Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol, Sağlık Bakanlığı’nın temmuz ayına kadar süreceği duyurulan boy, kilo ve vücut kitle indeksi (VKİ) ölçüm çalışmasına karşı çıktı.
Doğruyol, uygulamanın altında başka niyetlerin olabileceğine dikkat çekerek, “Sağlık Bakanlığı, obeziteyle mücadele çerçevesinde Türkiye nüfusunun yaklaşık 10 milyonuna ulaşmak amacıyla yollarda sağlık personellerinin boy ve kilo ölçümüne, yani vücut kitle endeksi çalışmalarına başladığını açıkladı. Temmuz ayına kadar devam edeceği belirtiliyor. Sağlık çalışanları, sokaktaki herhangi bir vatandaşın boyunu ve kilosunu ölçerek vücut kitle endeksini çıkarmak zorunda” diye ifade etti.
‘Aile Hekimliği Bilgi Sisteminde Veriler Var’
Ahmet Doğruyol, Sağlık Bakanlığının ilçe sağlık müdürlüklerinin ve sağlıklı yaşam merkezlerindeki personeli, vücut kitle endeksi ölçüm çalışmalarında görevlendirdiğini kaydetti:
“Bu personelin kendi görevleri de mevcut. Doğal olarak bu görevleri yerine getirmekte olan personelin vücut kitle endeksi ölçümüne çıkması, kendi asli işlerinin aksaması anlamına geliyor. Aile hekimliğinin Hasta Yönetim Sistemi (HYP) uygulamalarında, aile hekimliği bilgi sisteminde bu veriler zaten mevcut. Sağlık Bakanlığı’nın bu verilere erişebilmesi için sağlık çalışanlarını sokaklarda boy, kilo ölçtürmesine gerek olmadığını düşünüyoruz.”
Doğruyol, “Elinde veriler varken çalışanları sokaklara çıkararak ölçüm yaptırılmasının başka bir amacı olduğunu düşünüyoruz. Örneğin, özel sağlık sigortalarına bu verilerin pazarlanması veya aile hekimliği sistemindeki uzmanların denetlenmesi söz konusu olabilir. Aile hekimlerinin aldığı maaşların yaklaşık üçte biri HYP üzerinden sağlanmakta. İleride, Sağlık Bakanlığı’nın bu verileri kullanarak aile hekimlerine ‘bu verileri sağlıklı bir şekilde girmediğinden dolayı maaş kesintisi yapacağım’ şeklinde yaklaşabileceğini tahmin ediyorum.” şeklinde konuştu.
‘Öncelik Sağlıklı Gıdaya Erişim Olmalı’
Sağlık Bakanlığı’nın önceliğinin vatandaşların sağlıklı gıdaya erişimini sağlamak olması gerektiğini vurgulayan Doğruyol, gıda denetimlerinin yetersizliğine dikkat çekti. Obezite ile mücadele öncesinde, insanların sağlıklı gıdaya uygun fiyatlarla ulaşabilmesi gerektiğini ve obeziteye neden olan gıdalarla ilgili gerekli denetimlerin şart olduğunu belirtti. Doğruyol, şöyle devam etti:
“Sağlık Bakanlığı bu denetimleri gerçekleştirmiyor. Şu an itibarıyla Türkiye’de gerçek bir gıda denetimi yapılmamaktadır. Sadece üç beş yerin denetlenmesi, ülke genelinde gıda denetimi yapıldığı anlamına gelmez. Sağlık Bakanlığı, öncelikli olarak vatandaşlarımızın sağlıklı gıdaya ulaşmasının yollarını açmak için çaba göstermelidir. Ekonomik nedenlerle insanların sağlıklı gıdaya erişimi engelleniyorsa, obeziteyle mücadele etmenin bir anlamı kalmadığını düşünüyoruz. Vatandaşların sağlıklı gıdaya ulaşmasının önünün açılması sağlanmadan, sağlık çalışanları sokakta boy kilo ölçtükçe obezite riskini azaltmak mümkün olmayacaktır.”
