reklam
reklam
DOLAR39,2394% -0.05
EURO44,9954% -0.07
STERLIN53,3866% 0.05
FRANG48,0816% 0.14
ALTIN4.269,05% 0,15
BITCOIN105.759,76-0.046
reklam

Prof. Dr. Kapur: Türkiye’de Yüzde 50 Kuraklık Artışı Riski Bulunuyor

Yayınlanma Tarihi : Google News
Prof. Dr. Kapur: Türkiye’de Yüzde 50 Kuraklık Artışı Riski Bulunuyor
reklam

Çukurova Üniversitesi İklim Değişikliği ve Su Yönetimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Burçak Kapur, Türkiye’nin Akdeniz Havzası’nda yer aldığını ve bu bölgenin iklim değişikliğinden en fazla etkilenen ülkeler arasında bulunduğunu belirtti. 1960 yılından bu yana Türkiye’de yaklaşık 1,4 derecelik sıcaklık artışının görüldüğünü vurgulayan Kapur, bu sebepten dolayı ülkede yakın zamanda yüzde 50 oranında bir kuraklık artışı riski bulunduğunu ifade etti.

Yağışların azaldığını ve yeraltı sularının beslendiği kar örtüsü verilerinde de önemli düşüşler gözlemlendiğini aktaran Prof. Dr. Kapur, bunun üzerine tarımın önemli bölgelerinden Çukurova’da İklim Değişikliği ve Su Yönetimi Merkezi’nin kurulduğunu söyledi. Aynı zamanda, yeni bitki desenleri stratejilerinin geliştirilmesi gerektiğine dikkat çekti.

Yanlış Bitki Seçimi Su Kaynaklarını Tehdit Ediyor

Kapur, Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde gelecekteki iklim, su durumu ve bitki desenlerini projeksiyon haline getireceklerini belirtti. Özellikle yanlış bitki seçimlerinin su kaynaklarını tehdit ettiğini vurgulayan Kapur, “Kullandığımız bitki deseni, çok fazla su tüketen bitkilerden oluşuyor. Her 1 derece sıcaklık artışında, bitki su tüketiminde yaklaşık yüzde 5-10 arasında bir artış gerçekleşiyor. Bu, tarım alanlarına büyük bir etkisi oluyor. Bazı strateji ve önlemlerle bunu düzenlememiz gerekiyor. Tüm Türkiye’yi bu kapsamda değerlendireceğiz” dedi.

Daha Az Su Tüketen Bitkilere Geçiş Yapılabilir

Bölgede tercih edilebilecek bitki desenlerinden bahseden Prof. Dr. Burçak Kapur, “Tarlalarda genellikle buğday, bahçelerde ise turunçgil üretiliyor. Ancak, bölgemizde arpa, çavdar ya da daha az su tüketen kinoa gibi yeni bitkiler tercih edilebilir. Bahçelerde ise zeytin kuraklığa dayanıklı ve getirisi yüksek bir bitki olarak öne çıkıyor. Bu tür bitki desenlerine geçebilirsek hem ülke ekonomisine katkıda bulunabiliriz hem de kuraklığa karşı önemli bir önlem almış oluruz. Araştırmalarımız, Türkiye’nin birçok bölgesinde yüzde 50 olasılıkla kuraklık artışı olacağını gösteriyor. Bu durumu hafifletmek için bitki deseninin değiştirilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.

Suyun Yüzde 50’si Boşa Gidiyor

Bitki deseninin yanı sıra sulama sistemlerinin de değişmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Kapur, şöyle devam etti:

“Şu anda Türkiye’nin yaklaşık yüzde 60’ı yüzey sulama yöntemlerini kullanıyor. Bu yöntem nedeniyle suyun yüzde 50’si boşa gidiyor. Eğer bu sistemleri basınçlı sulama sistemlerine dönüştürebilirsek, yüzde 50 kazanım sağlayacağız. Devletin bu konuda büyük destekleri mevcut. İklim değişikliği nedeniyle yaşadığımız su kaybını yüzde 30 azaltabilirsek, basınçlı, kapalı sistemlere geçerek bitki desenini değiştirmeden bile büyük ölçüde su tasarrufu sağlanabilir.”

“Eğer basınçlı sulama sistemleri ile ileri tarım teknikleri olan sensör bazlı sulama sistemlerine geçiş yapar ve bitki desenini optimum su düzeyine ayarlayabilirsek, ülkemiz iklim değişikliğinden daha az etkilenecektir ve bu durum bizim için oldukça önemli bir ilerleme olacaktır.”

Kapur, çiftçilerin Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü’nün (TAGEM) sunduğu uygulamayı telefonlarına indirerek hangi bitkinin ne oranda suya ihtiyaç duyduğuna dair bilgiler edinebileceklerini, yüzey sulama yöntemiyle boşa giden suyu önemli ölçüde azaltabileceklerini de sözlerine ekledi.

reklam

YORUM YAP