İlkokul yıllarında öğretmeninin teşvikiyle resim yapmaya yönelen Murat Ozan, 30 yıl süresince yeteneğini geliştirerek sanat çalışmalarına yoğunlaştı. Zamanının büyük bir kısmını İnönü Mahallesi’ndeki atölyesinde geçiren Ozan, belirli saatlerde doğal güzellikleri, zengin yaban hayatını ve endemik türlerini barındıran Munzur Vadisi Milli Parkı’nda bulunan Munzur Nehri’nden topladığı taş parçalarını tuval olarak kullanmaya başladı. Seçtiği açık renk ve parlak özellikteki sal taşlarına, Munzur Nehri, yaban keçisi, ters lale motifi, köy yaşamı ve doğa manzaralarını resmeden Ozan, eserlerini şehir merkezindeki standında sergileyerek satışa sunuyor.
‘Taşları Boyama Fikri Kendiliğinden Oluştu’
Murat Ozan, taşları tuval olarak kullanma fikrinin Munzur Nehri kenarında resim yaparken aklına geldiğini belirterek, “Çocukluğumdan beri içimde yatan sanat sevgisi, ilkokul ve liseden beri devam etti. Zamanla tuval ve kağıt üzerinde de çalışmalar yapmaya başladım. Çalışmak insanı sürekli ileri götürüyor, yeni keşifler yapmaya teşvik ediyor. Munzur taşlarını boyama idea, tamamen kendiliğinden gelişti. Su kenarlarında doğayı resmederken, taşların potansiyelini fark ettim. Deneyerek birkaç resim yapınca, güzel sonuçlar aldım ve bu alandaki çalışmalarımı sürdürmeye karar verdim. Munzur taşları ile devam ederken, geleneksel tuval çalışmalarımı ihmal etmiyorum. Munzur, bölgemizin bir değeri olduğu için ona ayrı bir güzellik katıyor. Munzur Vadisi’nde, sanat için uygun taşları bulmak gerçekten mümkündür ve bu taşlarda Munzur manzaralarını yansıtmaktan büyük keyif alıyorum.” dedi.
‘Doğayı Taşlara Resmetmek Ayrı Bir Duygu’
Murat Ozan, gördüğü doğal güzellikleri taşlara yansıtmanın kendisi için özel bir hissiyat olduğunu ifade ederek, “Bazen Munzur kıyısına geldiğimde suya girmek zorunda kalıyorum. Su içindeki taşlar bazen daha parlak ve pürüzsüz oluyor, bu nedenle onları çıkarmak zorunda kalıyorum. Sel suları bazı taşları aniden getiriyor. Bu yüzden o güzel taşları o an bulmak çok önemli. Munzur suyundan aldığım taşlar üzerinde doğayı resmederken hissettiğim duygular bambaşka, o ışıksal detayları yansıtmak büyük bir keyif. Detaylı çalışmaları atölyemde gerçekleştiriyorum, ancak doğada taş bulduğum anda çalışmak benim için gerçek bir zevk. Ürettiğim eserleri Çarşı merkezindeki standımda sergiliyorum. Gurbetçilerin bu taşlara ilgisi büyük, çünkü bu taşları bulundukları ülkelere götürdüklerinde özel bir anlam kazanıyor. Bazen kendi yüklerinden vazgeçip, üzerlerine resim yaptığım taşları yanlarında götürüyorlar.” sözlerine yer verdi.
