

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yürütülen soruşturmalar sonucunda Ekrem İmamoğlu ve ekibinin tutuklanmasının ardından miting serisine Konya’da devam etti.
“Millet İradesine Sahip Çıkıyor” başlıklı mitingte binlerce Konyalı, Kent Meydanı’nı doldurdu.
“ORTADA SUÇ FALAN YOK”
Otobüs üzerinden kalabalığa seslenen ilk isim Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş oldu.
Yavaş konuşmasında, “Halkın iradesinin önüne geçmek mümkün değildir. Seçimleri kazanırken birçok iftiraya maruz kaldık ama bu yanlış propagandaların gerçek olmadığını ortaya koyduk. ‘Bunlar topal ördek’ denerek bizi çalıştırmamaya çalıştılar, fakat bu çabalar sonuç vermedi. Büyükşehir belediye başkanlarımızı çoğunlukla kazandık ve halk memnuniyeti artıyor. Ekrem Başkan ‘Beni canlı yayında yargılayın’ diyor. İlk seçimde gereken dersi alacaklar, adalet yerini bulacak. Ortada bir suç yok.”
‘TELEF’ TEPKİSİ
Erdoğan’ın “Bakalım daha kaç CHP’li telef olacak?” şeklinde söylediği sözlere tepki veren Mansur Yavaş, “Bu ülkede herhangi bir yere aday olmak suç mu? Haksızlık karşısında susmak dilsiz şeytandır. Bu haksızlığı tüm millete anlatmak için meydanlardayız. İlk genel seçimde bu iktidar değişecek” ifadelerini kullandı.
Daha sonra kürsüye çıkan CHP Konya İl Başkanı Bekir Yaman, Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan İBB Başkanı ve CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun mesajını okudu.
İmamoğlu’nun mesajı şu şekildeydi:
“Sesimi, umudumu bu mesaja sığdırarak sizlere selamlıyorum. 19 Mart’tan bu yana ülkemizin dört bir yanında buluşan bu millet adil, özgür ve müreffeh bir gelecek için ses yükseltiyor. Yurdumun tam ortasında bu kadim şehir, saygılı ve derinlikli Anadolu kültürüyle bizi bağrına basıyor. Bugün burada olamasam da, aranızda selamladığım her birinizi Ekrem İmamoğlu sayın. 19 Mart’tan beri meydanlarda bulunan millet, adil günler için ses veriyor.”
Bu buluşma, adalet arayışının da onurlu bir ifadesidir. Bugün, Konya Ovası’nın en güzel zamanlarını yaşıyoruz fakat toprağımız hüzünlü. Obrukları sadece doğal felaket olarak görmek yanlıştır. Bu çukurlar yanlış tarım politikasının açtığı yaralardır. Yalnızca toprağa değil, adalete de su gerek. Adaletin terazisi şaştığında gönlümüzde büyük yaralar açılıyor.”
‘YÜRÜYÜŞÜMÜZÜ BİRLİKTE SÜRDÜRECEĞİZ’
Bu ülke, bu toprak, bu gelecek hepimizin. Umudunuzu büyütün. Bu topraklar yeniden hak, hukuk ve adaletin yurdu olacaktır. Bu ülkeyi hak, hukuk, adalet ile buluşturacağımız güne karşı yürüyüşümüzü sürdüreceğiz. Yoksulluğu ve adaletsizliği birlikte aşacağız.”
İmamoğlu’nun mesajı okunurken sık sık “Hak, hukuk, adalet” sloganları atıldı.
“BİR BÜYÜK ADALETSİZLİKTEN KONYA’YA SIĞINIYORUZ”
Daha sonra CHP Genel Başkanı Özgür Özel konuşmaya başladı. Özel’in konuşmasından başlıca noktalar şunlardı:
“Bir büyük adaletsizlikten ötürü Konya’ya sığınıyoruz. İstanbul’dan, Başakşehir’den, Yozgat’tan, Samsun’dan, Maltepe’den hepsinden selam getirdik. Yıllarca Konya’da %10 oy aldık. Ancak millet, bizlere vekillik vermek suretiyle takdirde bulundu. Biz suçu başkasına atmadık, kusurun kendimizde olduğunu kabul ettik. 31 Mart seçimlerinde başarı sağlarken, adım adım Konya’nın gönlüne girmeye başladık.
31 Mart’ta Konya’da başarı yaşamasak da kabuğumuzu kırdık. O gün, 47 yıl sonra CHP, Türkiye’nin birinci partisi oldu. Bu büyük zafer, 50 yıllık özlemimizi sona erdirdi. Türkiye Cumhuriyeti’nin yerel seçim tarihinin en büyük başarısı bize nasip oldu. Seçim gecesi yaptığım konuşmada zaferi değil, bir görev olarak algıladığımızı ve halkın CHP’ye kredi açtığını belirttim. Kazananı olmayan, herkesin kazandığı bir seçimdi. Rakibiyle alay eden bir üslubu takınmaktan kaçındık.
Türkiye bir deprem ülkesi. İstanbul’a büyük bir deprem bekleniyor. Hükümet bir Deprem Bakanlığı kursun ve tüm partilerden bakan yardımcıları alsın. Birlikte çalışmayı önerdim ama dönüp bakmadılar. Bu sene veya önceliki sene seçim sandığı gelecek. Halkımız cumhurbaşkanı olarak Ekrem İmamoğlu’nu seçecek. Genel başkan olarak kendisinden isteyeceğim tek şey ‘deprem bakanlığı’ olacak. Depremin siyaseti ve şakası olmaz.”
“SARAÇHANE’NİN O GÜNKÜ MAĞDURU BUGÜNÜN ZALİMİ OLDU”
Özgür Özel, zamanla CHP’li belediyelere uygulanan zorluklardan da bahsederek, “Oy verdiğiniz kişilerin işlerini zorlaştırmayı görev bilen iktidarı Konya’ya şikayet etmeye geldim” dedi. Kalabalık, “Hükümet istifa” sloganlarıyla karşılık verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İBB Başkanı iken cezaevine girdiği süreci hatırlatan Özel, “Saraçhane’nin o günkü mağduru, bugün Saraçhane’nin zalimi oldu. Zamanında kendisine yapılmayanları şimdi başkalarına yapıyor” ifadelerini kullandı.
“DARBELER HER ZAMAN KAMUFLAJ İLE DEĞİL, BAZEN DE CÜBBEYLE GELİR”
TRT’nin sürekli ‘yalan ve iftira’ yaydığına dikkat çeken CHP lideri, konuşmasına şöyle devam etti:
“Soruşturmalarda normalde gizlilik vardır. Ama TRT’yi, A Haber’i, CNN’i izlediğinizde sayısız yalanla karşılaşıyorsunuz. Olmayan şeyler sanki varmış gibi sunuluyor. Biz adayımıza, arkadaşımıza güveniyoruz. Eğer siz iddiaların doğru olduğunu iddia ediyorsanız mahkemeyi TRT’den yayınlayın, millet gerçekleri görsün. AK Partili siyasetçileri savcı yapıp, Ekrem Başkan ile savaşa yollanan sürece ’19 Mart darbesi’ diyoruz. 19 Mart, hem İBB Başkanı’na hem de 15.5 milyon vatandaşımıza yapılmaya çalışılan bir darbedir. Darbeler her zaman askeri şekilde gelmez, bazen sivillerden de gelir. Bugünkü darbenin karargâhı Beştepe’dir. Bu darbenin silahı, yalan ve iftiradır. Yaralansak da TRT’yi yönetenlerden bir gün bunun hesabını soracağız.”
‘SOKAĞA ÇIKABİLİYOR MUSUN?’
18 Mart’ta Ekrem Başkan’ın 32 yıllık diploması iptal edildi. Ertesi gün polisler, Ekrem Başkan’ın kapısına dayandılar. O gün Erdoğan, ‘Bir ay geçsin, onlar ailelerinin yüzüne bakamayacaklar’ demişti. Üzerinden 1.5 ay geçti, ben Konyalıların gözünün içine bakıyorum. Peki sen gerçekten senden korkmayan birinin gözünün içine bakıp ‘Bu yapılanlar siyasi değil hukuki’ diyebiliyor musun? Sokağa çıkabiliyor musun, pazara gidebiliyor musun?”
Erdoğan cezaevine girdikten sonra İBB Meclisi’nden seçilen ve 2004’e kadar İBB Başkanı olarak görev yapan Ali Müfit Gürtuna’nın gazetemize verdiği röportajda İmamoğlu soruşturmasına ilişkin “Bu soruşturmaya millet ikna değil, tutuklama doğru değil” ifadelerine dikkat çekerek, “İşte vicdan, işte insaf, işte ahlak” dedi.
‘JAMMER’ TARTIŞMASI
Özel, konuşmasına kamuoyundaki iddialardan bahsederek devam etti:
“Anketlerle ilgili olarak, halkın büyük bir kısmının soruşturmaya ve iddialara inanmadığını söyledi. Yandaş kanallarda ‘560 milyarlık yolsuzluk’ iddiasında bulundular. İBB’nin bütçesi ortada, böyle bir şeyin mümkün olamayacağını ifade ettik ama sustular, özür diledikleri yok, ahlâk yok. ‘1.200 telefon alıp CHP delegelerine verdiler’ dediler, birini ispat etsinler dedik ama yine sustular. Şimdi de valizin içindeki jammer’ı tartışıyorlar. Mevcut cumhurbaşkanı neden jammer kullanıyorsa, gelecek cumhurbaşkanı da onu kullanır.”
Mesnevi’den alıntı yaparak Özel, “Kendine yapılmasını istemediğin şeyi kardeşine nasıl yapıyorsun? Kazdığın kuyuya sonunda kendin düşeceksin. Ben Erdoğan’a şunu söylüyorum: Kuyu kazma ki kendin düşmeyesin. Ayarını bozduğun kantar gün gelir seni de tartar. Bu millet bu defa seni kurtarmaz düştüğün kuyudan” dedi.
ERDOĞAN’A ‘TELEF’ YANITI
Erdoğan’ın “Bakalım cumhurbaşkanlığı yolunda daha kaç CHP’li telef olacak” sözüne karşılık veren Özgür Özel, “Ekrem Başkan’ı telef ettim, gerekirse Özgür’ü de ederim, karşıma kim çıkarsa ederim diyor. Ağızlarımız birilerini telef etmeye varmaz. Ama bu millet Ekrem İmamoğlu’nu sana telef ettirmez, onun yerine cumhurbaşkanı yapar” şeklinde yanıtladı.
“EKREM BAŞKANI İÇERİDE TUTMANIN BEDELİ 2.2 TRİLYON”
İmamoğlu’nun tutuklanmasının ekonomide yol açtığı zararlardan da bahseden Özel, “Ekrem Başkanı içeride tutmanın bedeli 2.2 trilyon. Bu durum Konya’daki yeni doğan çocuğu da evinde oturan amcayı da ilgilendiriyor. Kişi başı 25 bin lira para yapıyor, bu asgari ücretten fazla. Hepimizin cebinden bir asgari ücretten fazlasını alıp bu korku için harcadılar. Bu paranın yarısıyla Türkiye’deki bütün çiftçilerin bankalara olan borçlarını kapatabilirdik. Bu kadar büyük bir para, rakibini elemek için harcadığı paradır; fakat bu paranın hesabı sorulacaktır, o mert adam da gün gelecek cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturacaktır” şeklinde konuştu.
Konya’daki su sorununu da dile getiren Özgür Özel, “Konya yıllarca AKP’ye oy verdi. Burayı ‘çantada keklik’ zannettiler. Ancak sorunlar çözülmedi. Su sorunu bunların en başında geliyor. Erdoğan çıkmış, ‘En pahalı suyu CHP’li belediyeler yapıyor’ demiş. Konya Büyükşehir, sürecin otomatik hale getirilmesine rağmen, 3 ayda bir suya kendiliğinden zam düzenliyor. CHP’li Manisa’da su 20 lira, AK Partili Konya Büyükşehir’de ise 32 lira” ifadelerini aktardı.
ERDOĞAN’A MESNEVİ İLE SESLENDİ
Özgür Özel, konuşmasını şu sözlerle bitirdi:
“Konya’dan büyük umutlarla, adayımıza selamlar göndererek ayrılıyoruz. Erdoğan’a Mesnevi’den alıntı yaparak sesleniyorum: Aklını başına al da bu gelecek kudretin geçici olduğunu bil. Sen de sıraya bağlısın, sıran gelince gideceksin. Mevlana’yı okuyana, Mesnevi’yi okuyup anlayana daha ne anlatsın Mevlana.”
Özel, konuşmasının sonunda Ekrem İmamoğlu’nun serbest bırakılması ve erken seçim yapılması talep eden dilekçe için mitinge katılanlardan imza istedi.