Piyasalarda Platin Fırtınası

Geçtiğimiz hafta, İsrail ile İran arasındaki ateşkesin sağlanmasının ardından emtia fiyatları karışık bir seyir izlerken, yatırımcıların dikkatleri ABD'deki enflasyonla mücadele sürecine ve ABD ile Çin arasındaki tarife anlaşmasının sonuçlarına yöneldi.

ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell, Kasım'da gerçekleştirdiği iki sunumda, para politikasının geleceğine dair önemli mesajlar sundu.

Powell, enflasyonun beklenenden daha zayıf olduğunu belirtti ve bu durumun devam etmesi halinde faiz indiriminin daha önce gündeme gelebileceği sinyalini verdi. İş gücü piyasasında görülen zayıflamanın da benzer bir etki yaratabileceğini ifade eden Powell, enflasyonun daha güçlü kalması veya iş gücü piyasasının direncini koruması durumunda ise parasal gevşemeyi temkinli bir şekilde ilerleteceklerini vurguladı.

Powell'ın açıklamalarının ardından, para piyasalarında Fed'in ilk faiz indirimine eylülde gideceği yönündeki beklentiler sürerken, Temmuz ayında da 25 baz puanlık faiz indirimi olabileceği düşüncesi güçlendi.

Öte yandan, Çin ve ABD, Londra'daki ekonomi ve ticaret görüşmeleri neticesinde varılan mutabakatın sonuçlarını açıkladı. Anlaşmaya göre, Çin, kontrol altındaki ürünlerin ihracatı için başvuruları gözden geçirirken, ABD de bazı kısıtlamaları kaldırmayı taahhüt etti.

Analistler, ABD ile Çin'in ticaret alanında anlaşmasının, varlık fiyatlarındaki risk iştahını artırdığını belirtirken, makroekonomik verilerin yatırımcıların dikkatini çekmeye devam ettiğini vurguladılar.

Çin'deki sanayi şirketlerinin karları ise, artan ticaret gerilimi nedeniyle Mayıs'ta düşüş yaşadı. Ulusal İstatistik Bürosu'ndan yapılan açıklamaya göre, yıllık cirosu 20 milyon yuanın (yaklaşık 2,79 milyon dolar) üzerindeki sanayi şirketlerinin toplam karı, Mayıs 2025'te geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9,1 azaldı.

Bu düşüşün tarife savaşlarıyla ilişkili olduğunu ifade eden analistler, yatırımcıların endişelerinin Çin'deki resesyon riskine odaklandığını belirttiler.

Platin Rekor Seviyede

Değerli metallerde karışık bir seyir devam ederken, platin fiyatları rekor seviyelerde kalmaya devam ediyor.

Platinin ons fiyatı, hafta içinde 1435 dolara çıkarak Ağustos 2014'teki seviyelere ulaştı.

Özellikle Çin kaynaklı talebin güçlü seyri, piyasalarda arz ve talep dengesini sıkılaştırırken, platinin değerli metal konumunun sağlam kaldığı ve altın fiyatlarının yüksek seviyelerde durduğuyla birlikte mücevher talebinin de giderek platine yöneldiği ifade ediliyor.

Analistler, sanayi talebinin yanı sıra spekülatif alımların da platine olan talebi artırdığını belirtirken, hem arzda daralma hem de talep tarafındaki canlılık, platin piyasasında gelecekte volatilite yaratabileceğini öne sürdü.

Altın fiyatları ise, azalan jeopolitik gerilimin etkisiyle güvenli liman taleplerinin düşmesi nedeniyle değer kaybetti.

Değerli metallerdeki gelişmelerle beraber, ons bazında fiyatlar; platinde yüzde 5,7, paladyumda yüzde 8,1 artarken, altında yüzde 3,3 ve gümüşte yüzde 0,1 azalma kaydedildi.

Londra Metal Borsası Stokları Alarm Veriyor

Baz metaller, azalan jeopolitik endişeler ve ABD ile Çin arasındaki tarife anlaşmasının ardından artan risk iştahıyla birlikte pozitif bir seyir izlerken, piyasalardaki tarifelerin yarattığı belirsizlikler fiyatlamalar üzerinde etkisini sürdürüyor.

Bakır fiyatları, arz darlığı nedeniyle yükselmeye devam ederken, ANZ araştırma analistleri, spot piyasa ile üç ay vadeli işlemler arasındaki fiyat farkının ton başına 100 dolara ulaştığını belirtti.

Spot ve vadeli işlemler arasındaki farkın genişlemesi, genellikle mevcut arzın daraldığına işaret ederken, bu durum spot fiyatların vadeli fiyatların üzerine çıkmasına sebep oluyor.

Analistler, ABD'nin yeni gümrük vergileri uygulamaya alacağı öncesinde gerçekleşen rekor seviyedeki sevkiyatlar nedeniyle Londra Metal Borsası'ndaki (LME) stokların kısmen azaldığını ifade etti.

Bu gelişmelerle, baz metallerde tezgah üstü piyasada bu hafta fiyatlar; bakırda yüzde 2,1, alüminyumda yüzde 1,7, çinkoda yüzde 5,4, kurşunda yüzde 2,6 ve nikelde yüzde 1,1 değer kazandı.

Petrol 5 Ayın Zirvesinden Geri İndi

Petrol fiyatları, Orta Doğu'daki jeopolitik risklerin azalması ve Hürmüz Boğazı'nın kapanmaması nedeniyle arz endişelerinin hafiflemesiyle birlikte değer kaybetti.

ABD'nin, İran'ın nükleer tesislerine düzenlediği saldırıların ardından 77,81 dolara kadar yükselerek yaklaşık beş ayın zirvesine ulaşan Brent petrolün varil fiyatı, İran ile İsrail arasındaki ateşkesin ardından azalan arz endişeleri nedeniyle 66,33 dolarla haftayı tamamladı.

Öte yandan, ABD'de ham petrol stoklarında beklentilerin üzerinde bir azalma yaşanması, ülkenin güçlü talebe işaret etse de bu durum piyasalardaki değer kaybını sınırlamakta yetersiz kaldı.

ABD Enerji Enformasyon İdaresi (EIA), ülkedeki ticari ham petrol stoklarının geçen hafta 5 milyon 800 bin varil azaldığını ve 415 milyon 100 bin varil seviyesine gerilediğini bildirdi. Piyasa beklentisi, stokların yaklaşık 1 milyon 200 bin varil azalacağı yönündeydi. Böylelikle, ABD'de ham petrol stokları beşinci haftada da düşüş göstermiş oldu.

Bu gelişmelerle birlikte, Brent petrolün varil fiyatı bu hafta yüzde 12,6 düşerken, New York Ticaret Borsası'nda işlem gören doğal gazın fiyatı da yüzde 2,7 değer kaybetti.

Tarım Emtiaları

Tarım emtia fiyatları, geçen hafta küresel üretim tahminlerindeki artış, zayıf talep ve ihracat verilerinin etkisiyle karışık bir seyir izledi.

ABD’de hava tahminlerinin iyileşmesi ve yağışların artması, mahsul fiyatlarını destekleyen endişeleri azalttı.

Uluslararası Hububat Konseyi (IGC), küresel tahıl stoklarının artmasına yönelik raporunda, arzın yeterli olacağı sinyali verdi. Bu durum, özellikle buğday, mısır ve pirinç fiyatlarını aşağı çekti.

Ayrıca, ABD'nin haftalık buğday ihracat satışları 255 bin tonla, önceki haftanın yüzde 40 altında kaldı ve beklentileri karşılayamadı.

Mısır fiyatları ise, etanol üretiminin azalması ve stokların artış göstermesi nedeniyle baskı altında kaldı.

Bununla birlikte, ABD Tarım Bakanlığı (USDA) raporları öncesinde yatırımcıların pozisyon azaltmaları, açık pozisyon sayısında düşüşe yol açarak satış baskısını artırdı.

Bu gelişmelerle birlikte, bu hafta Chicago Ticaret Borsası'nda kile başına fiyatlar; soya fasulyesinde yüzde 3,4, mısırda yüzde 6,8, buğdayda yüzde 7,2 ve pirinçte yüzde 3,1 azaldı.

Küresel kahve arzındaki artış, fiyatların düşüşünde önemli bir neden oldu. Brezilya ve Vietnam gibi büyük üretici ülkelerde yüksek rekolte beklentileri ve ilerleyen hasat süreci, piyasada arz fazlası endişesi yaratarak kahve fiyatlarını geriletti.

ABD'de faaliyet gösteren emtia borsası Intercontinental Exchange'te libre bazında fiyatlar kahvede yüzde 3,9, şekerde yüzde 0,7 azalırken, pamukta yüzde 4 artış görüldü. Kakaonun ton başına fiyatı ise yüzde 9,5 artışla haftayı kapattı.