reklam
reklam
DOLAR39,2424% 0.32
EURO44,6187% -0.01
STERLIN52,9101% -0.19
FRANG47,6879% 0.34
ALTIN4.153,88% -0,44
BITCOIN104.459,09-1.355
reklam

Resmi Raporun Şok Edici Detayları: Kalyoncu da Ortak!

Yayınlanma Tarihi : Google News
Resmi Raporun Şok Edici Detayları: Kalyoncu da Ortak!
reklam

Balıkesir’deki patlayıcı fabrikasında meydana gelen trajik olayla ilgili nihai bilirkişi raporu mahkemeye sunuldu. 11 işçinin yaşamını yitirdiği ve 12 işçinin ağır yaralandığı patlamanın arkasındaki çarpıcı gerçekler belirlendi: Patlayıcılar kontrolsüz bir şekilde depolanmış, güvenli bir depolama alanı oluşturulmamış, denetim yetersiz kalmış ve önleyici tedbirler alınmamış. Tesisin operasyon direktörü, esas sorumluluğun üst yönetimde olduğunu belirtti.

Balıkesir’de bulunan ZSR Patlayıcı Sanayi AŞ’de 24 Aralık 2024 tarihinde meydana gelen patlamada büyük bir facia yaşandı. Turkuvaz Medya Grubu’nun sahibi Ömer Faruk Kalyoncu’nun şirketi Zirve Holding ile Senta Madencilik’in ortak olduğu firmanın hisselerinin bir kısmı geçtiğimiz yıl Çekya merkezli Topalipo AŞ’ye devredilmişti.

Yaşanan olayla ilgili Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bir soruşturma başlatıldı. Hazırlanan iddianame ile birlikte dava süreci de başlamış durumda. Operasyon Direktörü Cem Yılmaz, Şirket Sorumlu Müdürü Serkan Bozoğlu, Mühimmat Üretim Müdürü Murad Bayraktar ve İş Sağlığı ve Güvenliği Müdürü Vekili Hulusi Yağız Aboumarsa, “taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebep olma” suçlamasıyla yargılanıyor. Davanın yeni duruşması yarın gerçekleştirilecek.

Patlayıcı Fabrikası

İŞTE BİLİRKİŞİNİN TESPİTLERİ

Duruşma öncesinde, nihai bilirkişi raporu mahkemeye sunuldu. Patlamadan sonra hazırlanan ön raporda sebebin bilinmediği belirtilmiş ve hayatını kaybeden mühendisler sorumlu tutulmuştu.
Ancak nihai bilirkişi raporunda patlamanın ardındaki gerçekler su yüzüne çıktı. Raporda aşağıdaki tespitler yer alıyor:

  • Kapsül üretim alanında, gerekli olan miktardan fazla kapsül stoğu bulunmaktaydı.
  • Mevzuata uygun bir mamul deposu yoktu.
  • Sorumlu kişiler, denetim ve önlem konusunda yetersiz davrandılar.
  • Davalı firma, iş yerinde yeterli kontrol mekanizmasını oluşturmadı.
  • Firma gereken denetim ve gözetim görevlerini layıkıyla yerine getirmedi.
  • Çalışma alanı, güvenli bir çalışma ortamı sağlamak amacıyla uygun hale getirilmemişti.

Olayda hayatını kaybeden işçilerin ailelerini temsil eden avukatlar, bilirkişi raporunu olumlu bulmalarının yanı sıra iş güvenliği müdür vekilinin de ‘asli kusurlu’ sayılması gerektiğini vurguladılar. Ayrıca, esas sorumlular arasında sayılan Operasyon Direktörü Cem Yılmaz’ın ifadesinde asıl yetkinin şirketin üst yönetiminde olduğu belirtiliyor; dolayısıyla bu kişilerin de davaya dahil edilmesi gerektiğine dikkat çekiyorlar.

Bilirkişi Raporu

DİREKTÖR ÜST YÖNETİMİ İŞARET ETTİ

Duruşma sürecinde önemli bir ifade veren Yılmaz, firmada sözleşmeli olarak çalıştığını ve kendisine verilen yetkilerin iç yönergelere göre belirlendiğini hatırlattı. Patlamada çocuklarını kaybeden ailelerin avukatının, “Büyük işletmesel kararları nasıl alırsınız?” sorusuna şu şekilde yanıt verdi:

“Benim, bu konuda herhangi bir karar yetkim yoktur. Sadece iç yönergelerde belirtilen çerçeve içerisinde, 10.000 dolara kadar karar verebilirim. Bunun üzerinde büyük kararlar kesinlikle yönetim kurulu tarafından onaylanmalıdır.”

Böylelikle Yılmaz, patlayıcıların güvenli bir şekilde depolanmasının kendi yetki alanının dışında olduğunu belirtti ve gerçek sorumluların üst yöneticiler olduğunu vurguladı. Hayatını kaybeden çalışanların ailelerini temsil eden avukatlar da bu doğrultuda yargılamanın genişletilmesini talep ediyor.

reklam

YORUM YAP