

Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, Amerika kökenli One Dose adlı firma ile bazı tıp fakülteleri arasında gerçekleştirilen hasta bilgileri paylaşımı üzerine eleştirilerini dile getirdi.
Şahin, “Ülkemizde iki tıp fakültesinin, yabancı kökenli bir şirketle anlaşma yaptığı ortaya çıktı. Hacettepe ve Erciyes Üniversiteleri’nin Tıp Fakülteleri, One Dose isimli firma ile bir sözleşme imzalamış. Bu sözleşme, ikinci tıbbi görüş adı altında düzenleniyor. Üniversitelerdeki öğretim üyeleri, hasta muayenesi yapamadıkları için, bu sisteme giren hastalar daha önce başka bir yerde muayene olan ve başka hastanede tedavi gören bireylerin ikinci tıbbi görüş talebinde bulunması üzerine kurulmuş bir sistem.” ifadelerini kullandı.
TÜM VERİLER SİSTEME YÜKLENİYOR
Amerika merkezli şirket, hastaların bilgilerini yüklemesi için bir platform oluşturuyor. Bu platforma giren hastalar 3 bin TL ödüyor; bunun 1.300 TL’si ikinci tıbbi görüşü yapacak öğretim görevlisine, 750 TL’si şirkete, geri kalan kısmı ise fakülteye gelir olarak kaydediliyor. Tüm tetkik, tedavi, rapor ve reçeteler sisteme yükleniyor ve öğretim görevlisine gönderiliyor. Bu öğretim üyesi de sistem üzerinden bir değerlendirme yaparak hastaların memnuniyetini sağlıyor.
BAKANLIK İZNİ YETERSİZLİĞİ
Şahin, “’Profesöre de sorduk, o da böyle dedi’ gibi bir sistemle hasta tatmin ediliyor. Başlangıçta her şey oldukça dikkat çekici sunuluyor ancak şu an için hem şirketin hem de üniversite hastanelerinin Sağlık Bakanlığı’ndan herhangi bir izin almadığı gerçeği var” dedi.
DOKTORLAR E-NABIZ’DAN NEDEN BİLGİ ALAMIYOR?
Şahin, “Ülkemizde kişisel verileri koruma kanunu bulunuyor. Ancak verilerimizin yurtdışındaki bir sisteme yüklenmesini oldukça tehlikeli buluyoruz. E-nabız sistemimiz var ve bu sistem doktorlar için de açık; peki, neden doktorlarımız bu bilgiler için e-nabızdan faydalanmıyor ve hastalarımız bütün verileri bu sisteme yüklüyor?” diye sordu.
“Bu bilgilerin nereye gittiği ortaya çıkmalı. Her ay binlerce tıbbi görüş rapor ediliyor. Ek gelir meselesini bir kenara bırakmak gerekiyor. Sağlık Bakanlığı’ndan izin almadan, hastane veya şirketlerin bu işlemi yapmaları son derece sakıncalıdır. Bu durumdan memnun değiliz ve bu uygulamanın derhal sonlandırılmasını talep ediyoruz. Ülkemizdeki hastaneler ve üniversiteler, bu hizmetleri sağlayacak yeterliliğe sahipken neden yabancı firmalar tercih ediliyor? Para kazanmayı bir kenara bıraktık, tüm bilgiler burada kayboluyor. Bu bir milli güvenlik meselesidir. Buna dur denilmesi gerekiyor. Sağlık Bakanlığı’nın müdahale etmesini bekliyoruz. İzin alınmadan burada at koşturulamaz. Bu bir yolgeçen hanı değil; bir bakanlığımız var ve izin almak zorunludur. Üniversite hastanelerinin bu cesareti nereden bulduğu sorgulanmalı, sadece öğretim üyelerinin kazanması için doğrudan sözleşme imzalanıyor.” dedi.