

14 Aralık 2024 tarihinde Beylikdüzü’nde bir otopark kavgası sırasında silahlı saldırıya uğrayarak hayatını kaybeden Muharrem Can Kurtuluş’un davasında, tutuklanan 4 sanık Bakırköy 24. Ağır Ceza Mahkemesi’nde düzenlenen duruşmada ilk kez hakim karşısına çıktı. Duruşmaya sanıklar ve taraf avukatları katıldı.
Sanıklardan Asilcan A., savunmasında şu ifadelere yer verdi:
– “Olay günü alışveriş merkezine gittik. Bir süre sonra saat 22.30 civarında çıkış yapıp otoparka yöneldik. Atakan ve S.S. araya araçla önden gitti. Bariyerlerden geçip ilerlediler. Biz de otoparktan çıkmaya çalıştık, ancak önümüzde bir araç durdu. Bu, maktulün aracıydı. Aracını çekmesini istedik. Maktule ‘Arabanızı çekebilir misiniz?’ dedik.
– Bize aracı çekmeyeceğini söyledi. Sonkan ile maktul arasında sözlü tartışma çıktı. Sonkan araçtan indi, maktulle arasında bir kavga başladı. Ben de indim, yerde bir telefon buldum. O telefona bizden birinin telefonu dedim ve aldım. 100-150 metre ileride Atakan’ı gördük ve durduk. Atakan arabadan indi. Atakan yarayı görünce ne olduğunu sordu. Ben de yol tartışması nedeniyle kavga oldu dedim. O sırada telefon çaldı.
– Oanda telefonun bize ait olmadığını anladım. Atakan telefonu aldı ve maktule ‘Neredesin, telefonunu verelim’ dedi. Arabaya bindik ve telefon vermek için gittik. Maktulü, yanında görevliyle beklerken gördük. Maktul yine bizimle kötü konuşmaya başladı. Sonkan arabadan indi, tekrar bir tartışma yaşandı.
– Birbirlerine vurdular, Atakan da kardeşini korumak için arabadan indi. Yardım etmek üzere Atakan belinden çıkan silahla ateş etti. Silahı ben vermedim. Arabada silah olduğunu bilmiyordum. Yere doğru ateş etti.
– Öldürmek veya yaralamak gibi bir niyet olmamıştı. Ben ateş edince arabadan indim, silahı elinden aldım ve belime koydum. Arabaya geri bindim. Kimse ne yaralandığını ne de öldüğünü bilmiyordu. Biz ona silah gelmedi diye düşündük. Maktule ben tekme atmadım. Böyle ayrıldık.
– Taha’yı tanımam, o gece olayları anlatmadan önce Taha’yı Avcılar’da araca aldık. Esenyurt’a vardığımda silahı eve bıraktım. Yarım saat geçmeden evin arkasındaki caddede polis memurları beni yakaladı. Çok pişmanım. Yaralandığını görseydim, yardım ederdik.”
“Olayın Heyecanıyla Yanlış İfade Verdim”
Duruşmada, Sulh Ceza Hakimliği’nde ‘Atakan’a silahı ben verdim’ şeklindeki çelişkili ifadesi sorulan Asilcan A., olayın heyecanıyla ifadeyi verdiğini belirterek silahı Atakan’a kendisinin vermediğini bildirdi. Asilcan A. “Orada yalan ifade verdim. Bu ifadem doğrudur. Neden yalan ifade verdiğimi hatırlamıyorum. İfade değiştirmemde diğer sanıkların bana bir baskı yaptığına dair bir durum yoktu.” dedi.
Sanık Gökmen: “Silahı Asilcan Elime Verdi”
Sanıklardan Atakan G. savunmasında şunları söyledi:
– “Olay günü arkadaşım S.S. ile birlikte AVM’de yemek yedik. Bir saat sonra kardeşim Sonkan ve arkadaşım Asilcan yanımıza geldi. Ardından S.S.’nin arkadaşı olan M.T. de katıldı. Birlikte alkol aldık. Gece 00.00 civarında ayrılıp otoparka gittik.
– Arkadaşlarımın gelmesini bekledik. Araçların otoparka giremeyip beklediğini görünce kargaşa olduğunu anladım. Sonkan ve Asilcan bizim yanımıza geldiğinde Sonkan’ın kaşı kanıyordu. ‘Kavga ettik’ dediler. Asilcan, kavga ettiği kişinin telefonunun kendisinde kaldığını söyledi. Ben de tepki gösterdim.
– Telefon çaldı; ben cevap verdim. Telefondaki kişi bariyerlerde beklediğini söyledi. Küfürleşme olmadı. Sonkan, Asilcan ve S.S. ile o tarafa gitti. Araçta benim silahım vardı. Bu silah Cem T. T.’ye aittir. Tehdit aldığım için silahı taşıyorum. Arabada silah olduğunu Asilcan ve Sonkan da biliyordu.
– Bariyerlere geldiğimizde Sonkan araçtan indi, küfür ettikleri sırada maktul kardeşimi dövüyordu. Ben de müdahale etmek için araçtan indim. O an Asilcan, anlamadığım bir şekilde silahı elime verdi. Maktulde silah görmedim. Alkolün etkisiyle birkaç el ateş ettim. O anda yaralandığını göremedim.”
“Muharrem Bana Sert Bir Cisimle Vurdu”
Diğer sanık Sonkan G. ise savunmasında, şu ifadelere yer verdi:
– “Suç tarihinde saat 21:30 civarında arkadaşım Asilcan ile birlikteyken, abim Atakan’ın araması üzerine ismini hatırlayamadığım restorana gittik. Birlikte yemek yedik, alkol aldık. Saat 23:30-00:00 civarında restorandan çıktık. Abim Atakan, kendine ait araçla önden giderek bariyerlerden çıktı ve ilerledi. Biz de başka bir araçla ilerlerken önümüzde bir araç durdu. Bu araç maktulün aracıydı. Aracı çekmesini istedik.
– Maktul, aracı çekmeyeceğini belirterek ‘Bekleyeceksiniz’ diyerek küfür etti. Ben araçtan inip maktulle arbede yaşadım. Maktul önce gözüme yumruk attı, ardından kafama vurdu. Beni kolunun altına sıkıştırdı ve vurmaya devam etti. Eliyle değil de sert bir cisimle vurduğunu düşünüyorum çünkü darbeleri çok sertti. Yüzüm kanadı, kafam şişti.”
Sanık Keskin: Hiçbir Şeyden Haberim Yoktu
Sanık Taha Keskin ise savunmasında şöyle belirtti:
– “Suç tarihinde saat 00:00 sıralarında Atakan’a şarjımın bittiğini, 1 saat sonra Avcılar’daki teyze evinde olacağımı belirten bir mesaj gönderdim. Saat 01:30 civarında Atakan’ın telefonundan Sonkan beni aradı. Cihangir mahallesine geldiğini söyleyerek benden konum istedi. Kendisine konum gönderdim. Araca bindiğimde Sonkan’ın alnında bir yara gördüm. Sebebini sorduğumda ‘Kavga ettik’ dediler. Üçü de oldukça alkollüydüler.
– Hatta Atakan’a aracı kullanmayı teklif ettim ama kabul etmedi. Araçta silah görmedim. Eve girdikten kısa bir süre sonra içecek almak için çıktığımda polisler beni yakaladı ve olaydan bu şekilde haberdar oldum.”
Tutukluluk Hallarının Devamına Karar Verildi
Muharrem Can Kurtuluş’un öldürülmesine ilişkin açılan davada sanık Taha Keskin adli kontrol şartıyla tahliye edilirken, sanıklar Atakan G., Sonkan G. ve Asilcan A.’nın tutukluluk hallerinin devamına karar verilerek duruşma başka bir tarihe ertelendi.
İddianeme Detayları
Olay, 14 Aralık 2024 tarihinde gece saatlerinde bir restoranda başladı. İddiaya göre Atakan G., Sonkan G., Asilcan A. ile arkadaşları M.T. ve S.S. Beylikdüzü Yakuplu Mahallesi’ndeki bir restoranda birlikte alkol aldı. Gece 00.27 civarında restorandan ayrılan grup otoparka geçti. Burada Sonkan Gökmen ve Asilcan Aras, M.T.’nin aracına binerken, Atakan G. ve Selin S. başka bir araca geçti.
Otoparkta, Muharrem Can Kurtuluş’un bulunduğu aracı gören Sonkan G. ‘Bu ne yapıyor?’ diyerek araçtan indi ve Asilcan A. ile Kurtuluş’un yanına yöneldi. İkili, Muharrem Can Kurtuluş’a saldırarak cep telefonunu gasp etti. Maktul, daha sonra tanık Erkan Alkış’tan yardım istedi. Alkış, kendi cep telefonundan Kurtuluş’un numarasını aradı. Telefonu açan Atakan Gökmen’in maktule küfür ederek nerede olduğunu sorduğu aktarıldı. Bir süre sonra Atakan Gökmen, Sonkan G. ve Asilcan A. tekrar Muharrem Can Kurtuluş’un yanına gitti.
İddiaya göre Asilcan A., araçta bulunan tabancayı Atakan G’ye verdi. Atakan G., bu tabanca ile Muharrem Can Kurtuluş’a 6-7 el ateş etti. Göğüs bölgesinden vurulan Kurtuluş, hastaneye kaldırıldı ancak kurtarılamadı. Saldırı sonrası şüpheliler olay yerinden kaçtı. Atakan G., arkadaşı Taha Keskin’i arayarak yardım istedi. Asilcan A. ve Sonkan G. olay yerinde yakalandı, kaçmaya çalışan Atakan Gökmen ve Taha Keskin kısa sürede gözaltına alındı.
Evde yapılan aramada Muharrem Can Kurtuluş’a ait cep telefonu, olayda kullanılan tabanca ve bir miktar uyuşturucu madde ele geçirildi. Sanıklar Atakan G., Sonkan G. ve Asilcan A. hakkında ‘Kasten öldürme’ suçundan müebbet, ‘Silahla gece birden fazla kişiyle yağma’ suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezası istemi bulunurken, Atakan G. hakkında ‘Ruhsatsız silah taşıma’ suçundan 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası talep edilmektedir. Taha Keskin hakkında ise ‘Suçluyu kayırma’ suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştır.