Halep’te hayvansever bir ailede büyüyen Gaşim, Suriye’deki iç savaşın başlangıcıyla birlikte sokaklarda yaralı olarak yaşamaya çalışan hayvanlara kayıtsız kalamadı.
Resim öğretmeni olan Gaşim, veterinerlik üzerine temel eğitim aldı ve bunu paylaşan veteriner dostlarıyla bir araya gelerek gönüllü bir ekip oluşturdu.
Gaşim ve arkadaşları, Halep sokaklarında karşılaştıkları yaralı, engelli ve terk edilmiş hayvanları toplayarak tedavi etmeye başladılar. Artan ihtiyaçlar doğrultusunda ekip, kısıtlı imkanlarla kiraladıkları mütevazı mekanı geçici bir bakımevine dönüştürdü.
Devrik rejim yetkililerinin baskıları nedeniyle defalarca yer değiştirmek zorunda kalan ekip, nihayet Halep’in batı kırsalındaki Han Asel’e yerleşerek savaşta zarar görmüş bir çiftliği yaralı hayvanlar için güvenli bir tedavi merkezine dönüştürdü.
Bu merhamet merkezi, kediden köpeğe, kaplumbağadan eşeğe, ördekten tavuğa kadar 300’den fazla hayvanın iyileşmesine ve yeniden yaşamaya tutunmasına olanak sağlıyor.
Gaşim ve ekip arkadaşları, sivil toplum kuruluşlarından ve halktan bu iyilik çabasına destek bekliyorlar.
– “Yaralı Kedi ya da Köpek Gördüklerinde Bize Haber Veriyorlar”
Halepli Gaşim, hayvanlara duyduğu bitmez bir sevgi nedeniyle bu ekibi kurduklarını ifade etti.
Gaşim, “Hayvanları evlerimize alıp tedavi ettikten sonra tekrar doğaya salıyorduk fakat zamanla hayvan sayısı arttı. Özellikle engelli veya özel ihtiyaçları olan hayvanlar vardı. Örneğin, kör ya da bir ayağı olmayan bir kedi. Bu hayvanları tekrar sokağa salmak mümkün değildi, bu nedenle onları evimizde tutuyorduk.” şeklinde konuştu.
Bakıma ihtiyacı olan hayvanların sayısının artmasının ardından ev tuttuklarını belirten Gaşim, “Başta küçük, terk edilmiş ve bombardımanlardan dolayı hasar görmüş bir evdi. Onarıp orada bir süre kaldık. Bir yıl sonra (rejime bağlı) belediyeden tahliye kararı geldi. ‘Hayvan besleyemezsiniz, toplayamazsınız.’ dediler. Evi boşaltmak zorunda kaldık. Sonra toprak siperin ardında daha güvenli bir bölgeye taşındık. Orası da tehlikeli bir alandı ama 3 yıl boyunca kaldık. Yine çevredeki komşular rejime şikayette bulundu. Tahliye tehditleri tekrar geldi.” diyerek olayları aktardı.
Han Asel’e taşındıklarını anlatan Gaşim, “Burada hasta hayvanlar için özel bir bölümümüz var. İyileşince aşılarını yapıp oyun alanına alıyoruz. Aynı durum köpekler için de geçerli. Engelli köpekler için ayrı bir alan yaptık. Ayrıca toynaklı hayvanlar için de bir bölüm kurduk çünkü onlar da gelmeye başladılar.” ifadelerini kullandı.
Bu tip hayvanları sokağa salmanın mümkün olmadığını belirten Gaşim, “Sayı giderek arttı. Halep’teki insanlar bize ulaşmaya devam ediyor. Yaralı kedi ya da köpek gördüklerinde haber veriyorlar, biz de gidip kurtarıyoruz.” şeklinde konuştu.
– “Sahipsiz Köpekler Meselesine Çözüm Üretmek İstiyoruz”
Gaşim, mevcut barınaklarının bulunduğu bölgedeki bir zaman rejim yanlısı grupların kontrolünde olduğunu ve bu grupların barınağa gelip bazı malzemeleri çaldıklarını belirtti.
Sahipsiz hayvanların itlaf edilmesine karşı olduklarını vurgulayan Gaşim, “Halkını yerinden eden, öldüren ve zalimce davranan rejim gibi olmak istemiyoruz. Biz hem insanlık hem de hayvanlar için merhamet mesajı vermek istiyoruz. Bilinçlendirme yolları arıyoruz ve özellikle şehirdeki sahipsiz köpekler sorununa çözüm bulmak istiyoruz. Belediye ile işbirliği yapabilir, bu köpekleri şehir dışına taşıyabilir ve kısırlaştırma operasyonları gerçekleştirebiliriz. Böylece sayılarını artırmayı engellemiş oluruz.” dedi.
Suriye’nin bazı bölgelerinde bu alanda gönüllü çalışan ekiplerle iletişimde olduklarını söyleyen Gaşim, yardım edebilecek daha fazla hayvana ulaşmayı amaçladıklarını aktardı.
Gaşim, yardım edecek insanlara ihtiyaç duyduklarını ve azınlıkta olduklarını ifade etti.
– “Neden Hayvanlara da Destek Olmayalım?”
Gönüllülerden Muhammed Nur da 1,5 yıldır ekipte görev yaptığını belirtti.
100’den fazla kurtarma operasyonuna katıldığını söyleyen Nur, “Kırıklar, bombardıman veya kurşun yaralanmaları gibi birçok vakayla karşılaştım.” dedi.
Kendisi de silahla vurularak yaralandığını aktaran Nur, trafik kazası geçiren, yüksekten düşen ya da silahla yaralanan hayvanlara da müdahale ettiklerini söyledi.
Nur, “Amacımız sevgi ve barışı yaymak ve hayvanlara şefkat gösterilmesi gerektiğini insanlara anlatmak. Sonuçta bu canlılar savunmasız. Biz de diyoruz ki: ‘Neden hayvanlara da destek olmayalım? Neden onları da kurtarmayalım?’” ifadelerini kullandı.
