Mustafa Kemal’in askerleriyiz sözünün önemi kayboluyor!

TARIK IŞIK / NEFES

MİLLİ Savunma Bakanlığı, Kara Harp Okulu mezuniyet töreninin ardından, Subay Andı’nın mevzuattan çıkarılmasını bahane göstererek TSK’dan ayrılan beş teğmenin yürütmenin durdurulması ve ihraç işlemlerinin iptali için açtıkları davaya yanıt verdi. MSB Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü, ilgili idare mahkemelerine savunmaname gönderdi. MSB, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyen teğmenlerin TSK’dan atılmasını şu şekilde savundu:

ZARAR GÖRME TEHLİKESİ!

“Her silahlı kuvvette olduğu gibi TSK’da da disiplinin kamuya ait diğer kurumlarla benzerliği bulunmamaktadır. Dolayısıyla, uygulanan idari yapının ve yaptırım sisteminin kendine özgü nitelikler taşıması gerekmektedir. ‘Silahlı Kuvvetlerden ayırma cezası’ ile korunan hukuki yarar, TSK’nın kamu hizmetlerini yerine getirirken disiplinin sağlanmasıdır. Bu durumda, devletin ve TSK’nın itibarının zarar gördüğünün kanıtlanması gerekmemekte, sadece zarar görme tehlikesi bile yeterli bulunmaktadır.”

DİSİPLİNSİZLİK DEĞİL AMA

“MSÜ Tören Yönergesinde yer alan andın resmi törenler dışında okunması, disiplinsizlik olarak değerlendirilemez. ‘Mustafa Kemal’in Askerleriyiz’ ifadesi, Atatürk’e olan bağlılığın bir göstergesidir ve bu bir disiplinsizlik değil, aksine bir değer olarak kabul edilmelidir. Ancak, farklı eylemler bir araya geldiğinde ve sonuçları itibarıyla değerlendirildiğinde, bunların disiplinsizlik olarak kabul edilmesi mümkündür.”

AMACIN DIŞINA ÇIKILDI!

“Gerçekleşen olaylarda, subay andının değerlerinin dışlandığına dair bir algı oluşturulması, TSK’nın tartışılmasına yol açacak protesto davranışları olarak kabul edilecektir. Atatürk’e olan bağlılığı belirtmek amacıyla söylenen ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ ifadesinin bu şekilde kullanılması, hem disiplinsizlik hem de sözün anlamını azaltacak bir tutum olarak değerlendirilmelidir.”

AYRIŞMA OLMAYA BAŞLADI

“Teğmen Ebru Eroğlu’nun kalabalık aracılığıyla yönergeden kaldırılan andı okutma çabası sonucu ortaya çıkan disiplinsizliğin TSK’nın itibarına ciddi zararlar verdiği aşikardır. Toplum içinde ayrışmalar yaşandığı, TSK’nın Atatürk’e bağlılığının gereğinden fazla sorgulandığı ve bu bağlamda TSK’nın toplum nezdinde itibarının zedelenmiş olduğu anlaşılmaktadır. Burada idari işlemin hukuka uygun olduğu söylenemez, ayrıca davacının telafisi güç veya imkânsız zararlara uğraması durumu söz konusu değildir.”