Şara’nın Güçleri Lazkiye Katliamını İzledi: İngilizlerden Yeri Yerinden Oynatacak İddiaya Açıklama

Beşar Esad’ın devrilmesinin ardından yönetimi devralan Ahmed eş Şara’nın atacağı adımlar, tüm dünyanın dikkatini yeniden Suriye’ye yönlendirdi. Şara ve ekibinin gösterdiği ılımlı tutum ile yaptığı olumlu açıklamalar dikkat çekiyor.

Bu olumlu açıklamalara rağmen, Suriye’de yaşanan iç güvenlik sorunu ve rejimi devirdiği düşünülen olaylardaki farklı grupların varlığı, akıllarda soru işaretleri oluşturuyor. Geçtiğimiz Mart ayına kadar Suriye’den iyileşme haberleri gelmişken, Lazkiye’de başlayan çatışmalar, bölgedeki gerilimin boyutunu ortaya koydu.

ŞARA’NIN GÜÇLERİ LAZKİYE KATLİAMINI İZLEDİ

İngiliz BBC tarafından aktarılan bilgilere göre, iki ay önce Suriye’nin Alevi azınlığına karşı mezhepsel şiddete katılmakla suçlanan Ebu Halid, kendisi ve diğer silahlı kişilerin hükümet güçleri tarafından yönlendirildiğini ve izlendiğini ifade etti.

Halid, 7 Mart’ta mevcut yönetim karşıtı ve devrik Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad yanlısı</strong; kişilerle savaşmak için “silahlanarak” Akdeniz kıyısındaki Sanobar köyüne gittiğini bildirdi.

Halid, “Güvenlik güçleri, bize ‘sivillere zarar vermememizi, sadece bize ateş edenlere karşılık vermemizi’ söyledi. Benimle birlikte sekiz adam vardı ama grup büyüktü, güvenlik güçleri her şeyi denetliyordu” dedi.

Halid, köy sakini 64 yaşındaki Mahmud Yusuf Muhammed’i evinin önünde öldürürken kendisini videoya aldığını da sözlerine ekledi. Şu anda tutuklu olan Halid, Mahmud’un silahlı bir muhalif olduğunu iddia etmesine rağmen, olay anında mahmud’un silahsız olduğu görüntülendi. Videoda, Halid’in motosikletin arkasından gülerek ve Mahmud’la alay ederek yaklaştığı ve ardından ona altı el ateş ettiğine dair görüntülerin bulunduğu belirtildi.

Halid, BBC’ye verdiği röportajda bu olaya ilişkin, “Onu kameraya aldım ve oturmasını söyledim. Kaçıyordu ve beni öldürmek istiyordu, bu yüzden önce omzuna ve bacağına ateş ettim. Yaklaştığımda, elini bomba ya da silah varmış gibi hareket ettirdiğini gördüm. Korktum, bu yüzden onu öldürdüm.” dedi. Halid, olay gerçekleşirken güvenlik güçlerinin kendisini izlediğini de doğruladı.

Suriyeli bir askeri polis, BBC’ye yaptığı açıklamada, güvenlik güçleri ile Ebu Halid arasında herhangi bir koordinasyonun bulunmadığını belirtti.

İNGİLİZLERDEN YERİ YERİNDEN OYNATACAK İDDİA

Çoğunluğu Sünni olan Suriye nüfusunun yaklaşık yüzde 10’unu Aleviler oluşturuyor. BBC’ye göre, Alevilerin büyük bir kısmının yaşadığı Suriye’nin kıyı bölgeleri ise dış dünyaya kapatılmış durumda.

BBC’ye konuşan mart ayındaki Senobar köyündeki Alevilere yönelik katliamların tanıkları, farklı silahlı grupların Alevilere yargısız infazlar yaparak saldırdığını aktardı. Bu köyde toplamda 200 kişinin hayatını kaybettiği bildirildi.

Tanıklar, güvenlik güçlerinin Alevi köylüleri saldırılardan korumak amacıyla aşırı gruplarla çatıştıklarını dile getirdi. Katliam ve şiddet olaylarının üzerinden iki ay geçmesine rağmen, Sanobar’da henüz hiçbir cenaze töreni düzenlenmedi; köy çevresinde ise yeni olduğu söylenen bir toplu mezar tespit edildi.

Sanobar sakinleri, köyün çevresinde devam eden çatışmaların seslerini dinlediklerini ve daha sonra sivillerin hedef alınmaya başlandığını ifade ettiler. BBC’ye şunları aktaran hayatta kalan bir kişi, “Tüm gün boyunca birçok grup evimize girdi. Buradaki askeri gruplardan değillerdi, İdlib, Halep ve başka yerlerden gelmişlerdi. Bazıları kamuflaj üniforma giymişti. Ama bizi öldürenler yeşil üniformalı ve maskeliydi. Her şeyi çaldılar, bize hakaret ettiler, çocukları tehdit ettiler. Son grup akşam 6 gibi geldi. ‘Erkekler nerede?’ diye sordular ve babamla kardeşim Ali’yi aldılar. Onları öldürmemeleri için yalvardık. Bize, ‘Siz Alevisiniz, domuzsunuz’ dediler ve gözümüzün önünde onları vurdular.” şeklinde konuştu.

İNSAN HAKLARI GRUPLARI KATLİAMLARI SORUŞTURUYOR

İnsan hakları kuruluşları, mart ayının başlarında Suriye’nin kıyı bölgesinde çoğunluğu Alevi olmak üzere yaklaşık 900 sivilin hükümet yanlısı güçler tarafından öldürüldüğünü tahmin ediyor. Bağımsız izleme grubu Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Esad yanlılarının, 30’u çocuk ve kadın olmak üzere en az 446 sivilin ve 170’ten fazla hükümet güvenlik görevlisinin ölümüne neden olduğu, bunun çoğunun 6 Mart’ta gerçekleştiğini bildirdi. SNHR, Esad ve destekçilerine olan öfkenin bölgedeki Alevi sivillere yönelmesi nedeniyle ‘yaygın ve şiddetli ihlallerin’ meydana geldiğini, bunların çoğunun ‘intikamcı ve mezhepsel’ olduğunu dile getirdi.

Uluslararası Af Örgütü, Alevi siviller hedef alan birçok saldırıyı “kasıtlı” ve “yasa dışı” olarak nitelendirerek inceledi.

30 KİŞİ TUTUKLANDI

BBC’ye konuşan Lazkiye bölgesindeki Genel Güvenlik Kuvvetleri’nin Başkanı Mustafa Kunaifati, orduyla bağlantılı olan sivillerin çoğunun, katliamlardan sorumlu olan Genel Güvenlik birimlerinden kişiler olduğunu ancak bunların “bireysel vakalar” olarak nitelendirildiğini belirtti. Suriye’nin geçici Cumhurbaşkanı Ahmed el-Şara, “Hiç kimse kanunların üstünde olmayacak” diyerek, kıyıdaki cinayetlerin yargılanmasında herkesin kaçamayacağını taahhüt etti. Bu gelişmelerin ardından özel bir komite, 6 Mart’ta meydana gelen muhalif saldırılar ile akabindeki hükümet yanlısı güçlerin katliamlarını araştırmaya başladı ve bu kapsamda yaklaşık 30 kişi tutuklandı.

Bölgedeki birçok Alevi, hükümetin Genel Güvenlik Kuvvetleri’nin köylerini kontrol etmesini istiyor; aynı zamanda bazı kontrol noktalarında ve üslerde bulunan diğer grupların bölgeden ayrılmalarını talep ediyor.