Özgür Özel’in genel başkan olarak seçildiği CHP’nin 38. Olağan Kurultayı ile ilgili soruşturma kapsamında savcılık, Ekrem İmamoğlu’nun da aralarında bulunduğu birçok kişinin ifadesini aldı. Bu kişiler arasında, 17 Ocak’ta tutuklanan Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat da yer aldı.
Kurultayda herhangi bir çıkar teklifine maruz kalmadığını ifade eden Akpolat, “Bu kurultayda ve önceki kurultaylarda, partimizin geçmişinde de hiçbir şekilde delegenin özgür iradesini bozan mevki-makam teklifleriyle karşılaşmadım” dedi.
Tanık Tolgahan Erdoğan’ın kendisi hakkında ileri sürdüğü iddiaları kesin bir dille reddeden Akpolat, “Hayatım boyunca bu kişilerle asla bir araya gelmedim, tanımıyorum. Telefonumda kayıtlı değiller, onlarla bir görüşmem olmadı. İddialar tamamen gerçek dışıdır” dedi.
Savunmasının sonunda partinin tarihsel misyonuna ve ilkelerine vurgu yapan Akpolat, CHP’nin kurultay süreçlerinin demokratik bir temele dayandığını belirterek, “Savaş meydanlarında kurulan, 100 yılı aşkın bir geçmişe sahip olan partimiz, her ferdiyle Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün emaneti doğrultusunda hareket eder. CHP, ne olursa olsun ilkelerinden ödün vermez. Partimiz, kuruluş felsefesinden sapmadan halkın güvencesi olmaya devam etmektedir.”
Soruşturmaya dair iddiaların, partinin son yerel seçimlerde elde ettiği başarıdan sonra ortaya çıkmasını ise dikkat çekici bulan Akpolat, bu durumu “iftira” olarak nitelendirerek, “Bu iftiralara karşı yasal haklarımızı sonuna kadar kullanacağız.” şeklinde konuştu.
“İDDİALARIN SEÇİM BAŞARISI SONRASINDA GÜNDEME GELMESİ DİKKAT ÇEKİCİ”
Akpolat ifadesinde şu şekilde devam etti:
“Partimizde kurultay süreçleri mahallelerden başlar, ardından ilçe, il ve kurultaya kadar devam eder. Bu seçimler demokrasi şöleni olarak geçer. Her sandığa giden üyenin değerlendirmesi emek odaklıdır. 100 yılı aşkın süredir varlığını sürdüren ve en önemlisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün iki büyük emanetinden biri olan partimizin sorumluluğunu her üyemiz en iyi şekilde taşır.
Bu nedenle isnat edilen mevki-makam karşılığı delegenin özgür iradesini etkileyecek eylemler, kurultaylarımızda söz konusu olamaz. Cumhuriyet Halk Partisi, demokrasi sınavını 1946’dan beri çok partili hayata geçerek veriyor. Parti içi seçimler bir yana dursun; tüm güç elindeyken, Cumhuriyeti kuran savaş kahramanları bu gücü bir kenara bırakarak milletin iradesini yürürlüğe koymuştur.
1946’daki şartlar altında, ‘seçimi iptal edelim’ diyenlere bugün kaybettiğimiz seçim en büyük kazanımımızdır diyerek sonuçlara itibar ediyoruz ve iktidarı teslim ediyoruz. Dolayısıyla bugünkü suçlamaları yapanların tarihin bu önemli dönüm noktasına bakmalarını tavsiye ediyorum.
CHP, belirli bir dönem için kurulmamıştır. Sonuç almak için her yolu mübah görmez; ilkelerinden asla ödün vermez. Kuruluş felsefesinden sapmaz, üyeleri ve yöneticileri partiyi bir araç olarak görmez. Bu bir kişisel değil, ilkesel partidir.
Yaklaşık 80 yıldır tam anlamıyla bir iktidar olamamış olmasına rağmen, vatandaşlarımızın kalbinde Cumhuriyetimizin, demokrasimizin en büyük teminatı, koruyucusu ve güvencesidir. Muhalefet ve denge denetleme görevini kararlılıkla yerine getirirken, her askeri darbenin ve muhtıranın hedefi haline gelmiş genel başkanları tutuklanmış, 1980 darbesinde kapatılmıştır.
Bu tüm olaylara karşın, ilkelerinden ödün vermeden uluslararası sermayeye karşı mücadelesini ilk günkü azmiyle sürdürmektedir. Bu tarihsel tutarlılık, adalet ve demokrasi inancını son seçimlerde partimizi birinci sıraya taşımıştır.
Bu tartışmaların ve ileri sürülen iddiaların, yalancı tanık beyanlarından kaynaklandığını düşünüyorum. Bu sonuçlarla birlikte sorumluluğumuz artmış ve saldırılar da çoğalmıştır. Tüm bu gelişmeler nedeniyle Cumhuriyetimizi demokrasiyle yeniden buluşturacağız. Tarihsel notların ışığında, arenada isnat edilen suçlamaları kesinlikle reddediyorum. Bu iftiralar dâhil tüm baskılara karşı yasal haklarımızı kullanacağımızı belirtmek istiyorum.”
