere birçok hukuki girişimde bulundu ama hepsi olumsuz sonuçlandı. Mayıs 2023’te ABD’ye teslim edildi.

2023 Kasım ayında iki farklı suçlamayı kabul eden Hafeez, 7 Haziran 2024’te ABD’nin New York eyaletinde 16 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, onun uyuşturucu kaçakçılığı faaliyetlerinin “toplumlara büyük zararlar verdiğini” ve “sosyal ayrıcalıklarla dolu bir hayat yaşamasına rağmen bu suça yöneldiğini” vurguladı.

GÖRÜNÜRDEKİ İŞ İMPARATORLUĞU

Hafeez, 1990’lardan 2010’ların ortasına kadar Sarwani International Corporation adında bir çatı şirketi yönetti. Bu şirketin altında, tekstil, teknik ekipman, restoran ve polo hizmetleri sunan çeşitli iştirakler bulunuyordu. Bu yapı, ona sadece lüks bir yaşam sağlamadı; aynı zamanda İngiltere’nin en elit sosyal çevrelerine erişim imkanı da sundu.

“HER ŞEY NAKİTLE DÖNÜYORDU”

Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki Sarwani şirketinde çalışan eski bir personel, işlerin tamamen nakit üzerinden yürütüldüğünü ve banka kaydı tutulmadığını belirtti. Eski çalışan, bu durumdan dolayı rahatsızlık duyup işten ayrıldığını ifade etti.

Hafeez’in yakalanmasının öncü süreci, 2014 yılında Kenya’nın Mombasa kentinde gerçekleştirilen gizli bir operasyonla başladı. ABD Uyuşturucuyla Mücadele Dairesi (DEA) ajanı, Kolombiyalı bir alıcı kılığına girerek Hafeez’in iş ortaklarıyla iletişim kurdu. “Sultan” adıyla bilinen tedarikçinin Hafeez olduğu belgelenen video kayıtları ve yazışmalar, ABD’li ve İngiliz yetkililerin eline geçti.

MOZAMBİK’TE METAMFETAMİN TESİSİ PLANI

Hafeez ve ortağı Goswami’nin Hindistan’ın Solapur kentinden Mozambik’e ephedrine (met üretiminde kullanılan bir kimyasal) sevk etmeyi planladığı da ortaya çıktı. Ancak bu plan, Hint polisi tarafından fabrikanın basılması ve 18 tonluk ephedrine’in ele geçirilmesiyle suya düştü.

Operasyonda adı geçen Akasha kardeşler ABD’de sırasıyla 25 ve 23 yıl hapis cezası aldı. Goswami ise suçunu kabul ederek ceza indirimi karşılığında savcılıkla iş birliği yaptı. Eğer dava aşamasına geçseydi, Goswami hafız’e karşı tanıklık edecekti.

İngiltere ve Dubai’deki siyasi bağlantıları, prestijli etkinliklerdeki varlığı ve lüks yaşam tarzıyla dikkat çeken Hafeez’in çöküşü, uluslararası uyuşturucu ticaretiyle mücadelede önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.

Cezaevinde geçirdiği süre göz önünde bulundurularak, Hafeez’in cezası 2033 yılında sona erecek.