1971 yılında Bakanlar Kurulu tarafından “milli park” olarak ilan edilen Tunceli’deki Munzur Vadisi Milli Parkı, zengin su kaynakları, nadir bitki örtüsü ve nesli tehlike altında birçok yaban hayvanıyla Türkiye’nin en önemli milli parkları arasında öne çıkıyor.
Ormancılığın yüksek kesimlerinde ağırlıklı olarak meşe türleri, ceviz, kavak, söğüt, çınar, asma, karaağaç ve çalı gibi bitki çeşitleri bulunurken; vaşak, yaban keçisi, tilki, kurt, sansar, su samuru, porsuk, sincap, tavşan, yaban domuzu gibi birçok yaban hayvanı da yaşamaktadır.
Turistlerin İlgi Odağı
Türkiye’nin de taraf olduğu Avrupa Yaban Hayatı ve Yaşam Ortamlarının Korunması Sözleşmesi (BERN) çerçevesinde korunan Munzur Vadisi Milli Parkı, doğal güzellikleri nedeniyle hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Ziyaretçilerden bir kısmı yüksek dağlar ve yaylalarda doğa yürüyüşleri yaparken, diğerleri Munzur Nehri kıyısında serinleme keyfini çıkarmakta.
İlkbahar döneminde pek çok şehirden Tunceli’ye turlar düzenlenmekte. Bölgeye gelen ziyaretçiler, doğal güzelliklerin tadını çıkararak bol bol fotoğraf çekerken; kara yolları ve dağ yamaçlarında yaban keçisi gibi pek çok yaban hayvanını gözlemleyebilmekte. Ovacık ilçesine 10 kilometre mesafedeki gözelerden beslenen Munzur çayı, ilkbahar renkleri ile birleşerek muhteşem bir manzara sunmaktadır.
2 Binin Üzerinde Bitki Örtüsü
Milli parkta gerçekleştirilen envanter çalışmaları sonucunda 2 bini aşkın farklı bitki çeşidi tespit edildi. Munzur Vadisi Milli Parkı’nda yapılması planlanan birçok HES projesine karşı davalar açarak iptaller sağlayan Tunceli Barosu Çevre Komisyonu Üyesi Avukat Barış Yıldırım, parkın UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne dahil edilmesi gerektiğini savunuyor.
‘Dünya Kültür Listesi’ne Girmek Zorunlu’
Parkta UNESCO listesine girmek için gerekli kriterlerin mevcut olduğunu belirten Yıldırım, “Munzur havzası, evrensel ölçekte önemli bir doğa ve bitki alanıdır. Zengin akarsu kaynakları, endemik bitki türleri, çeşitlilik gösteren yaban hayvanları ve hem topografya hem de peyzaj açısından çok değerli. 21 Mart 1971’de milli park olarak ilan edildi, 2023’te ise Munzur Nehri’nin tabanı doğal sit alanı olarak belirlendi. Bakanlık çalışmaları sonucunda 2 bin 250’den fazla bitki türü keşfedildi. Bunların yaklaşık beşte biri endemiktir.” dedi.
Munzur Havzası’nda bulunan bu bitki sayısı, İngiltere, Hollanda, İsveç ve Danimarka’dan daha fazladır. BERN Sözleşmesi kapsamında korunmakta olan yaban keçisi, ayı, su samuru, vaşak ve sadece burada rastlanan Munzur alabalığı gibi türler bu bölgede yer almakta.
Sonuç olarak, Munzur Vadisi Milli Parkı, ülkemizin taraf olduğu Dünya Kültürel ve Doğal Mirası Koruma anlaşması gereği UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınmalıdır. Dünya Miras Komitesinin belirlediği 10 kriterden birini karşılamakla kalmayıp, 6’sını karşılayan Munzur havzası, Türkiye’deki 49 milli park arasında ekolojik ve biyolojik zenginliğiyle başı çekmektedir. Ayrıca, Munzur Nehri bölge halkı tarafından kutsal kabul edilmekte ve kültürel ritüeller açısından değerlendirdiğinde, Munzur’un Dünya Kültür Listesi’ne alınması kaçınılmaz bir gerekliliktir.” ifadelerini kullandı.
