İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame, projeye ilişkin yapılan şikayetler üzerine şirket yöneticileri ve ortakları hakkında MASAK’tan alınan raporları içermekte. Raporlar doğrultusunda, bu kişilerin nitelikli dolandırıcılık suçu işlediklerine dair bulguların bulunduğu ifade ediliyor. İddianamede belirtilen bilgilere göre, dolandırıcılıkla elde edilen gelirler, şirketler arası para transferleri, nakit çekimler ve paravan şirketlere sermaye aktarımı gibi yöntemlerle aklanmış. Bu işlemlerin, gayrimeşru kaynakları gizleme veya meşru bir izlenim oluşturma amacı taşıdığı, ayrıca yurt dışına çıkarma gibi çeşitli yöntemlerle suç gelirlerinin aklandığı belirtiliyor. Tüm bu eylemlerle ilgili çok sayıda delilin de dosyada yer aldığı vurgulandı.
2014 Yılında “Peri Masalı” Olarak Tanıtıldı
İddianamede, Bolu’nun Mudurnu ilçesinde yer alan 732 lüks ‘şato villa’ içeren Burj Al Babas projesinin şato tipi konutlar olarak tasarlandığı ve 2014 yılında lansmanının yapıldığı bilgisi yer alıyor. Projenin, kamuoyuna Türkiye’nin en büyük ultra lüks tatil köylerinden biri olarak tanıtıldığı belirtildi. Proje, camiler, termal Türk hamamları, güzellik merkezleri ve alışveriş merkezi gibi unsurlarla donatılmış devasa tesisler sunmayı vaat ediyor. Her biri yaklaşık 325 metrekare olan villaların, mavi kuleleri, spiral merdivenleri ve lüks iç dekorasyonlarıyla dikkat çekeceği ifade ediliyor. Proje, alıcılara bir ‘peri masalı’ yaşam tarzı sunmayı hedefliyor.
67 Milyon 180 Bin Dolar Yatırıldı
İddianamede yer alan MASAK raporlarına göre, projenin 2014’te başlamasından 2018’e kadar yürütülen işlemler sonucunda, projeyi yürüten şirketlere toplam 67 milyon 180 bin dolarlık para girişi olduğu, yatırımları gerçekleştiren kişilerin tamamının Kuveytli iş insanları olduğu vurgulandı. Ayrıca, projenin tamamlanmadığı ve şu ana kadar 59 kişinin şikayetçi olduğu kaydedildi.
Projenin Yarım Kalacağı Bilinmesine Rağmen Satış Yapıldı
Soruşturma sürecinde, bazı müşterilerden ‘şirkete vergi binmesin, banka masrafı olmasın’ denilerek ödemelerin elden alındığı tespit edildi. Mağdurların, yalan beyanlarla kandırıldığı ve teslim tarihleri ile diğer konularda gerçek dışı güvenceler verildiği belirtildi. Projenin tamamlanamayacağına dair anlayışa rağmen satışların sürdüğü ifade ediliyor. Ayrıca, toplanan paraların projenin tamamlanması için değil, şahısların kişisel menfaatleri doğrultusunda kullanıldığı ve dolandırıcılık kastıyla hareket ettikleri iddianamede yer alıyor. TMSF İştirakler ve Gayrimenkuller Daire Başkanlığı’nın raporuna göre, kayyumdaki projenin tamamlanma maliyeti 162-188 milyon dolar aralığında olup, ödeme planları ve belgeleri eksik; hangi şatonun kime satıldığı, bedelin ne olduğu ve ne kadar ödeme yapıldığı gibi bilgilere ulaşmanın da imkansız olduğu kaydedilmiştir.
13 Sanığa 885’er Yıl Hapis Talebi
Hazırlanan iddianamede, 13 sanığın her biri için 59 mağdura karşı ‘nitelikli dolandırıcılık’ suçundan 885’er yıl hapis cezası istendiği bildirildi. İddianame, gönderildiği İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
