

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Tekirdağ’ın Ergene ilçesine bağlı Karamehmet Köyü’nde çiftçilerle bir araya gelerek, yaşadıkları sorunları dinlediklerini ifade etti. Dervişoğlu, şu şekilde konuştu:
– “Ergene Çayı’nın durumu hakkında şikayetlerini ilettiler. İki dönemdir TBMM’de bulunuyoruz ve buradaki kirlilikle ilgili sıkıntıları her fırsatta dile getiriyoruz. Ancak bu sorunların çözüme kavuşması için henüz ciddi bir adım atılmış değil.”
– “Bazı önemli meseleler söz konusu olduğunda, birilerinin kulaklarını tıkamasıyla sonuçsuz kalıyor. Ama size söz veriyorum; TBMM’deki tüm milletvekili arkadaşlarım, bu bölgede yaşanan çevre ve hava kirliliği konusunda Tekirdağlılar gibi Meclis kürsüsünde mücadele edecektir.”
“Türkiye’nin Felaketi Erdoğan ve AK Parti İktidarındır”
Çiftçilerin zarar ettiğine vurgu yapan Dervişoğlu, şunları kaydetti:
– “23 yıldır bu ülkeyi yönetiyorlar, ancak ne doğru bir stratejik planlama yaptılar ne de çiftçinin zarar etmesine sebep olan adımları engellediler. Girdi maliyetleri yükseliyor, ürün fiyatları düşüyor.”
– “Türkiye’de gıda arz güvenliği gibi bir milli güvenlik sorunu bile bu hükümetin yönetiminde tehdit altına sokuluyor. Bu nedenle Türkiye’nin felaketi, iklim değişikliği veya kuraklık değil, bugün iktidarda bulunan Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti yönetimidir.”
“Ekonominin Patronu Güvendir”
Ekonomiyi değerlendirirken güven eksikliğine işaret eden Dervişoğlu, şunları aktardı:
– “Para bir ülkenin ekonomisinin sembolüdür. Eğer para düşerse, o ülkenin ekonomisiyle birlikte bayrağı da düşer. Ekonomi bir bütün ve ekonominin patronu güven duygusudur. Türkiye’deki adaletsizlik döneminde, maalesef güven veren bir ülke konumunda değiliz.”
– “Ülkenin liderleri, hukukun üstünlüğü yerine, güç odaklarının hukukunu güçlendirmenin peşindeler. Hukuk, adalet, demokrasi yoksa, özgürlük, refah ve eşitliğin temin edilmesi mümkün değildir. Bu nedenle, hukuk ve adaleti hakim kılmak için çıktığımız bu yolda kesinlikle zaferle ayrılmalıyız.”
CHP’li Belediyelere Operasyonla İlgili Konuştu
Dervişoğlu, CHP’li belediyelere yönelik başlatılan soruşturmalara dair şu ifadeleri kullandı:
– “Bir suç varsa, elbette cezalandırılmalıdır ama bir soruşturmanın ya da yargılamanın hukuka uygun olup olmadığı tartışmalıysa, bunun siyasetçiye sağlayacağı hiçbir şey yoktur. Vatandaş ‘Bunların arkasında siyasi gerekçeler var’ diye düşünür. İYİ Parti’nin tüm uyarılarına rağmen, hukuk ve adalet yok sayılmış ve gerçekleşen süreç Erdoğan’ın siyasi rakiplerini tasfiye amacı taşıyor.”
“Erdoğan’ın Yüzüne Konuşmak İstiyorum”
Dervişoğlu, il divan toplantısının yapıldığı kültür merkezine gelirken, salonda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fotoğrafı olduğunu öğrendiğinde “Fotoğrafının göze çarpması bir sorun değil fakat ben asıl yüzüne konuşmak istiyorum.” şeklinde bir açıklamada bulundu.
– “Şu günlerde benimle konuşmak yerine başkalarıyla muhabbet etmeyi tercih ediyor. Kandil’de eşkıyalarla, İmralı’da canilerle görüşüyor. TBMM’de ’dem’leniyor. Ey Erdoğan, sesimi duymuyorsun ama bir gün seninle gerçekle yüzleşeceğim. O zaman, bu salondaki samimiyetin yarattığı fırtınaının etkisiyle boğulacaksın.”
Terörsüz Türkiye’yi herkesin isteyebileceğini belirten Dervişoğlu, “Ama terörsüz Türkiye denilerek bu ülkenin geleceğini felakete sürükleyecek yolları Öcalan denilen bir cani tarafından döşenmesine rıza gösterir misiniz?” şeklinde bir soru sordu.
Salondan “Hayır” sesleri yükselmesi üzerine Dervişoğlu, şunları söyledi:
– “Bizim karşı çıktığımız tam olarak budur. Bunu neden anlamıyorlar, ben de bunu anlamıyorum. Öcalan’ın yönlendirdiği bir sürecin Türk milletinin hedef ve beklentilerine uygun bir şekilde ilerlemesi mümkün değilse, İYİ Parti’nin görevi bu hükümeti uyarmaktır. Hem Erdoğan’ı hem de ortaklarını uyarmalıyız. Bu yolda atılan adımlar yanlıştır.”
“Kızımızın Başına Gelenleri Unutursak Kanımız Kurusun”
Dervişoğlu, Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde 1993 yılında PKK’lı teröristlerce şehit edilen öğretmen Neşe Alten ile babası Hasan Alten’in yaşadıklarını anımsatarak, “Eğer bu sürecin Türkiye’ye barış getireceğine inanıyorsak ve terörsüz bir Türkiye’yi inşa edeceklerse, bunun umudunu taşıyanlara yazıklar olsun. O kızımızın başına gelenleri unutursak bizim kanımız kurusun.” dedi.
“Bu Ülkeyi Bölmek İsteyenler Karşısında Beni Bulacak”
Dervişoğlu, sürece karşı çıkmaktan vazgeçmeyeceklerini vurgulayarak, şunları söyledi:
– “İmralı’daki cani başının, Kandil’deki eşkıyaların ve Avrupa’daki diasporanın etkisi altında kalan yönetime karşı asla saf tutmayacağım. Bu proje, Büyük Ortadoğu Projesi’nin ta kendisidir. Asıl hedefi Türkiye’nin üniter yapısı, Türk milletinin birliği ve Türk vatanının bölünmez bütünlüğüdür. Bu ülkede bölme çabası içinde olan kim olursa olsun, karşısında Dervişoğlu ve İYİ Parti’yi bulacaktır.”
“ABD’nin Verdiği Silahları Türkiye’ye Hangi Örgüt Teslim Eder, Siz Geri Zekalı Mısınız?”
Dervişoğlu, şu şekilde devam etti:
– “Daha önceki açılım sürecini bildiğim için ‘ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz’ diyenlerdenim. Bunlar televizyonlara çıkıyorlar, grup toplantıları yapıyorlar ama sanki meleklermiş gibi konuşuyorlar. Bu ülkeyi yönetenler de sormuyor. Dörtlü kanton hedefinizden vazgeçtiniz mi, cevap yok. Türkiye’de ana dilde eğitimden vazgeçtiniz mi, cevap yok. Üniter devlet yapısının değiştirilmesi hedefinizden vazgeçtiniz mi, cevap yok.”
– “Türk vatanının bir kısmında Kürdistan inşa etmek amacıyla silahlı mücadeleyi terk ettiniz mi, cevap yok. Hükümet, bunlara ‘silahı bırakın, öyle gelin’ diyor. Bu nasıl bir aymazlık ve akıl tutulmasıdır? Tüm dünya biliyor ki, Suriye’nin kuzeyinde güçlendirilmiş PKK’nın uzantısı PYD’ye silah veren ABD ve İsrail’dir. ABD’nin verdiği silahları Türkiye’ye hangi örgüt teslim eder? Siz geri zekalı mısınız?”
“Dünyayı Bunların Başına Yıkmak Boynumuzun Borcu Olur”
Dervişoğlu, terörsüz Türkiye için ‘Adı güzel ama niyeti kötü bir tanımlamadır’ diyerek, şu ifadeleri kullandı:
– “Türkiye’yi yönetenler, vatandaşından esirgediği adalet ve umudu, iktidarını kurtarmak adına cani teröristlere bahşedemezler. Şehit çocuğunun gözündeki yaşlar kurumamışken, teröristlerden acımayı dilenecek kadar alçalamazlar.”
– “Türk milletinin geleceğine kast eden bu örgüt, silahlı mücadele yolundaki kararlılığıyla devam ediyorsa, bu devleti yöneten hiç kimse, onların bu kararlılığı karşısında sessiz kalamaz. Yaparlarsa, arşı başlarına yıkmak için harekete geçmiş bir İYİ Parti kadrosu mevcuttur. Bu durum, dünyayı bunların başına yıkmak boynumuzun borcu olur.”
Dervişoğlu, süreçle ilgili çelişkili açıklamalar geldiğini işaret ederek, “Acaba bunların derdi gerçekten terörsüz Türkiye mi?” şeklinde bir soru yöneltti ve devam etti:
– “Mesela TBMM’de bir komisyon kurulmasının istendiği söyleniyor ancak AK Parti’den herhangi bir yanıt yok. Hem PKK hem Öcalan hem de Kandil bu talebi onaylıyor. Bu son derece tehlikeli bir durumdur. TBMM’deki komisyonun neyi konuşacağı belirsizken, bunun nasıl inşa edileceği de yanlıştır. Çünkü karşımızda sıradan bir terör örgütü yok; diasporası olan bir örgütle karşı karşıyayız.”
– “Bu örgüt, ilgi alanımıza giren coğrafya üzerinde çeşitli hain planların peşindedir. TBMM’de bir komisyon kurulacak, o komisyona kimin davet edileceği ve ne söyleyeceği belirsiz olacak! Zaten bu konu Bahçeli’nin yaptığı çağrıyla başlamadı mı? Şimdi bu komisyon kurulduğunda, Öcalan denilen cani başı TBMM’ye davet edilirse, Lozan suçlanırsa, üniter devlet yapımız sorgulanırsa Türkiye ne yapacak?”
“Milleti Türkiye’nin Her Yerinde Bayrak Gibi Ayağa Dikeceğim”
Dervişoğlu, TBMM’nin suç ortağı yapılmaya çalışıldığını savunarak şunları söyledi:
– “Erdoğan’ın tek adamlık anlayışını tahkim edecek hiçbir anayasa çalışmasının içinde olmayacağımızı daha önce ifade etmiştim. Ama bize rağmen bir şeyler yaparlarsa, partiler içinde birtakım oyunlar oynayarak anayasayı değiştirmek için 400 milletvekilinin oyunu almayı başarabilirlerse, milletime de düşen kadarıyla benim de görevim vardır. Bu milleti ayağa kaldıracak her çalışmayı yapacağım. Anayasa değişikliği kaç oyla çıkarsa çıksın, referandumsuz yaşama geçirilmemesi için milleti Türkiye’nin her yerinde bayrak gibi ayağa dikeceğim.”
Öte yandan, program sonrasında kendisine hediye edilen bir saat sonrası Dervişoğlu, “Bu iktidarın yıkılışının alarmını kuruyorum. Ben bunların bir namazlık ömürleri kaldığını söylemiştim. Şimdi geri sayım başlamış durumda.” dedi.