CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Sözcü TV’de katıldığı programda, sağlığının iyi olduğunu belirtip, “Zorlu ve sıkıntılı bir dönemden geçiyoruz. Silivri Cezaevi’nden yeni döndüm. Ekrem Başkanı orada bırakmak benim için iyi bir şey değil. Moralimizi yüksek tutmak ve mücadele azmimizi devam ettirmek zorundayız. Bu kötülükleri yapanlar enerjimizi düşürmeye çalışıyor. Onlara teslim olmamak için iyi durumda kalmalıyız” şeklinde konuştu.
Özel, İstanbul’da DEM Partili TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder’in cenazesinde uğradığı fiziksel saldırı hakkında şunları ifade etti:
– “Yaptığımız görev, korkmak ya da geri adım atmak değildir. Bu görevlerin gerektirdiği riskleri göze almadan bu pozisyonlara talip olamazsınız. 1990’lı yıllarda, bu iktidar döneminden bir yıl önce bir şehit cenazesinde kendime yönelik sözlü ve fiziksel saldırıya maruz kaldım, linç gün yüzüme geldi.”
– “Kemal Kılıçdaroğlu, Çubuk’taki bir şehit cenazesinde linç edilmek istendi. Bu dönemde gazeteciler, akademisyenler ve parti yöneticileri sopalı ve taşlı saldırılara uğradılar. Türkiye bu duruma geri dönmedi, yeni dönem daha da kötü. 1990’larda iktidara yönelik eleştirilere bu kadar şiddet uygulanmıyordu ve o dönem demokratik siyasetin önünde çok kirli oyunlar vardı. Onları aklamayalım.”
“BİR EMNİYET MÜDÜR YARDIMCISININ AÇIK BİR KUSURU VE YÖNLENDİRMESİ VAR”
– “Olayı bir parti veya gruba mal etmemeliyiz. Daha büyük bir yükü üstlerine aldırmalıyız. Bu olay hızla araştırılmalı ve tüm yönleriyle aydınlatılmalı. Kesinlikle eminim ki, bu bir planlama ile gerçekleşmiş, azmettirilen bir durum. Bir mesaj taşıyor; ‘Aklını başına al, bu kişi daha önce iki kişiyi öldürdü’ diyor. Buradaki aydınlatma sorumluluğu iktidara aittir.”
– “Bir emniyet müdür yardımcısının açık bir kusuru ve yönlendirmesi var. İstanbul Valisi, ilk dakikada beni aradı, hakkını teslim ediyorum. Sağlık Bakanı, İçişleri Bakanı ve Cumhurbaşkanı da beni aradı. Hızla ve ısrarla ‘Bu işin bizle ilgisi yok’ dediler. Olayın kimle bağlantılı olduğunu bulmak da sizin göreviniz. Soruşturma kapsamı geniş olmalı. Koruma ekipleri, aracımızı almak için yer ayırtmışlar, tüm araçlar alınmış ama bizimki bırakılmış. Şu anda ana muhalefet lideriyim ve orada 3 araçtan devlet protokolünde oldukça öndeyim.”
“ARACIMIZI ORAYA KOYDURTMAYAN KİŞİ…”
Özel, aracını otoparka sokmayan İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Özbek’in bu organizasyonda yer alıp almadığına yönelik soruya şu yanıtı verdi:
– “Eğer bu organizasyonun parçası değilse, parçası olan birinden emir almıştır. Onu ortaya çıkarabilmek için çaba gösteriyorum. Adamın iki saat öncesinde görüntüsü var, beni izliyor ve saldırıya hazırlanıyor. Beklenmedik bir şekilde 18 dakika geç çıkıyorum çünkü tabutun başına davet edildim. Salona çıktığımızda adam henüz orada bekliyordu.”
– “Aracımızı oraya koymaktan men eden kişi, bu organizasyonda değilse, ona ‘Özgür Özel geçsin’ diyen birisi var demektir. Beni oradan geçirten kişi o. Kendisi hakkında suç duyurusunda bulundum. Talebim, dürüst bir müfettişin şoförümü, korumalarımı ve tanıkları dinleyip, o kişiye ‘Bunu niye yaptın?’ demesidir. İçişleri Bakanı durumu biliyor, soruşturma yapıldığını söyledi. İfadeler alınmalı, somut gerçekler ortaya çıkmalı.”
“NORMALLEŞTİRMEYİ KİMSENİN ŞEYTANLAŞTIRMASINA İZİN VERMEM”
Özel, çelik yelek kullanıp kullanmadığına ilişkin bir soruyu “Hayatımda hiç çelik yelek giymedim, onun ne olduğunu bile bilmiyorum. Çelik yeleğe kalmışsak, bu iş bitmiştir” diye yanıtladı. Şu ifadeleri de ekledi:
– “100 yıllık bir geleneğe sahibiz ve rasyonel siyaset yapıyoruz. Bir seçim kaybettiğinde ne yaptığın, ne kadar demokrat olduğun önemlidir. Eğer rakibini silkeleyin, terör yaftası ve yolsuzluk iftirası atıyorsan, demokrat değilsin. Biz 47 yıl kaybettik ama böyle bir yola başvurmadık. Kazanmayı da bilmek lazım. 31 Mart’ta kazandık ve ‘Ülkenin birinci partisiyiz’ dedik.”
– “Esnaf, çiftçi ve emekliler ortada duruyorken kısır polemiklere girmeyeceğiz. Hatta iktidara bir Deprem Bakanlığı kurmalarını önerdik. Bu tutum, halktan büyük destek buldu. Temmuz sonu ve ağustos başında CHP, AK Parti’nin önüne geçince; ‘Bu normalleşme CHP’ye yarıyor’ dediler. Bu dönemde birçok operasyon oldu. Ancak bu normalleşmeyi kimsenin şeytanlaştırmasına izin vermem. Siyaset zaten böyle olmalı. Kaybettiğini görenler, ülkede kutuplaşmayı artırmaya çalıştılar.”
“CHP, AK PARTİ’NİN 6 PUAN ÖNÜNDE”
– “CHP’ye ve İstanbul’un seçilmiş cumhurbaşkanı adayına yönelik bir saldırı başlıyor. İlk günden itibaren kendimize ve arkadaşlarımızın onuruna olan güvenle bunu bir darbe girişimi olarak değerlendirdik. ‘Ne terör var, ne yolsuzluk’ dedik. Bu özgüven, sokağı ve meydanları örgütleyen irade, DEM seçmeni ile Zafer Partili gençleri adalet ve hukuk için birleştirdi. Bugün SONAR’ın anketine göre, CHP, AK Parti’nin 6 puan önünde. Erdoğan o telefonu açmazsa, bu ağır yük onun omuzlarında kalır. MHP’nin durumu da ortada. Bahçeli’nin açıklamalarını duyduğumda ‘ayıp etmiş’ dedim.”
– “Siyaset kurumuna yakışmadı. Bir parti ismini, genel başkanının isminden bahsetmemek, tarihine ve kurucularına saygısızlık. Kendim için böyle bir şey yapmadım. Neden derseniz, MHP’nin düşman ihtiyacı var. MHP, dostluk ve umutla siyaset yapma yetisini kaybetti. Bir düşman bulmaya çalışıyor, kendini onun antitezi olarak konumlandırıyor. DEM gitti, yerine CHP geldi. Ekrem Bey, 7 metre zindanda, göğün 7 kat üstünde siyaset yapıyor. Tayyip Bey ise 1500 odalı sarayda, yerin 7 kat altında siyaset yapıyor. O psikolojide. Korkuyu ve kaygıyı evde bıraktık.”
“PANİK HALİNDE YAPTIKLARI BİR İŞ”
Özel, İBB Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’na yönelik X platformu üzerinde erişim engeli getirilmesi ile ilgili, “Bu kanunu üç kez Anayasa Mahkemesi’ne taşıdık, iki kez bozdu. OHAL KHK’sı ile bunu çıkarıyorlar, kabul edilemez. Ekrem Bey tweet atıyor, biz ise ekran görüntülerini ‘İmamoğlu Her Yerde’ hashtag’i ile paylaşıyoruz. Bu şekilde destek arayanlar, İmamoğlu’nun tweetini alıp bu hashtag ile paylaştıkça yaygınlaşıyor. Yapılan bu, panik halinde bir harekettir. Dün akşam yapılan elektrik kesintisi gibi. Türkiye kamuoyu önemli bir gelişmeyi bambaşka bir perspektiften izlemeye başladı” şeklinde konuştu.
Özel, “Ahlaken tükendiler. Ruh halleri bozuk ve çoğunluk değiller, azınlıktalar. İçeride çatlak sesler mevcut. Şok durumundan çıkmak için el yükselttiler fakat karşılık alınca şu an bir panik içindeler. Her ne yapıyorlarsa panik ile yapıyorlar. İyi bir şey söyleyeyim, panik sonrasında idrak gelir. İdrak edecekler. Anlayacakları nokta da daha rasyonel düşünerek, tutuksuz yargılanmanın kendileri için doğru olduğuna karar vermeye başlayacaklar” dedi.
Özel, İmamoğlu ile yaptığı görüşme hakkında “Ekrem Bey, önceki akşamdan çok memnun, Konya’dan keyif aldım. Artık hiçbir şehir kimseye kalmaz” dedi.
