

AKP hükümetinin ekonomi ve tarım politikaları nedeniyle çiftçiler iflasın eşiğinde. Çarşı pazara asgari ücretle çalışanlar ve emekliler gidemiyor.
Artvin’in Kemalpaşa ilçesinde iki limona 30 lira veren Eylem Altınkaya, durumu şöyle özetledi:
“İki tane limon aldım, gidiyorum. İki limon 30 lira, gerisini siz düşünün. Herkesin durumu böyle. Pazarda herkes sadece bakmakla yetiniyor, alışveriş yapmakta zorlanıyorlar.”
Pazar alışverişine çıkan Fatma Bülbül, tarımsal üretim eksikliğine dikkat çekti.
Fatma teyze, tarımdaki felaketin sebeplerinden birinin Türkiye’de insanların rant hırsı olduğunu ifade etti.
Fatma teyze, şunları dile getirdi:
“Evlerimizin önüne sebze ekseydik keşke. Herkes serender yaptı, evlerin önünü oyuncak alanlarına çevirdi. Eğer bunlar yapılmasaydı, sebze ekilseydi, bugün her şeyimiz olacaktı. Bahçelerimiz park oldu, oyuncak alanları oldu. Ondan sonra her şey böyle oldu. Her şey bitti. Evet, çayımız var ama şimdi çayı söküp serender yapıyorlar. Bungolov mu nedir… Eskiden köylerde akşama kadar çalışırdık ama sağlıklıyken yerindeydik. Şimdi ise seralarda yetişen sebzeler yüzünden sağlığımız bozuldu.”
Pazara organik ürün satmaya gelen Nehir Nilay Işık da ekonomik sıkıntılardan dert yanarak şunları söyledi:
“Tereyağı, çeçil peyniri, kuymaklık peynir, kaymak ve çiğ süt satıyoruz. Tamamı doğal; kendi hayvanlarımızdan elde ediyoruz. Talep var ama insanlar almakta zorlanıyor. Bu işi 6 yıldır yapıyoruz. İlk yıllara kıyasla insanların alım gücü oldukça düştü. Evet, organik ürünlere güzel bir talep var, biz de bu talepten dolayı işletmemizi büyüttük ve buralara kadar geldik. Ancak ekonomik kriz nedeniyle insanlar ürünleri alamıyor, geçimlerini sağlayamıyor. Dolayısıyla biz de bu durumdan etkileniyoruz. Vatandaş alamayınca biz de ürünümüzü pazarlayamıyoruz.
Pazara alışveriş yapmaya gelen Kemalpaşalı bir kadın, “Ucuzluk istiyoruz ağabey, her şey çok pahalı. Yardımlarla geçiniyoruz, Allah’a şükür diyoruz. Çalışmak istiyoruz ama yaşımız geçti artık.” şeklinde konuştu.