

İzmir'in Seferihisar, Menemen, Ödemiş, Çeşme gibi birçok ilçesinde meydana gelen orman yangınları, yüksek sıcaklık ve düşük nem ile birleşen kuvvetli rüzgar etkisiyle hızla yayılmakta, bu durum da hem doğayı hem de yerleşim alanlarını tehdit etmektedir.
Yangınlar sebebiyle yüzlerce ağaç ve orman hayvanı yok olurken, çok sayıda konut alevlere teslim olmaktadır.
'HERKES KASIT ARIYOR AMA YANGINLARIN NEDENİ TEDBİRSİZLİK'
Ege Bölgesi'ndeki bu yıl çıkan yangınların beklenenden çok daha şiddetli olduğunu belirten Prof. Dr. Yaşar, “Geçtiğimiz yıl haziran ayında İzmir'de yağış miktarı 0,4 milimetreydi, bu yıl ise haziran ayında hiç yağmur yağmadı. Toprak nemlenemedi ve sıcaklıklarla beraber İzmir adeta kurudu. Bunun ardından olağanüstü bir rüzgar başladı. Zaten Ege Bölgesi'nde temmuz ayları her yıl rüzgarlı geçmektedir. Kuraklık ve rüzgar, yangının çıkmasına zemin hazırlıyor ancak tedbirsizlik durumu çok tehlikeli hâle getiriyor. Aliağa'daki yangın fabrika atığından, Bornova'daki kaynak yapımından, Seferihisar'daki yangın ise elektrik tellerinden başladı. Yangınların çıkma nedeni yüzde 90 insan kaynaklıdır fakat bunun yalnızca yüzde 4’ü maksadlıdır. Herkes kasıt arıyor ama çıkan yangınların gerçek nedeni tedbirsizliktir” ifadelerini kullandı.
'BUCA, KARŞIYAKA, BAYRAKLI'DA EVLER ORMANA DAYANDI'
İzmir’in nüfusunun hızla artması ve yeni yapıların ormana yakın yerlerde inşa edilmesinin yangın riskini artırdığını belirten Prof. Dr. Yaşar, “2008 yılında 3 milyon 750 bin olan İzmir nüfusu, şu anda 4,5 milyon. 750 bin insan şehrin dış çeperine yerleşti. Herkes orman sınırlarına ev inşa ediyor. Geçen yıl Karşıyaka Yamanlar'da gördük ki orman ile site arasında neredeyse mesafe yoktu, yangın geldiğinde evlere ulaşması son anda engellendi. Eğer durdurulamasaydı yangın Karşıyaka’ya ulaşacaktı. Buca, Karşıyaka, Bayraklı’da evler ormana dayanmış durumda. Yazlıklar da ormanlık alanların içine doğru inşa ediliyor. Şu anda Çeşme'de evler yanmakta. Çünkü siteler ormanın ya içinde ya da çok yakınında yer alıyor. Evler ormana yakın inşa ediliyorsa mutlaka önlem alınmalı, orman ile evler arasında bir mesafe bırakılması, sitelere yangın vanası eklenmesi gerekmektedir” şeklinde konuştu.
'ŞU ANDA ÇOK ŞİDDETLİ, SAATTE 100 KİLOMETREYİ AŞAN RÜZGARLAR VAR'
Prof. Dr. Yaşar, “Geçen yıl İzmir'in kuzeyi yanmıştı, bu yıl batısı alevlere teslim oldu. Son günlerde Karaburun, Seferihisar ve Menderes’te yangınlar meydana geldi. Çeşme ve Ödemiş'teki yangınlar ise hâlâ devam etmektedir. Yangınların yüksek sıcaklık ile sert rüzgarın bulunduğu bu koşullarda büyümemesi mümkün değildir. Şu anda çok sert, saatte 100 kilometreyi aşan rüzgarlar mevcut. Uçak veya helikopter yangını söndürmekte etkili olamaz. Yangınların tekrarlanmaması için, yasaların çok ağır bir şekilde uygulanması gerekmektedir. Valilik, 1 Haziran-31 Ekim tarihleri arasında orman alanlarına girişi yasaklamaktadır, ancak bu durum yıl boyunca uygulanmalıdır. Belediyeler kontrol altındaki piknik alanları oluşturmalı ve her koşulda orman alanlarına giriş yasaklanmalıdır” dedi.