Umman Körfezi ile Basra Körfezi’ni birbirine bağlayan Hürmüz Boğazı, günlük yaklaşık 21 milyon varil petrol geçişine ev sahipliği yapıyor. Bu rakam, küresel petrol ticaretinin yüzde 20’sini oluşturmaktadır.
Ayrıca, global sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) sevkiyatının da yüzde 20’si yine bu kritik boğazdan geçmektedir.
‘PUTİN VE COVID-19’DAN DAHA BÜYÜK BİR KRİZ’
Niederrhein Uygulamalı Bilimler Üniversitesi’nde ticaret uzmanı olan Gerrit Heinemann, Hürmüz Boğazı’nın ablukaya alınmasının “Putin ve Covid-19’un toplam etkisinden çok daha büyük bir kriz” yaratabileceğini ifade etti.
Heinemann, global tedarik zincirinin büyük bir bölümünün bu tansiyonu yükselmiş bölgede gerçekleştiğini belirterek, enerji sevkiyatının yanı sıra mal akışının da etkilenebileceğine dikkat çekti. Bu durum, enflasyon, işsizlik, enerji krizi ve ekonomik durgunluk gibi sorunlara yol açabilir.
İŞSİZLİK, ENFLASYON VE BENZİN KRİZİ
Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul ile bir görüşme gerçekleştiren İran Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin’in, petrol fiyatlarının 200-300 dolara yükselebileceği, Avrupa’da enflasyonun artacağı ve yeni bir mülteci akınının ortaya çıkabileceği uyarısında bulunduğu ifade edilmektedir.
İsrail’in İran’a yönelik saldırıları sonrası, Avrupa’da petrol fiyatları 10 doları aşarak varil başına 75 doları geçmiştir. Uzmanlar, İran Hürmüz Boğazı’nı ablukaya alırsa varil fiyatlarının 120 doların üzerine çıkabileceğini belirtmektedir.
AVRUPA ZOR BİR KIŞA HAZIRLANIYOR
Heinemann, Almanya’ya Katar’dan gelen doğalgazın da bu durumda etkilenmesi halinde kışın ciddi bir ısınma sorunu yaşanabileceğine dikkat çekmiştir.
İran geçmişte Hürmüz Boğazı’nı kapatma tehditlerinde bulunmuş ancak bu tehditleri uygulamaya koyamamıştır. Bunun arkasında, ABD’nin olası askeri müdahalelerinden duyulan kaygı yatmaktadır. Heinemann, “ABD böyle bir durumda askeri müdahalede bulunmak zorunda kalabilir” şeklinde yorumlamaktadır.
Warning: Undefined array key "basin_ilanno" in /home/karsimedyacom/public_html/wp-content/themes/theHaberV8/thewp/single_resmiilanlar.php on line 54