

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder için Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen cenaze töreni sonrası uğradığı fiziksel saldırının ardından partisinin Grup Toplantısı’nda açıklamalarda bulundu.
Özel, saldırı sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 30 Nisan’daki grup toplantısında “Bakalım cumhurbaşkanlığı hevesi yolunda daha kaç CHP’li telef olup gidecek” sözlerine yanıt vererek, “Sayın Cumhurbaşkanı’nın telefonunu dikkate alarak o ‘telef’ ifadesinin geri alındığını düşünüyorum” dedi.
Özel’in konuşmasında ‘telef’ tartışmasına da değinmesi bekleniyor.
CHP liderinin açıklamalarından öne çıkan noktalar şu şekilde:
– (Sırrı Süreyya Önder’e veda) O gün sadece barışın ve kardeşliğin konuşulması gereken bir gündü. Ben nasıl bir Atatürk anlatmışım, bunu senden dinleyeyim. Ben ölene kadar benden sana emanet. Sırrı abinin cennete uğurlanacağı günde bir saldırı gerçekleşti. Canımı yakan o gün uzun uzun Önder’in yaptıkları konuşulurken, saldırı gündeme geldi. Bu nedenle sadece üzüntü içindeyim.
– Saldırı, hepimize yazılmış bir açık mektup niteliğindedir. Bir ihtar gönderdiler. “Şu yaptı, bu yaptırdı” diyemem. AKP yönetimi, iktidarının 23. yılında büyük bir sınav vermek zorunda. Bu yükü kimsenin sırtına yüklemek istemem. İşin sonu bir yerlere gittiğinde o konu hakkında konuşma hakkım var.
– Başından itibaren siyasi partilerin liderlerinin, hemen hemen tüm STK’ların, kimle görüşmüşsek herkesin üzüntü beyanlarını duyduk. Önemli tespitler yapıldı. İlgili bakanlar ve cumhurbaşkanıyla irtibat kuran herkesin sergilediği sorumlu yaklaşım için teşekkür ederim. İçinde bulunduğumuz ortamdan çıkmak için samimi adımlar atmak gerekiyor. Birilerinin bunu açığa çıkarması, devletin ve hükümetin görevi.
– Diyorlar ki, “Biz Türkiye’yi bir yere getirdik, siz direniyorsunuz. Sokağa çıkıyor, meydanları dolduruyorsunuz. Ankara’ya dönün, partinizde oturun.” Bir evlat katilini yolluyorlar. Bugün eli boş, yarın eli dolu olur diyorlar. “Onu biz yolladık, seni sokakta saldırttık” diyorlar. “Artık dönün, partinizde oturun, biz planımızı kurduk.” Bu mektubu yazdılar, yolladılar, okuduk. Yarın akşam Beyazıt Meydanı’ndayız. Cumartesi günü Van’dayız. 19 Mayıs’ta İzmir’deyiz. Okudunuz mu cevabı? Hadi oradan, hadi oradan…
– Eli her kalem tutan yazı yazar. Gazi’nin partisi o mektubu böyle değerlendirir. Şimdi o evlat katilinin eli boş yollayana sesleniyorum; cesaretin varsa doldur da yolla.