Kalp ve damar hastalıkları, Türkiye’de ve dünyada önemli yaş kayıplarına neden olan başlıca hastalıklar arasında yer almaktadır.
Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Fatih Yılmaz, Türkiye’de her yıl ortalama 300 bin kişinin kalp krizi geçirdiğini ifade ederek, özellikle son yıllarda daha genç yaş grubunda kalp krizi vakalarında gözlemlenen artışa dikkat çekti.
Doç. Dr. Yılmaz, şu bilgileri aktardı:
– “Son dönemlerde 30’lu yaşlarda kalp krizi vakalarında belirgin bir artış gözlemleniyor. Bu durumun başlıca nedenleri arasında hareketsiz yaşam tarzı, sağlıksız beslenme alışkanlıkları, erken yaşta sigara ve madde kullanımı ile genetik yatkınlık yer alıyor.”
‘DİYABET HASTALARINDA SESSİZ KALP KRİZİ RİSKİ’
Kalp krizinin farklı belirtilerle ortaya çıkabileceğini ve hastaların en çok bilinen belirtisinin göğüs ağrısı olduğunu belirten Doç. Dr. Yılmaz, bununla birlikte hastaların yaklaşık yüzde 20-30’unda kalp krizinin göğüs ağrısı olmaksızın gelişebileceğinin altını çizdi.
Doç. Dr. Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti:
– “Nefes darlığı, soğuk terleme, mide bulantısı, sırt ya da çeneye vuran ağrılar kalp krizini işaret edebilir. Özellikle kadınlarda mide bulantısı ve terleme gibi belirtiler öne çıkmaktadır.
– Diyabet hastalarında ‘sessiz kalp krizi’ olarak adlandırılan ve fark edilmeden geçen krizler ciddi risk taşımaktadır.
– Bu hastalar, kalp krizi geçirdiğinin farkında olmadan hastaneye başvurabiliyor; bu da kalpte geri dönüşü olmayan hasar oluşturabiliyor ve kalp yetmezliği, ritim bozuklukları veya ani ölüm gibi komplikasyonların gelişmesine yol açabiliyor.”
‘GÖĞÜSTEKİ BASKIYA DİKKAT’
Doç. Dr. Yılmaz, 30’lu yaşlarda kalp krizi vakalarındaki artışa vurgu yaparak, genç hastalarda da göğüs ağrısı dışındaki belirtilerin öne çıkabileceğini belirtti ve ekledi:
“Örneğin, eforla artan göğüste hissettiğiniz baskı, yanma hissi genellikle mide sorunlarıyla karıştırılabiliyor. Ancak bu şikayetlerin ciddiye alınması büyük önem taşır. Özellikle risk faktörleri mevcutsa bu belirtiler kalp krizini işaret edebilir. Mutlaka bir uzmana değerlendirilmelidir.”
‘KALP KRİZİNDE İLK SAATLER KRİTİK’
Kalp krizinde ilk saatlerin, hatta ilk dakikaların son derece kritik olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Yılmaz, şu ifadeleri kullandı:
– “Her geçen dakika kalp hasarını artırmaktadır. Erken tanı ve hızlı müdahale kalbin zarar görmesini engelleyebilir. Eğer bu şikayetler ani bir şekilde başladıysa ve hasta gençse, belirli risk faktörleri varsa, kesinlikle kalp krizi olma ihtimali yüksek.
– Bu nedenle ani başlayan sırt ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı veya mide bulantısı gibi belirtiler, özellikle diyabet, hipertansiyon, yüksek kolesterol, sigara kullanımı veya ailede kalp hastalığı öyküsü varsa ciddiye alınmalıdır.”
