

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Silivri cezaevinde İstanbul Planlama Ajansı (İPA) Başkanı Buğra Gökce ile Filiz Kahveci’nin nikah törenine katılmasının ardından İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu ziyaret etti ve basın mensuplarının karşısına geçti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, İspanya Başbakanı Pedro Sanchez’in ‘Free İmamoğlu’ pankartını kaldırması üzerine yaptığı açıklamalara yanıt veren Özel, şu ifadeleri kullandı:
“Dost bildiklerim diye dönmüş, bizimle dayanışma gösterenlere sitem ediyor. Ne oldu? Bu işler olmasaydı dostum demeye devam ederdin. Benim de dostum, senin de dostun. Sen bozdun bu ilişkileri.”
Devamında Özel, “Ben demedim mi ‘Ben sosyalist enternasyonelde başkan yardımcısıyım. Türkiye’nin menfaatine ne varsa savunurum’ dedim. ‘Efendim bizi yurt dışına şikayet etme’ demedin mi? 15 Temmuz’da birlikte bu konuyu anlatacağımızı söylemedin mi? Darbe bize olunca ‘Sus’ dedin,” dedi.
“Dağın başındaki yörük çadırında bunu anlatacağım, sosyalist enternasyonele de anlatacağım. Avrupa Parlamentosu’na da açıklayacağım. ‘CHP Türkiye’yle Avrupa’nın ilişkilerini bozuyor’ diyenler, bozdurmayaydın,” diyerek sözlerini sürdürdü.
Özel’in açıklamalarında dikkat çeken diğer noktalar ise şöyle oldu:
“Bizi burada teslim alamazlar. Zulümlerinde gelinlerin ve içerideki annelerin, evlatlarının gözyaşlarında boğulacaklar. Çünkü ahlaki üstünlük bizde, vicdani üstünlük bizde. Bu yüzden moral üstünlük bizde, psikolojik üstünlük bizde. Bugün akşam Esenler gibi Cumhuriyet Halk Partisi için zor bir meydanda, cumartesi Düzce gibi zor bir meydanda çoğunluk enerjisi kimde göreceksiniz.”
“Kazanacaksanız psikolojik üstünlüğünüz olacak, ahlaki üstünlüğünüz olacak, arkanızda çoğunluk enerjisi olacak. 2002 yılında AKP, bulunduğu mağduriyeti çoğunluk enerjisine çevirerek bu başarıyı elde etmişti.”
“Ekrem İmamoğlu, biraz önce ziyaret ettiğimde, 7 metrelik hücrede, yerin 7 kat, göğün 7 kat üstünde büyük bir moralle duruyor. Onu içeride tutanlar sarayda oturuyor ama yerin 7 kat dibindeler.”
“Bu yüzden, bedenin hapis olması değil, vicdanın hapis olması, vicdanlarda hapse düşmek önemli. Biz vicdanlarda dışarıdayız. Fiziken istedikleri kadar içeride tutmaya kalksınlar. Bu zulüm eninde sonunda sona erecek ve arkadaşlarımız içeri girdikleri gibi alınları açık, başları dik dışarıya çıkacaklar.”
Özel, Kadriye Kasapoğlu’nu ziyaret ettiğini ve kadının gözyaşlarına tanıklık ettiğini aktararak, “Eğer o telefon bir suç aleti olsaydı, ben de onu gizleme niyetinde olurdum. Benim yerimde olsaydınız, o telefona denize atsaydım,” dediğini aktardı.
“Kadriye Hanım’ı ilk aldıklarında, 3 yıl önce aldığı arabanın çıkışını sorguladılar. Aracın satın alma tarihine dair belgeleri gösterdi. ‘Hay Allah’ dediler ama yine de tutuklama talep ettiler. Bu sefer başka bir nedenle tutukladılar,” diyerek konuşmasını sürdürdü.
Özel, Kadriye Hanım’ın, Ekrem İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanı olduğu dönemde kullandığı telefon üzerinden suçlandığını belirtti ve, “Bu telefonu alın, santrale yönlendirin, cihaz sizde dursun,” diyen Kadriye Hanım’ın durumunu dile getirdi.