

28 Nisan İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenleri Anma ve Yas Günü’nde, Birleşik Metal-İş Sendikasının örgütlü olduğu tüm fabrikalarda metal işçileri, okudukları bildiri ve attıkları sloganlarla iş cinayetlerinde yaşamını yitirenleri andı ve sağlıklı, güvenli çalışma taleplerini dile getirdi. Çocuk işçiliğindeki artışa da dikkat çeken metal işçileri, çocukların canını hiçe sayan MESEM uygulamasına son verilmesini ve çocuk işçiliğine karşı gerekli sosyal politikaların hayata geçirilmesini istedi.
Metal işçilerinin okuduğu bildiride şu ifadeler yer aldı:
SAĞLIKLI, GÜVENLİKLI İŞYERLERİ İSTİYORUZ!
Bugün 28 Nisan İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenleri Anma ve Yas Günü…
Ülkemizde her gün en az 5 işçi, çalışma yaşamı içinde hayatını kaybediyor. İş kazaları artarak devam etmekte. Meslek hastalıkları tespit edilmekten uzak. Cezasızlık, denetimsizlik, sermayenin kâr hırsı ve siyasi iktidarın neoliberal politikaları işçilerin sağlığına ve hayatına mal oluyor.
Bu verilere her geçen gün sayıları artan çocuk işçiler de ekleniyor. Çocuk işçiliği ve çocukların yaşamını yitirdiği iş cinayetleri tarihin en yüksek oranlarına ulaştı. İSİG Meclisi verilerine göre, son 12 yılda en az 742 çocuk, 2024 yılında en az 71 çocuk çalışırken hayatını kaybetti.
Bu yılın başından beri iş cinayetlerinde ölen çocuk sayısı ise 20’ye ulaştı. Sadece bu ay yaşları 14-17 arasında değişen 6 çocuk iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. Abdurrahman Özkul geri dönüşüm işinde, Yusuf Mısri sondaj kuyusu açarken, Mehmet Özarslan kum ocağında, Necip Fazıl Çırak inşaatta ve 17 yaşındaki Yakup Taşer işyerinde intihar ederek hayatını kaybetti. Tarım işinde çalışan ve çadırda yaşamını sürdüren Timi ailesinin 7 yaşındaki oğlu Cumali Timi de yoksulluk ve koruyucu sosyal politikaların eksikliği nedeniyle can verdi.
Türkiye’de çocuk işçiliği her geçen gün artmakta. Bugün 2 milyonu aşkın çocuğun eğitim hakkı, sağlığı ve can güvenliği tehdit altında. Geçtiğimiz günlerde açıklanan TÜİK verileri de 15-17 yaş arası her dört çocuktan birinin çalışma yaşamı içinde olduğunu ortaya koyuyor. Yoksulluğun derinleşmesi ve eğitim sistemine olan güvensizlik, çocukları çalışma hayatına çekiyor.
Son yıllarda bir hükümet projesi olan Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) aracılığıyla 14-15 yaşlarındaki çocukların tehlikeli işlerde, denetimsiz atölyelerde çalıştırılmasının yolu açıldı. Ödemeler İşsizlik Sigortası Fonu’ndan yapılırken, bu çocuklar asgari ücretin yüzde 30’u kadar ücretle, gerekli eğitimler verilmeden haftanın en az dört günü fabrikalarda çalıştırılıyor. MESEM’li çocuk işçi sayısı 500 bini geçmiş durumda.
Sermayenin çıkarı için tehlikeli işlerde çalışan bu çocukların sağlıkları ve hayatları tehlike altında. Sıklıkla kimyasallara, yüksek sıcaklığa, ağır kaldırma işlemlerine ve gürültüye maruz kalan çocuklar; kalıcı işitme kayıplarından kas-iskelet bozukluklarına kadar birçok sağlık sorunuyla karşılaşıyor, iş kazalarında yaralanıyor ve hatta çoğu iş cinayetlerinde hayatını kaybediyor!
Tıpkı geçen yıl henüz 14 yaşındayken hayatını kaybeden Arda Tonbul gibi… MESEM öğrencisi Arda, çalıştırıldığı Özkanlar Metal Fabrikasında başının makineye sıkışması sonucu ağır yaralanıp, 15 Ocak 2024’te yaşamını yitirdi. Arda gibi birçok MESEM öğrencisi, daha fazla kâr için çocukların bile emeğini sömüren bu düzende çocukluklarını yaşayamadı.
Biz metal işçileri, bu 28 Nisan İş Cinayetlerini Anma ve Yas Günü’nde, başta çocuk işçiler olmak üzere iş cinayetlerinde can veren tüm sınıf kardeşlerimizi anıyor ve bu cinayetlerin sorumlularının hesap vermesini istiyoruz. İşyerlerinde her gün en az 5 işçinin hayatına mal olan bu katliamın durdurulması için taleplerimiz şunlardır:
- Özellikle metal işkolu gibi tehlikeli işkollarında çocukları işgücü piyasasına erken yaşta sokan MESEM’ler kapatılmalıdır.
- Çocukların nitelikli bir mesleki eğitim alması sağlanmalıdır.
- Çocuk işçiliğinin önlenmesi için yoksullukla mücadele edilmeli; sosyal politikalar geliştirilmelidir.
- İşçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri, uygulama aşamasında hayata geçirilmelidir.
- Denetimlerin ve caydırıcı cezaların artırılması sağlanmalıdır.
- Meslek hastalıklarının tespitine yönelik prosedür sadeleştirilmeli ve koruyucu hekimlik uygulamaları yaygınlaştırılmalıdır.
- İş kazasına uğrayan ve meslek hastalığı tanısı alan işçiler için mesleki rehabilitasyon imkanları sağlanmalıdır.
- İşyerlerinde sağlık risklerinin ortadan kaldırılması için eşgüdümlü bir çalışma inşa edilmelidir.